The Rebel(One Direction FanFic)

part 28 :)

Selamlaaar ! Nasılsınız ? ^^ Sizinle konuşmayı gerçekten çook özledim J

Size bahsetmek istediğim bir kaç konu var saygıdeğer okuyucularım :D -yazar burada kendince havalara girmiş bulunmaktadır- Öncelikle diğer yazar arkadaşlarımın yaptığı gibi bölümleri daha önce hiç ithaf etmedim.Benim için bunun biricik ve en önemli nedeni bir bölümü sadece bir kişiye ithaf etmek diğerlerine haksızlık ediyormuşum gibi gelmesi. Bunun yerine siz değerli okuyucu arkadaşlarımı eğer isterseniz bundan sonraki bölümlerde kullanmak istiyorum ! J Eğer ilgilenirseniz ve isterseniz bu şapşal insanı mutlu etmiş olursunuz :D Diğer beni havalara uçuran konu ise yeni okuyucular kazanmış olmam , sizce de güzel değil mi? Okunma sayısı arttıkça bende oluşan yazma isteği arttıkça artıyor :D Ve son olarak değinmek istediğim diğer bir konu ise vote sayıları :D Yeterince vote alamadığımı düşündüğüm için okuyup beğenen arkadaşlarımın o vote yazan butona tıklamalarını istiyorum. Yeni bölümler artık +30 voteden sonra gelir ! :D Kafanızı şişirdim üzgünüüm. Sizi Zarissa ağırlıklı bölümle baş başa bırakıyorum.Umarım beğenirsiniiiz! ^^

"Onlar kimdi Zayn ? Neler oluyor ?" dedim tam gözlerinin içine bakarken.Ağlamaktan kızarmış ve şişmiş gözlerini ayın suratına yansıyan ışığı görmemi sağlıyordu.Onu daha önce hiç böyle görmemiştim.Ve şuan kesinlikle endişeleniyordum.Yani Tanrı aşkına saçma sapan bir yere kaçırılıyoruz , tıpkı Hollywood filmlerinde ki gibi saçma sapan bir halde ellerim bağlı bir sandalyede oturuyorum ve suratı babunların kıçlarına benzeyen saçma sapan bir adam suratıma sağlam bir yumruk geçiriyor.Ardından Bay Çokbilmişgerzek'le beraber sokak lambalarının bile olmadığı bir yerde neler olup bittiğini anlamaya çalışıyorum.

"B-ben.. Yani .. Aslında .. "dedi elini adamın vurduğu yerde gezdirirken.Suratımda bir morluk oluşup oluşmadığını bilmiyordum ama canım yanmıştı.Kendimi biraz geri çekip elinden kurtuldum.

"Sen yani aslında tam bir gerzeksin.Ve suratı babun kıçına benzeyen adamlarla takılıyorsun " dedim ve ayın ışığıyla parlayan suratına doğru gülümsedim. Ortamın gergin olması ve onun titreyen sesi hiç hoşuma gitmemişti.

"Nereden bildin ? Yoksa bir cadı olduğunu düşünen biri olarak haklı mı çıktım?Ah Tanrım " dedikten sonra o da gülümsedi.

"Cadı olduğunu düşündüğün birini öptün yani" diyip kaşlarımı kaldırdım.Bunu yaptığımı büyük ihtimalle görmüyordu.

"Tıpkı böyle" dedi ve zaten çok olmayan aramızda ki boşluğu kapatmaya başladı.Ay ışığını tam suratına yansıtırken dağılmış saçları , karanlıkta bile parlayan kızarık ela gözleri ve uzamış kirli sakalı onu gerçekten hoş gösteriyordu. Gözlerim dudaklarını bulduğunda ise çoktan aramızda ki boşluk kapanmıştı.Gözlerimi kapatıp dudaklarını benim dudağıma bastırışını hissettim.Tüm bunları bana yaşayacağımı bir yıl öncesine kadar herhangi biri söylemiş olsa ki buna Tracey'de dahil ; ona beyin kanseri olduğunu , öldükten sonra ise gözlerinden, burnundan ve kulaklarından böceklerin fışkıracağını söylerdim.Ama şuan Zayn'le, ilk gördüğüm zaman gıcık olduğum biriyle öpüşüyordum.Eğer filler de uçmaya başlarsa gerçekten şaşırmam.Elini yanağıma koyarken dudağını dudağımda hissetmem tuhaf bir şekilde hoşuma gidiyordu.Arada hissettiğim dişleri ve çıkardığı boğuk sesler onunda bundan hoşlandığının kanıtıydı.Beni bırakmasını istemiyordum.Bu gece tuhaf ve acılı başlamasına rağmen , hayatımın en güzel gecesi oscarını kazanacak gibi duruyordu.Elimi suratına koyup elime batan sakallarının gıdıklamasıyla gülümsedim.Kendini geri çekip suratında ki elimi öptü.

"Sanırım o şanslı yaratık sensin Bayan Mızmız"

"Sizin için de aynı şey geçerli Bay Çokbilmişgerzek" dedim ve çenesini tutup gözlerimin içine bakmasını sağladım.

"Eğer ben bir yaratıksam , sende uzaylı bir elfsin"

"Elfler zaten.." derken suratımı onunkine yaklaştırıp dudaklarımı dudaklarına bastırdım.Bu dünyanın en güzel dondurmasını yemek gibi bir şeydi.Bu gökkuşağından kaymak gibi bir şeydi.Bu Everest'ten paraşütle atlamak gibi bir şeydi.Bu yeniden yaşamak gibiydi.Bu hissettiğim en büyülü şeydi.Kendimi geri çektiğim zaman suratındaki gülümseme kıkırdamama neden olmuştu.

"Sen beni bu aptal hale sokmayı başaran tek yaratıksın" dedi ve vücudunu benimkine yaklaştırıp sarılmamızı sağladı.Gözlerimi kapatıp kokusunu içime çektim.Bu şimdiye kadar yaşadığım en güzel andı.Kendini geri çekip ayağa kalktı.Onun bu hareketini anlamaya çalışırken

"Bütün gün seni bekleyemem prenses.Hadi gidiyoruz" dedi ve elimden tutup ayağa kalkmama yardım etti.

"Nereye gittiğimizi bilmeden burdan başka bir yere gitmem Zayn. Şu halime bak giydiğim elbise toz içinde ve ayakkabılarımın nerede olduğu konusunda en ufak bir fikrim bile yok" derken kollarımı birleştirmiş onun suratına bakıyordum.

"Hey! Neden öyle bakıyorsun? Çince konuşmuyorum dostum" derken ayaklarımı elbisenin uzun eteğinin altından çıkarıp gösterdim.Ufak bi kahkaha atıp bana arkasını döndü ve ellerimi bulup boynuna dolamamı sağladı.Ben hala ne yaptığını anlamaya çalışırken

"Zayn Malik havayolları iyi uçuşlar diler" dedi ve beni kaldırıp yürümeye başladı.

"Sen ne yapıyorsun?!" diye bağırırken çoktan kahkaha atmaya başlamıştı bile.Bu anın saçmalığı sonunda beni de pes ettirip tıpkı onun gibi gülmeme neden oldu.Nereye gittiğimiz , ne yapacağımız hakkında en ufak bir fikrimin olmamasına rağmen ona daha çok sarılıp anın tadını çıkarmaya çalıştım.Sonunda bir yerde durduğumuz zaman yanağından öpüp kendimi yere bıraktım.

"Daha önce bir bufalo kadar ağır olduğunu söyleyen oldu mu hiç?" dedi ve ellerimden tutup yüzünü yüzüme döndürdü.

"Suratını çok kötü çizebilirim biliyorsun değil mi?" dedim ve ellerimi ellerinden kurtarmaya çalıştım.

"Şaka yapıyorum Mari.Sadece sana söz veriyorum bugünü asla unutmayacaksın.Hazır mısın?"dedi.Evet şeklinde kafamı aşağı yukarı sallarken kalbimin daha hızlı attığını hissediyordum.Heyecan bacaklarımın titremesine neden oldu.Neler olacağını gerçekten merak ediyordum.

BengisuSamut'la Bela adında yeni bir hikaye yazmaya başladık.Umarım yayınladığımız zaman okursunuz.Bu arada tekrar hatırlatmak isterim +30 vote den sonra yeni bölüm yayında ! **