"Lanet olsun git basimdan"
"Şimdi o yataktan kalkıyorsun"
"Anne dediğim o kadın umursamıyor sanane?"
"Sabahları iki kat çekilmez oluyorsun söylemiş miydim?"
"Bir milyon kez"
"Candice'e veda etmen gerekiyor"dedi ve çarşafımdan tutup yere çekti.Annemin kardeşi olduğuna hala inanamıyorum.Alicia -annem- ne kadar sorumsuz ve ilgisizse Tracey'de bir o kadar sorumluluk sahibi.Bir anlık irkilmeyle ayağa kalktım ve banyoya gittim.Evet haklıydı sabahları çok huysuz olurum.Odamda olduğunu tahmin ettiğim Tracey'e
"Mecbur muydun?!"diye bağırdım.Zaten ev küçük mutlaka duyardı.
"Neye?"
"Uykumun içine etmeye!"dedim ve yüzümü yikadim.Diş fircami elime alınca sesini duydum.
"Chatswin'de uyursun"
"Candice'e neden veda etmek zorundayım?"
"Çünkü ondan başka arkadasin yok"dedi.Agzimdaki macunu tukurdukten sonra
"Ahh evet.Gerçekleri yüzüme vurma dayanamam."dedim alaycı bir şekilde
"Dalga geçme.Şehirden ayriliyorsun ve ona hoşçakal demen gerekiyor"
"Alicia nerde?"
"O senin annen"
"Sende teyzemsin Tracey"
"Hatırlattıgin iyi oldu" dedi yanıma gelip.Ben dislerimi fircalarken o da saclarini topluyordu.Onun saclarini her zaman sevmisimdir.Omzuna kadar gelen kahverengi kıvırcık saçlar.Gerçi onun yaşadığımız hayata rağmen içindeki bitmek bilmeyen sevinci yaşama isteğini de seviyordum.Umudunu.Tracey çok güzel bit kadındı.Beyaz teni ve yaklaşık benimle aynı boyutlardaki zayıf vücudu onu sevimli ve aynı zamanda güzel bir kadın yapıyordu.Benim onun aksine esmer bir tenim uzun siyah saçlarım vardı.Annem de Tracey'e çok benziyordu.Sadece saçları boya ve kişiliği farklı o kadar.Sanırım hiç tanımadığım babama benziyordum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Rebel(One Direction FanFic)
AcakBir kız hayal edin.Akliniza gelebilecek her seyden nefret eden.Hayat ona adil oynamaz.Herkese hazırladığı birtakım sürprizleri vardır.Peki hayat ona nasıl surprizler yapıyor? Iyi mi kotu mu olduguna siz karar verin ve unutmayın, hiçbir şey imkansız...