Deniz'in En Derin Yerinde Umut

Aşk'ı hakkettiği gibi yaşamak gerek

Sabah uyandığında mutluydu Deniz , Bu gün aşkını anlatacaktı . Sonsuza kadar yanında olmasını istediği kadına açılacaktı. Ve bu gün son derece yakışıklı olmalıydı. Siyah bir takım elbise oldukça mükemmel göstermeye yeterdi bile. Siyah ceket  altına siyah yelek ve beyaz bir gömlek , altına ise üzerine tam oturmuş kumaş siyah bir pantolon. O muhteşem parfümünü sıktıktan sonra aynaya baktı . Simsiyah saçlarını taradıktan sonra kirli sakalına deydi gözeleri, Mavi gözleri ile siyah takımının buluşmasının muhteşemliğini  gösteriyordu.

Telefonuna baktı 4 cevapsız arama 2 mesaj .

Mesaj bölüne girip bakındı ; 

Zeynep'ten mesaj vardı.''Görünmüyorsun artık . Herkes seni soruyor akşam her zaman gittiğimiz bara gidelim mi ? ''

Umursamadı , umursanacak kız değildi. Her kezle sıkı fıkı olur olmadık yerde kahkaha atar çokça açık giyinirdi.kıyafet değiştirir gibi sevgili değiştirirdi. eski sevgilileriyle hep samimi kalırdı. Yani anlayacağınız Cıvık bir kızdı. Hızlıca diğer mesaja tıkladı. 

Esra'dan ''Merhaba Deniz, haftaya cuma günü bizim üniversite gurubu toplanıyor. Senide beklerız :) eski günlerdeki gibi takılırız uzun yıllar oldu birlikte takılmayalı :) ''

Esra iyi kızdır. Öyle abuk sabuk işlerle işi olmazdı. Fakat değişik biriydi. sanki bu dünyaya erkek olarak gelecekmişte bir aksilik olup kız doğmuş gibiydi.Ama severdi bizim oğlan canı gibi severdi bu kızı Elif'inden sonra kardeşi gibi gördüğü tek kızdı. 

Son  olarak cevapsız aramalara bakındı. 

üç kez Zeynep aramış bir kezde yabancı bir numara aramış . zeynep'i hiçe sayarak yabancı numaraya geri dönüş yaptı.

05.....6622

3.calıştan sonra açıldı cılız bir kız sesi . 

''Efendım.''

''İyi günler , beni armışsınızda tanıyamadım.''

''Evet gece aramıştım, Burak beyle mi görüşüyorum ? ''

''Yoo hayır , sanırım yanlış numara.''

''pekâlâ , kusura bakmayın '' 

''Önemli değil iyi günler.''

''İyi günler.''

Telefonu kapattıktan sonra ıslıkla melodi tutturup merdivenlerden hızlıca indi. Aşağıya indiğinde kahvaltı masasında annesi ve bir tanecik kız kardeşini gördü. Gülümseyerek melodi tutturduğu ıslıklarını sonlandırdı.Keyiflice kız kardeşini öptü ve'' günaydın prenses ''dedi . Küçük kız kardeşinin şaşırmış bir vaziyette '' Günaydın'' deyişlerini hiçe sayarak annesine gülümsedi ''Günaydın Narin sultan , gün geçtikçe gençleşiyorsun  '' dedi ve kahvaltı masasının baş köşesine yerleşti. İçi kıpır kıpırdı ,hatta dışı da kıpır kıpırdı...

 Aşık'tı ulan Deli gibi aşıktı.  Haykırmak istiyordu aşkını. Bu gün ilk olarak Derine açılacaktı sonrasında ise tüm Dünya'ya. Zaten Bizim deli oğlan fısıldasa sağır sultan duyardı.Lakin aşkı fısıldamak olur muydu hiç ? Haykırmak gerekir, avazın çıkana kadar bağırmak gerekir . Ulan en önemlisi Aşkı hakkettiği gibi yaşamak gerekir.

Tabağındakileri son damlasına kadar yedikten sonra masadan kalktı . Annesi ve kız kardeşiyle vedalaşıp evden çıktı . Arabasına atladıktan sonra radyoyu açtı . Arabayı çalıştırıp yola koyuldu. 

Radyoda uzun zamandır dinlemediği lakin çook sevdiği bir parça çalmaya başlayınca yerinde olan keyfi havalara uçtu .

''Yüksek sadakat - Belki üstümüzden bir kuş geçer. ''  Bu şarkı hiç bu kadar anlamlı gelmemişti , şuan ise her harfinde anlam dolu muhteşem bir şarkı oluvermişti.

  Dolaşalım kumsallarda

Çılgın kalabalık artık uzaklarda

 Yorulursan yaslan bana

 Sarılıp uyuyalım gün batımında 

 Belki üstümüzden bir kuş geçer

 Kanadından bir tüy düşer

 İner döne döne  gökyüzünden

 Hiç bir yüz güzel değil senin yüzünden  ...

Şarkıların sözü dahada çok umutlandırmıştı Deniz'i .

Derine' Aşkını anlatınca karşılığını bulacaktı , emindi. Çünkü farklı bakıyordu Derin . Aşk'lı bakıyordu, Aşk'la bakıyordu ...

Kursun önüne geldiğinde kravatını düzeltti. Arabayı park edip indikten sonra titreyen elleriyle çenesini sıvazladı. Çok heyecanlanmıştı.Kalp atışlarının duyulmasından korkmuyordu artık. Aşk saklanmaz dı . Daha doğrusu saklanamazdı. Bir bakış, bir gülüş, bir söz.. Aşk ; Belirsizliklerin içinde belirginlik. 

Kursa girdiği gibi danışmadaki Seline gülümsedi 

''Günaydın Selin ''

 '' günaydın Deniz bey '' 

Odasına girdiğinde beklemeye başladı. Sevdiceğini beklemek bile böylesine güzel iken kim bilir bir ömrü birlikte geçirmek ne derece muhteşem olurdu ?

Saate 3. bakışında sevdiceğinin gelmesine 10 dakika kalmıştı. Heyecanla beklemeye koyuldu.

~~~~