>_< 4

515 61 5
                                    

Daehyun yeni bir güne uyandığı için ilk kez bu kadar heyecanlıydı. Acaba cevap verecek miydi? Şaşırmış mıydı? Mektubu alan kişi oydu, değil mi?

Sabah kalkar kalkmaz bunu düşünmeye başlamıştı, hatta okula hızlıca yürürken de bunu düşünüyordu. Onun mektuplarını sabah koyduğunu biliyordu, bu yüzden de çabuk adımlarla okula ulaşmıştı.

Hemen dolabının yanına gitti. Evet, bir zarf vardı. Ama her zamanki gibi beyaz değil, kendisinin gönderdiği gibi kırmızıydı. Daehyun çabucak kitaplarını ve zarfı alarak sınıfına gitti. Yah, neden bu kadar çok kişi vardı ki sınıfta? Yalnız başına olmayı tercih ederdi. Tam o anda geçen sene keşfettiği malzeme odası aklına geldi. Küçük, sıkış tıkış bir yer olmasına karşın gözlerden uzaktı. Bu da Daehyun için yeterliydi.

Daehyun yangın merdiveninden bir kat indi ve köşedeki malzeme odasının kapısını açtı. Neyse ki kimse yoktu. Daha önce geldiğinde de kimseyi görmemişti ama sonuçta okulda, kendine ait olmayan bir yerdeydi. Bu da garip bir heyecan yaratıyordu.

Zarfı açarak okumaya başladı.

"Daehyun Hyung!!! İnanamıyorum!!! Bana cevap verdin!!! Ah kalbim~~"

Daehyun kendi kendine sırıttı. Bu kısa notlar gerçekten hoşuna gidiyordu, O'nun tepkileri cidden çok hoştu. Zarfın içindeki küçük kağıdı katlayıp cebine koydu. Yanına kalem ve kağıt aldığı için şimdi ona cevap yazabilirdi. Böylece sadece sabahları mı yoksa arada bir dolabına bakıyor mu anlayabilirdi.

Daehyun işini bitirdiğinde malzeme odasından çıktı ve tekrardan dolabına giderek kendisinin yazdığı mektubu yerleştirdi. Ardından sınıfına gitti ve derslerin geçmesini beklemeye başladı.

Daehyun neredeyse her tenefüs dolabına bakmıştı ama bir değişiklik yoktu. Sonunda pes ederek bir sonraki günü beklemeye karar verdi.

~•~•~•~•~•~•

Youngjae Daehyun'un dolabına yazdığı kağıdı bırakırken elleri titriyordu. Aslında tüm vücudu sallanıyordu. Hiç normal hissetmiyordu. Kalbi her zamankinden fazla hızlı atıyor, yorgun hissediyordu.

Derslerin nasıl geçtiğini bile anlamamıştı. Sanki o havadaki bir toz zerresiydi, oradan buraya uçarken zaman bitivermişti. Acaba Daehyun ona tekrardan not yazmış mıydı? Tüm gün aklında bu vardı, sınavlar yaklaşıyordu, derslerin tek kelimesini dinleyememişti, bu iyi değildi.

Herkes okuldan ayrıldığında Youngjae Daehyun'un dolabına vardı. Ki bunu yapması sadece beş dakika sürmüştü çünkü öğrenciler hapishaneden kaçar gibi okuldan kaçıyorlardı.

Evet, evet! Orada bir zarf duruyordu! Acaba Daehyun ona geri mi yazmıştı yoksa bu onun önceden buraktığı zarf mıydı? Her halükarda zarfı eve götürmeye karar vermişti. Fakat bu sefer çantasına koymadı. Parmaklarının arasında sımsıkı tutuyordu, bu onun en değerli hazinesiydi.

Eve vardığında kız kardeşinin kek pişirmiş olduğunu gördü. Çikolatalı keke bayılırdı. Ve sıcaktı. Ama Youngjae'nin midesi doluydu. Sadece kelebeklerle mi yoksa üzüntüyle mi olacağına karar verememişti...

Odasına çıktı ve kapının hemen arkasına çöktü. Bu sefer bekleyemezdi. Hemen öğrenmeli ve hayatına bir yön vermeliydi. Daehyun ona cevap yazmadıysa.. Şimdi bunu düşünmek istemiyordu. Titreyen ellerle zarfı açtı.

" Bana ismini söyler misin? Böylece sana daha normal bir şekilde hitap edebilirim~~ Güzel bir gece geçir ㅋㅋㅋ "

Cheescake'im Olur Musun? ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin