part 14 :)

1.6K 63 21
                                    

"Uyanıyor"dedi Tracey.Sesinde anlayamadığım bir duygu vardı.Sanırım ağlıyordu ama sesi gülüyormuş gibi geliyordu.Ne olduğunu bilmiyordum.En son bilegimi kesmiştim ve Liam'la karşılaşmıştım.Yani o benimle karşılaştı her neyse ışte.Gözlerimi açınca bir adet koltukta uyumaya çalışan Zayn ve iki adet biri Tracey'e ait diğeri Liam'a ait meraklı gözle karşılaştım.Bir dakika onun burda ne işi var?

"Aman Tanrım Marissa bizi çok korkuttun.Iyisin değil mi canım?"dedi Tracey gözlerini silerken

"Ağlamayı kes ben ölmedim"dedim gucumun yettiğince.Sesim zor çıkıyordu.

"Liam sayesinde"dedi Tracey Liam'a dönüp

"Hiç sorun değil.Eğer yardım edemeseydim o zaman kötü hissederdim.Ayrıca kim olsa aynı şeyi yapardı"dedi Liam.

"Kim olsa aynı şeyi yapmazdı Liam.Ayrıca çok kan kaybetmiştin Marissa ve Liam sana kanını verdi"dedi tekrar Tracey.Şimdilik sadece onları dinliyordum ve istemsizce Zayn'e bakan gözlerime küfür ediyordum.Gerçekten onun ne işi vardı burada?Bana hayatımdan defol demişti ve bende dediğini yapmaya çalışıyordum.Başarılı olabilirdim ama Liam sayesinde olmadı.Tamam bu dediğini yapmanın başka yolları da vardı ama bilmiyorum bu bana daha ilgi çekici gelmişti.Daha basit yada.

"O-onun burada ne işi var teyze?"dedim konuşmalarını bölerek

"Tatlım Zayn'le çok yakın olduğunuzu biliyorum ve burada olması gerektiğini düşündüm.Ama gitmedi baksana sonunda dayanamayıp uyudu"dedi gülümseyerek.Anlaşılan neden intihar ettiğimi bilmiyordu.Bilmesin.Liam yüzüme bakıyordu ve bana yine şu aptal şeylerden oluyordu.Bu halimde bile.Bilirsiniz midede tanınmayan hayvanların uçması tende karıncalanma buna benzer şeyler.Evet tanınmayan hayvan cunku kelebeklerin midede ne işi var?Onun kelebek olduğunu nerden biliyorlar?Sanırım hastanedeyken iç sesimi aldırsam iyi olacak çünkü yine beynimi becerdi.Ve pek kullanmadığım şu cümleyi etmenin zamanı geldi sanırım.Olduğum yerde koluma sapladıkları iğnenin izin verdiği kadar dogrulmaya çalıştım.

"Ben tüm bu yaptıkların için teşekkür ederim Liam.Söz iyilesince kanını geri veririm"dedim.Ah hadi ama ortamı yumuşatmaya çalışıyorum.Bu lafımla kocaman gülümseyip gözlerinin kısılmasını sağladı.Yapma bunu.

"Imm tekrardan kanımı istediğimi sanmıyorum sende kalabilir.Ama belki teşekkür etmek istiyorsan benimle bir akşam yemeğe çıkabilirsin"diyip göz kırptı.Gülümseyip başımı evet anlamında salladım.Neden olmasın Bay Cokyakışıklısevimlilikabidesi."Belki o zaman bana neden böyle bir şey yaptığını anlatırsın"dedi gülümsemeye çalışarak

"Belki o zaman neden orada olduğunu anlatırsın"dedim tıpkı onun gibi gülümseyerek.Kapının açılması dikkatleri gelen kişinin üzerine çevrilmesine sebep oldu.Alicia.Bir de bununla mı uğraşacağım?

"Uyanmışsın"dedi bana doğru yaklaşıp

"Gerçekten mi? Ah söylediğin iyi oldu"dedim kafamı başka yana çevirip.Artık onun yüzüne bile bakmak istemiyordum.

"Biz kahve alsak iyi olur"diyip Liam'la beraber dışarı çıktı Tracey.Ne yani bizi yalnız bırakınca normal iki insan gibi konuşacağımızı mı sandı?Fazla şey görünüyordu.Yorgun?Belki de eski sevgilisini bulunca yeni bir Marissa yapmaya başlamışlardır.

"Senin ne işin var burada"dedim ona bakıp

"Ben senin annenim Marissa"

"Nasıl bir anne bu?Tam 17 yıl önce düzüştüğü sevgilisinden hamile kalıp üstüne üslük bu doğurduğu şeyle ilgilenmeyen sonra canı ıstediğinde herşeyi yerle bir edip sırf o birlikte olduğu adama ders vermek yada bilmiyorum tekrar birlikte olabilmek için kalkıp şehir değiştiren kendisine saygısı olmayan bir anne mi?Tam da bu"dedim.Neredeyse nefes almadan konuşmuştum.Ve evet akciğerlerim oksijene ihtiyaç duymasaydı daha çok konuşurdum.

The Rebel(One Direction FanFic)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin