>_< 2

634 68 3
                                    

Çıkış zili çaldığında Daehyun çantasını topladı ve nihayet okuldan çıkmayı başarmıştı. Bugün ekstra sıkıcıydı çünkü Jongup ve Junhong yanında değildi. Yaylana yaylana eve yürüdü, içeri girdi, annesine merhaba dedi ve odasına çıktı.

Daehyun bugün yine yeni bir ipucu kazanmış olduğunu biliyordu. Saçmaydı, belki de hiçbir anlamı yoktu ama o kağıtların renginin kendisine bir şeyler anlatmaya çalıştığını düşünüyordu.

Kıyafet dolabını açtı, arkadaki gizli kutuyu ortaya çıkardı. Ardından çantasından yeni zarfı da alarak yatağına zıpladı. Gizemli çocuğun bugün ona yollamış olduğu mektubu zarftan çıkardı, kutuyu açtı. Rengarenk kağıtlar düzenli bir şekilde dizilmişti. Daehyun mavi olanları çıkardı ve kutunun kapağını kapatarak bir köşeye ittirdi.

Evet, nedensiz yere heyecan duyuyordu, olsundu. Okula gitmek dışında yaptığı pek bir şey yoktu. Arada kendi kendine şarkı söyler, müzik dinlerdi. Bir de bazen basketbol oynardı, fakat pek iyi olduğu söylenemezdi.

Diğer mavi kağıtları yeniden okumaya başladı. Bunlardan çok fazla yoktu. Genelde turuncu olanlardan gönderirdi O. (Keşke adını bilseydi.) Turuncu olanların anlamını çözmüştü. Bunlar genelde günlük hayattan bahsediyordu. "Nasılsın hyung?", "Bugün okula geç kalma Dae Hyung!", "Yağmur yağacak gibi görünüyor..." tarzındalardı. Oysa bugünkü maviydi ve elinde sadece beş tane mavi not vardı. Hepsini baştan sona tekrar tekrar okudu ve yine değişiklik yoktu; elde ettiği sonuç sıfırdı.

Daehyun bezmiş bir şekilde kendini yatağa bıraktı. Tam o sırada annesi seslendi.

"Daehyun-ah! Yemek hazır!"

Fark etti ki okul kıyafetleri hala üstündeydi. Çabucak bir şeyler geçirdi üstüne ve alt kata yemek yemeye indi.

Gece yatağında -kulaklığı kulağında- uzanırken aklına parlak bir fikir gelmişti. Neden kendisi de O'na mektup yazmıyordu? Nasıl olsa O her gün dolabını açıyor ve içine zarf koyuyordu. Daehyun da aynı şeyi yapabilir ve mektuplaşabilirlerdi. Onu görmeyi çok istiyordu, belki de bu şekilde ikna olurdu. Evet, evet bu fikri beğenmişti. Şimdi ona kısa bir not yazacaktı ve yarın ne olacak görecekti.

"Renkli Kağıtların Sahibine,
Merhaba! Ben Daehyun! Mektuplaşmak ister misin? >_<"

İşte şimdi rahat bir şekilde uyuyabilirdi. Neden buna bu kadar sevindiğini bilmiyordu, belki de O kendisini seven ilk kişi olduğu içindi.

Cheescake'im Olur Musun? ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin