part 29 :)

439 40 9
                                    

Selamlar selamlar selamlaar ! :D

Sizi ve gevezelik yapmayı gerçekten özlemişim bu arada :D Belki aranızda bilenleriniz vardır ama ben tekraar tekrar dile getirmek istiyorum :D Bu yıl o lanet olası üniversite sınavına bende gireceğim için –yazarın burda gözleri dolar asdfghj- vote sayıları , okunma sayıları , yorumlar bana ,çalışma isteğime   ve bilirsiniz iyi hissetmeme çok yardımcı olacak .Yeni bölüm +30 voteden sonra gelir. İyi okumalaaar :D

 

 

“Şaka yapıyorum Mari.Sadece sana söz veriyorum bugünü asla unutmayacaksın.Hazır mısın?”dedi.Evet şeklinde kafamı aşağı yukarı sallarken kalbimin daha hızlı attığını hissediyordum.Heyecan bacaklarımın titremesine neden oldu.Neler olacağını gerçekten merak ediyordum.

“Bir şey itiraf edebilir miyim?” dedim gözlerine bakarak.

“Aslında süper güçleri olan bir cadısın ?”

“Hayır mankafa”

“O zaman mavi bir kuyruğun var?”

“İlk  defa bu kadar fazla heyecanlandım”dedim omzuna hafifçe vurup.Kolumu eliyle kavrayıp kendine daha çok yaklaştırdı ve alnımdan öptü.Ellerimi beline doladım ve suratına bakmaya başladım.Kirpiklerini kıskanıyordum sanırım.

“Hadi ama Bayan Mızmız”derken cebinden gelen telefonun sesi kulaklarımızı dolduruyordu.Kollarımı ondan çekip cebinden telefonu çıkarmasını bekledim.Bu benim telefonumdu.Sanırım o yerden çıkarken benim telefonumu da almıştı. Bu beni mutlu etmişti.Çünkü şu ‘müzik eşittir hayat’ felsefesine inanan kişilerdendim ve telefonumdaki yüzlerce müzik benim hayatımdı.Zayn’in kaşları çatılınca saçma düşüncelerimi zihnimde bilmediğim bir rafa kaldırıp elindeki telefona baktım.Ekrandaki isim Zayn’in ifadesini anlamama yetmişti.Hala neden beni arıyordu sanki?Üstelik kaça geldiğini bilmediğim bir saatte. Muhtemelen gece yarısı olmuştur.Belki de geçmiştir bile.Zayn hala ikinci defa ısrarla çalmaya devam eden telefonun ekranına bakıyordu.Telefonu açtım ve Zayn’in de bu konuşmayı duymasını istediğim için hoparlörü açtım.

“Ne var ?”dedim olabildiğince sert bir şekilde.

“Konuşmamız lazım Marissa.Şimdi”

“Ne saçmalıyorsun sen Liam?”dedim bağırarak.Sinirlerimi anında bozmaya yetmişti.Bana fahişe demesi, sarışın bir sürtükle beni aldatması ve bütün bu zor günlerimde yanımda olmaması ona olan nefretimi daha çok artırıyordu.Sanki vücudum bir anda nefretle dolmuştu.Sanki kalbim vücuduma kan pompalamak yerine nefret,kin,tiksinme duygularını yolluyordu damarlarıma.

“Sana şimdi konuşmamız lazım diyorum.Şimdi”derken  gözlerim dolmuştu.

“Bana emir verme lanet olası.Bana emir verme göt kafalı.Senden nefret ediyorum.Ölmeni diliyorum gerizekalı.Ne şimdi ne de daha sonra seninle konuşmayacağım.Duydun mu beni?”derken kelimelerim çığlıklara karışıyordu.Zayn tek kolunu boynuma sarıp kendine doğru çekmeye başladı.Suratına son kez baktığımda , ayın ışığında bile görünen çenesini sıkışını izledim.Gözlerimi kapayıp ona sarıldım ve kokusunu içime çektim.Tek eliyle bana sarılıyor diğer eliyle telefonu tutuyordu.

“Söyle nerde olduğunu oraya geliyorum.Bu iş bu gece bitecek”derken artık Liam’da bağırıyordu.Daha fazla dayanamayacağımı bildiğim için telefonu Zayn’in elinden alıp yere atmayı planladım.Kendime geri çekmeye çalıştığımda Zayn’in kolu boğazıma daha çok baskı uyguluyordu.Bir süre sonra nefes alamayınca denemeyi bıraktım.

“Süpermarketin arkasındaki ormana gel”dedi ve telefonumu yere attı.Şuan hiç ‘müziklerim hayatım onlar yoksa bende yokum’ felsefesi yapmayacaktım.Aksine bu içimi rahatlatmıştı.Aslında hayır.Liam’ın süpermarketin arkasındaki ormanda ne işi vardı?Bu çok saçma.Ellerimi Zayn’in göğsüne bastırıp kendimi geri ittim.

“Onu neden çağırdın?Ayrıca nereye çağırdın?Ormanda ne işi var?Konuşsana gerizekalı!”derken gözyaşlarımı siliyordum.

“Onun seni üzmesine artık izin veremem”

“Ne yapmaya çalışıyorsun Zayn?Senden kahramanım olmanı istemiyorum.Senden kurtarıcım olmanı istemiyorum.Senden bakıcım olmanı istemiyorum.Senden Edward veya Patch olmanı istemiyorum.Senden sadece seni istiyorum.Ona cehenneme gitmesini söyleyip kapatacaktım telefonu.Lanet olsun”dedim ve olduğum yere oturup ellerimle yüzümü kapattım.Kolumdan kavrayıp ayağa kaldırdı.Daha ne yapmaya çalıştığını anlayamadan konuşmaya başladı

“Normalde seni asla bunun için yanımda götürmezdim ama saat gece yarısını çoktan geçti ve bu halde burda durmana izin veremem”

“Zayn ne yapacaksın ona?Beni ne-“

“Sadece o lanet çeneni iki saatliğine kapalı tut yeter” dedi ve kolumdan aynı hızla çekiştirmeye başladı.Bir anda bu kadar farklı birine dönüşmesi beni korkutmuştu.Ayaklarım çıplak olduğu için yoldaki minik taşlar canımı yakıyordu.Bütün bunlar sinirlerimi bozmakla kalmamış , adeta saatlerce işkence edildikten  sonra tecavüz etmişti.Canımı yakan taş ve diğer şeylere odaklanmayı bıraktığımda süpermarketi yeni yeni arkamızda bırakıyorduk.Arada kolumu geri çekip Zayn’e direniyordum ama hemen daha sert tutup , canımı yakıyordu.Sonunda toprak zemini hissedince ormana geldiğimizi farkettim.Biraz ilerledikten sonra yanındaki parktan gelen ışıklar ve ayın ışığı sayesinde siyah silueti farkettim.Gelmişti.Kulaklarımın yandığını hissediyordum.Keşke bir deniz aslanı olsaydım , şuan bunlar başıma gelmezdi diye düşündükten sonra , ormandaki temiz havanın bende kafa yaptığını düşündüm.Zayn sonunda sıktığı hatta hücrelerine ayırdığı kolumu bırakmış Liam’ın siluetine doğru ilerliyordu.Tek duyduğum şey Zayn’in

“Buraya geldiğin için doğduğun güne lanet okuyacaksın” diye bağırmasıydı.

 

 

Eveeeeet içime sinen bir bölümün sonunda bir hatırlatma yapmak istiyorum Saygıdeğer Rebeler* (bak kullandııım asdfghjklş) okuyucularım :D Yeni bölüm +30 voteden sonra gelir.Sizi seviyorum oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayıın !!

The Rebel(One Direction FanFic)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin