part 26 :)

474 42 25
                                    

"Sürpriz mi?"

"Evet bayan şapşal.Bunda anlamayacak ne var? Ben yokken trafik kazası geçirdin ve beynini almak zorunda kaldılar öyle değil mi?Ah bana gerçekleri söyleyebilirsin Marissa" dedi ve ellerini yüzünün önünde birleştirip gözlerini kapadı.Onu özlemiştim.Bana yaptığı şakaları,saçmalıkları,sinir bozucu davranışları.Aslında ona ait olan herşeyi özlemiştim.Kirpiklerini bile.

"Kesin senin beynini aldılar ve yerine de bir devekuşu beyni koymak zorunda kaldılar.Hey sersem cevap verecek misin artık?"dedi ve elini gözlerimin önünde sallamaya başladı.

"Kapa çeneni aptal" dedim ve boynuna sarıldım.Ve evet onun boynunu da çok özlemiştim.Kendimi geri çekince suratındaki o aptal ifade gülümsememe yetmişti.Koluna girdim ve öyle yürümeye başladık.Kuşların sinir bozucu sesleri bile hoşuma gitmişti.Eve doğru adımlarken ikimizde konuşmadık.Bütün bu olanlar sanki bugün son bulmuş gibiydi.Bugün kendimi hissedebiliyordum.Düşüncelerimi Zayn'in fısıltıları bozdu.

"Akşam saat sekizde hazır ol küçük bayan.Bir dakika bile gecikmeni istemiyorum.Ve sakın akşam bu şekilde giyinme" dedi ve yanağıma küçük bir öpücük kondurdu.Kafamı çevirdim ve yüzüne odaklandım.

"Se-"

"Şşşşt bişeylerden şikayet etmeyi bırak.Saat sekiz unutma"dedi ve yanımdan hızlı adımlarla kayboldu.Aslında ne olacağını merak etmiyordum.Merak ettiğim tek şey günün finaliydi.Eve geldiğim zaman Tracey koltukta uzanmış televizyondan Ellen DeGeneres'i izleyip gülüyordu.Ah orta yaşlılar.Beni görünce hemen televizyonun sesini kıstı ve saçlarını elleriyle omuzlarının arkasına bıraktı.Gözlerini kocaman açmış konuşmamı bekliyordu.

"Şuan tam da neye benzediğini öğrenmek ister misin Tracey?"dedim yanına ilerleyip ve devam ettim.

"2 gün çölde kalmışsın ve sonra kendine büyük boy milkshake bulmuş kutup ayılarına."

"Sende büyük boy milkshake oluyorsun o zaman"dedi ve vücudunun izin verebildiğince bacaklarını toplayıp koltukta oturmam için yer açtı.

"Tamam uzatmayalım.İşi kaptım ve yarın başlıyorum.Bugün Zayn geldi ve akşam onunla dışarı çıkacağım"dedim ve az önce oturduğum koltuktan kalkıp merdivenlere doğru ilerledim.Gülümsüyordu.Kafamı ona doğru çevirip

"Son olarak büyük boy milkshake diyerek en büyük iltifatı ettin"dedim

X X X

Rita Ora'nın 'I will never let you down' şarkısına vücudumun değişik yerlerini sallayarak ve yüksek sesle eşlik ediyordum.Üzerime toz pembe tül uzun bir elbise giyip, koyu renk bir göz makyajı yapmıştım.Saat sekize geliyordu.Saçlarımı ortadan ikiye ayırıp yaklaşık on dakika önce prizde unuttuğum maşaya uzandım.Aslında kendime şaşırıyordum.Geçen yıla kadar kot ve şorttan başka bisey giymeyen ben şimdi sürekli dalga geçtiğim kızlar gibi dans ederek maşa denilen saçma şeyi yapmaya çalışıyordum.Ah Tanrım vücudumu kız hormonları ele geçirdi.Saçlarımın sol tarafını maşaya sararken bi yandan da saate bakıyordum.Sekiz olmuştu bile.Zil çalınca bir dakika bile gecikmememi söylerken ciddi olduğunu anlamam uzun olmadı.Alicia'nın sesi yüksek sesli müziğimin bile önüne geçip odada yankılanmaya başladı.

"Mari , Zayn burda seni bekliyor canım"

Sadece bir tarafını yaptığım saçlarımla aşağıya inecek değildim.Müziğin sesini biraz daha açıp onları duymadığımı sanmalarını sağladım.Diğer tarafıma ayırdığım saçı tutarken Zayn odamın kapısıyla adeta ilişkiye gidiyormuşcasına açtı.Bu çocuk gerçekten garip.Beni görünce bir ıslık çalıp maşayı elimden aldı ve aynanın önüne koydu.

"Sana bir dakika bile gecikme demiştim öyle değil mi ?" diyip odanın dışına sürüklemeye başladı.

"Seni sersem yaratık bıraksana beni bu halde hiçbir yere gelmem.Su halime bak palyaçolara döndüm.Bıraksana"diye bağırırken çoktan kapıya gelmiştik.Alicia ve Tracey'e iyi geceler dileyip tekrar kolumdan çekip dışarıya çıkmamı sağladı.

"Lanet olsun.Lanet olsun.Lanet lanet lanet lanet lanet.Lanet olsun Zayn.Ah Tanrım lanet olsun"

"Artık susmayı düşünüyor musun Bayan Mızmız.Canımı sıkmaya başladın"

"Şu halime bak.Biraz bekleseydin susardım.Ama hakkını kaybettin gerzek şirin"

"Şirinler'de öyle bi karakter yok "

"Yakışıklı kötü çocuğumuz animasyon hayranı çıktı.Ah Tanrım"dedim ve oraya ne zaman geldiğini anlayamadığım taksiye bindik.

X X X

"Böyle bir sey beklemediğimi itiraf etmeliyim.Burası gerçekten çok güzelmiş Zayn" dedim ve masanın üzerindeki elinin üzerine elimi koydum.Yapay bir şelaleyi dolunayın görüntüsü süslüyorsu.Fonda çalan hafif müzik tahta masaların üzerindeki mumlar ve minik çiçeklerle bir uyum yakalamış sanki dünya dışı bir yerdeyiz görünümü veriyordu.Zayn

"Saçlarının o salak hali daha sevimliydi niye topladın" dedi ve gülümsedi. "Dalga geçme sersem.Herşey senin yüzünden oldu"dedim ve elimi çektim.Kafamı suratından başka bi yere odaklayıp fondaki müziği dinlemeye çalıştım.Ayağa kalkıp önüme geçti.Siyah pantolonunun üzerine giydiği sıradan bir gömlek bile onda kusursuz durmuştu.Yüzümü kaldırıp suratına odaklandım.Elini uzatmıştı.Dans etmek istiyordu.Elini tutup ayağa kalktım.Bizden başka sadece iki çift vardı burada.Fazla büyük bir mekan değildi belki de burayı bu kadar güzel yapan başka bir neden de buydu.Ellerimi boynunda birleştirdim ve sırtıma koyduğu ellerini hissettim.Beni kendine biraz daha çekip sarılmamızı sağladı.Suratım yüzüne çok yakındı.Gülümsedi ve ritimlere uyup yavaşça dans etmeye başladık.Nefesini çıplak tenimde hissedebiliyordum.Ve nefesinin değdiği yerler adeta yanıyordu.Veya ortam çok sıcaktı . Tanrım. Ela gözlerini sadece gözlerime dikmişti.Karşısında neye benzediğimi merak etmeye başlamıştım. Tanrım .Suratı benim suratıma daha çok yaklaşmaya başladığında gerçekten ayaklarımın yerden kesildiğini hissettim.Dudakları benim dudaklarımı bulduğu zaman etraftaki herşey bir bir toz olup kaybolmaya başladı.Gözlerimi kapatmak imkansız gibi geliyordu.Tanrım. Zayn. Ben. Biz. Tanrım. Kolumda başka bir ten hissedince kendimi geri çektim.Gözlerimiz yuvalarından fırlayacak gibi açılmıştı.Bir Zayn'e bakıyor bir de karşımdakine bakıyordum.Bu defa gerçekten çuvallamıştık.

The Rebel(One Direction FanFic)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin