part 25 :)

944 88 32
                                    

"Sanırım görevini anladın.Ama tekrar söylüyorum gelen insanlar için şu surat ifadeni kullanmasan iyi olur onları kaçırmak değil,buradan sattığım kıyafetleri almalarını istiyoruz"derken kırmızı oje sürdüğü bakımlı parmaklarıyla suratıma havada daireler çiziyordu.Dönüp yandaki boydan aynada kendime baktım.Ne vardı bende? 17 yıldır nasılsam şimdi de öyleydim.Telefonu Iry'den iş istedikten sonra kapatmamın ardından iki saat geçmişti.Hemen kısa bir duş alıp üzerime Alicia ve Tracey'nin görüşme için seçtiği kıyafetleri giydim.Baskısı olmayan sade bir tişört ve bir kot pantolon.Şimdi onun şehrin meydanındaki küçük butiğindeydim.

"Gülümsemeni istiyorum Marissa.Karşında ki aynaya sanki bloodymary görmüş gibi bakma sersem"dedi ve güldü.Kaşlarımı kaldırıp ona döndüm."Bugün eve gidebilirsin yarın gelip burdaki görevine başlayabilirsin"dedi gülmesine ara verip.Omzumu silkip dışarıya çıktım.Artık Liam yoktu.Mutlu veya mutsuz olduğumu bilmiyordum.Daha doğrusu bu sefil bedenin içindeki ruhun orada olduğundan bile emin değildim.Sanırım gün geçtikçe ot gibi hissedecektim.Eğer sonum gercekten ota dönüşmek olacaksa bu Tracey'nin odasındakilerden biri olsun.Suyumu eksik etmez o.Kafamı sallayıp saçma düşüncelerime gülümsedim.Aslında belkide böyle gülümsememi sağlayan şey zihnimin en tepesine neon tabelalarla yazdığım Zayn'in yarın yanımda olma düşüncesiydi.Yine eskisi gibi olacaktım.Liam'dan ve o hastane saçmalığından önceki gibi.Cebime tıkıştırdığım kulaklıklarımı çıkarıp telefonuma taktım.Kafamı önüme eğip yürümeye başladım.Şu an karşıma bir panda çıkıp beni yemek istediğini söylese haberim olmazdı.Omzumda hissettigim bir darbeyle kafamı kaldırdım ve karşımdakinin suratını patlatmaya odaklandım.Ağzımın açık kaldığından kesinlikle emindim.Kekeleyerek "Zayn s-sen yarın "diyecekken beni susturdu ve "Bu da sürprizin bir parçası prenses" dedi ve yanağıma bir öpücük kondurdu.

"Sürpriz mi?"

The Rebel(One Direction FanFic)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin