Gözlerini her kapattığında o an gelirdi aklına.Babasının otogarda onu beklediği güne tekrar gitti genç kız.
Üniversite yıllarının sonuna yaklaşıyordu . Eskişehir'e okumak için gitmişti . Bayram tatilinde ise memleketi Trabzon'a geri dönecekti. Babası genç kızı otogarda bekliyordu .Genç kız heyecanlanmıştı ,kalbi pır pır atıyordu.1 yıldır görmediği ailesine kavuşmanın heyecanı ve sevincini yaşıyordu .Genç kız neşe doluydu , yanında kimse somurtamazdı bir yolunu bulup gülümsetirdi yanındaki insanları .Herkes tarafından sevilirdi .Otogara yaklaştı yolcu otobüsü genç kız titriyordu ,çok mutluydu .Otobüs durdu ve otobüstekiler sevdiklerine kavuşacaklarındanmıdır bilinmez, hızla inme çabalarındalardı. Fakat genç kız birden bire yavaşça kalkmayı tercih etmişti. İçinde bir huzursuzluk vardı , karnına sancılar girdi. İçindeki bu garip duyguya rağmen indi otobüsten babasını görünce sanki hiç huzursuz olmamış gibi kocaman gülümsedi ve sımsıkı sarıldı kirli sakallı başında kasketi olan tonton babasına . Hiç bırakmayacakmış gibi sarıldı ,Nefesi kesilecek kadar ... Sanki birisi gelip onları ayırmak isteyecekmiş gibi ,sanki bir daha hiç sarılamayacakmış gibi .Babasının sesiyle irkildi genç kız ,
''Güzel kızım ne kadarda özlemişim seni ''Diyerek sırma saçlarını okşadı babası.
Genç kız babasına sarılmayı bırakıp tonton yanaklarını sıktı ; bende seni çok özledim babacığım dedi. Ve tekrardan kocaman güldü .
Mutluydu genç kız ,hemde huzursuz . Kötü bir şey olmasından korkuyordu fakat gözlerine yansıtmıyordu bu duyguyu .Babasıyla bavulunu aldıktan sonra bir taksiye binip şirin ve bir o kadarda küçük evlerine gideceklerdi .Tam taksi beklerken genç kız karşı yolda gördüğü simitçiye bakıyordu .
''Babası gözünü orta boylardaki, zayıf, güzelliğiyle destan yazdıracak kızından ayıramadığındanmıdır bilinmez , canın çektiyse hemen gidip alayım kızım dedi ''
Genç kız babasına büyük bir hayretle bakıyordu , nasılda biliyordu canının simit çektiğini diye düşünürken babasının cevap bekleyen tonton yüzüne bakarak ; Yok babacığım canım çekmedi sadece özlemişim memleketimi, memleketimin insanını diyerek geçiştirdi .
Biliyordu durumları pek iyi değildi zaten zar zor okuyordu babasını daha fazla zora sokmak istemiyordu .Fakat babası kızının bal rengi gözlerinden anlamıştı ve karşı yola geçip simit almak için yayalara yanan yeşil ışığı bekliyordu . Yeşil ışık yandı ilk adımını atmaya yelkenirken fren sesi duyuldu ardından çığlık sesleri...
Genç kızın babası araba ile ağaçların arasında ezilmişti .Genç kız gözlerine inanamıyordu ,az önce araba ile ağaç arasında sıkışan adam babası olamazdı , genç kız koşarak kaza yerine giderken bir yandan da aklından babasının ölmemesi için Allah'a yalvarıyordu.
Gözlerinden yaşlar süzülüyordu , genç kız bağırmak istiyordu fakat bağıramıyordu , babam ölme beni bırakma diyemiyordu . Sanki biri boğazını sıkıyordu ,konuşmasını engelliyordu . Sonunda babasının yanına varan genç kız korku dolu gözlerle bakıyordu babasına . Yerde hareketsizce duran adam babasıydı ...
Kelimeler çıkmıyordu ağzından ,cümle kurma yeteneğini kaybetmişti sanki . Etraf kalabalıklaşıyor ,ambulans aranıyor , fakat genç kızın gözlerinden yaş değil kan damlıyordu . Yüreği yanar mı insanın yanıyordu işte. Hayat anlamsızlaşmıştı. Babası yerde yatarken aklına çarpıp kaçan arabanın plakasına bakmak gelmemişti. Ambulans gelmişti babasını götürüyorlardı , genç kız ise hiç bir şey demiyordu babasıyla birlikte ambulansa binmişti genç kız hastaneye vardıklarında meraklı kalabalık içinde kalmıştı ''HASTANIN YAKINLARI'' diye bir ses duyunca irkildi kız, kanlı gözlerinden akan yaşlara engel olamadı .az önce kendisine seslenen hemşireye bakıp 'benim ''demek istedi . fakat ne kadar zorlasada bir cümle çıkmamıştı ağzından . Genç kız ilk defa böyle korkuyordu , yaklaşık 1 saat önce babasının araba ve ağaç arasında ezildiğini görmüştü .Şimdi ise konuşmak istiyor fakat konuşamıyordu . Bunları düşünürken hemşirenin sinirlendiğini ve tekrardan ''HASTANIN YAKINLARI!!'' dediğini duymuştu tekrar konuşmak için çabaladı ve yine başarısız oldu. Konuşmadığını hareketlerle anlatmaya çalışıyordu ve hemşire içeride yoğun bakımda olan adamın kızı olduğunu anlamıştı sonunda .
Hemşire kazanın nasıl olduğunu sorunca genç kız tekrar konuşmaya çalıştı ve yine konuşamadı . Genç kız o an aklını kullandı, telefonunun mesaj bölümüne girip olanları ve olanlardan sonra konuşamadığını yazdı . Hemşire bunun geçici bir şok olduğunu söyleyip genç kızın içini biraz olsun soğutmaya yetmişti.Fakat genç kızın kendinden önce düşünmesi gereken babası geldi aklına. Binlerce cümle geliyordu aklına fakat dökülmüyordu cümleler ağzından .
''Genç kız evde onları bekleyen annesini aradı , durumu nasıl anlatacağını bilmiyordu . 2. çalışta açıldı telefon annesinin o güzel sesini duyunca acı bir tebessüm etti .Derin , canım kızım neredesiniz , bak en sevdiğin yemekleri yaptım niye geciktiniz kızım''
Diyen annesine nasıl cevap vereceğini bilmez bir vaziyetteydi .Derin ,ağlıyordu sessizce ağlıyordu ,yüreğinden ağlıyordu ... Annesi sesini duyamayınca kızım orada mısın diyiverdi . Genç kız konuşmak için son çırpınışlarını da yaptıktan sonra telefonu kapattı. Hemşireye yazdıklarını annesine de yazmayı düşündü . Genç kız annesine olayı anlattı fakat konuşma yeteneğini kaybettiğini yazamadı , nasıl yazılırdı ki ? Annesi 45 dakika sonra hastaneye feryat figan ile geliverdi
''Derin,kızım baban nerede babanı görmek istiyorum .Eşref'im neredesin ''diye ağlıyordu .
Derin ise sadece ağlıyordu , yapabildiği bir şey yoktu .
Genç kızın annesi soru ve korku dolu gözleriyle ''Derin kızım nasıl oldu kaza kim yaptı Eşref'ime bunu'' diyerek ağlıyordu .
Derin , annesin gözlerinden gözlerini kaçırarak ,anlatmaya çalışmaktan yorulmuşçasına çabalamadı bu sefer sustu . Gözlerini kapamak istemişti o hayat dolu genç kız bir daha hiç açmamak üzere kapamak istemişti .
Günler birbirini kovalarken koskoca bir hafta geçmişti kazanın ardından . Babasına çarpıp kaçanın kim olduğu hala bulunamamıştı ve Derin'in babası hala yoğun bakımdaydı. Hiç bir gelişme yoktu Derin hala konuşamıyordu , babasının hayati tehlikesi hala vardı , annesi ise hiç usanmadan dua ediyordu kızına , 22 yıllık eşine... Derin , odadan çıkan orta yaşlı doktorun gözlerine baktı . Güzel bir haber bekliyordu aslında . Fakat hayat yine yapmıştı yapacağını , babası kapamıştı gözlerini bir daha hiç açmamak üzere .
Derinin kan ağlıyordu , cümleler oturmuştu boğazına .Annesi ise yıkılmıştı , 22 yıllık aşkını kaybetmişti . Kızı gibi o da kan ağlıyordu artık .Yaşama sebebini toprağa verme vakti gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz'in En Derin Yerinde Umut
Ficção Adolescente''Deniz'in En Derin Yerinde Umut '' ~~~ Tamda Deniz ile Derin'e ithafen yazılmış bir cümle. İmkansızlıkların içinde umut arayışları ,bilinmeyen gerçekler . ''Öğrenilmesi gerekilen gerçekler...''