>_< 17

389 60 6
                                    

Youngjae yeni bir mesaj daha attı.

Yjay: Hyung! Lütfen söyle lütfen, neden kızgınsın bana? TT

Görüldü.

19 dakika sonra

Yjay: Daehyun Hyung! Ne hata yaptım? Mesajlarımı gördüğünü biliyorum. Lütfen cevap ver.

Görüldü.

27 dakika sonra

Yjay: Hyung biliyorsun ki evden dışarı çıkıp yanına gelemiyorum. Bu yüzden LÜTFEN CEVAP VER BANA!!

Görüldü.

43 dakika sonra Youngjae nihayet, biraz zor da olsa, mesajlarına cevap alamayacağını anlamıştı. Daehyun'u aramaya karar verdi. Çok berbat hissediyordu, durumu daha da kötüleştirmek istemiyordu ama bu konuşmayı yapmak ve hatasını öğrenmek zorundaydı.

Telefon çalıyordu. Çalıyordu.. Çalıyordu... Daehyun açmadı. Youngjae ağlamaya başladı.

Bu kadar güçsüz olduğu için kendinden nefret ediyordu. Her şeye ağlıyordu. Ama kalbi acıyordu, ağlaması acısını geçirmese de bir nebze olsun rahatlamasına yardım ediyordu.

Youngjae biraz uyumaya ve yarın şansını tekrar denemeye karar verdi. Son bir mesaj attı Daehyun'a.

Yjay: Yarın konuşalım hyung. İyi geceler.

Görüldü.

~•~•~•~•~•~•

Youngmin abisinin durumu hakkında endişeleniyordu. Tüm gün ağzına tek lokma koymamıştı Youngjae. Ayrıca babası sürekli ondan Youngjae'yi çağırmasını istiyordu. Fakat Youngjae'nin iyi bir ruh halinde olmadığını bilen kız kardeşi, babalarını idare etmeye çalışıyordu.

Biraz sonra Youngmin ve babası lezzetli görünen sofraya oturmuştu. Babası 3 şişe sojudan sonra saçmalamaya başlamıştı ve Youngjae'nin nerede olduğunu, neden kendisine içki getirmediğini bağırarak soruyordu. Youngmin artık onu sakinleştiremeyeceğini bildiğinden sadece ağlıyordu. Tüm masa artık yerdeydi ve pisliğin teki olan babası hışımla Youngjae'nin odasına çıkmaktaydı.

~•~•~•~•~•~•

Kapısı hışımla açıldığında Youngjae korkudan yerinden sıçradı. Ne kadar istese de uyuyamamıştı.

Babası Youngjae'nin yanına gelerek ne yaptığını sordu. Daha sonra hiç ders çalışmadığını düşündüğü için onu yataktan kaldırdı sertçe. Ve duvara çarptı. Youngjae darbenin şiddetiyle yere düşmüştü, ayrıca başının arkasında bir sıcaklık hissediyordu. İnleyerek elini başının arkasına götürdü. Bu sıcaklık kandı. Yavaşça bilincini kaybederken babasının şok olmuş suratı, gördüğü son şeydi.

~•~•~•~•~•~•

Şiddetli çarpmayı duyan Youngmin koşarak Youngjae'nin odasına çıktı. Abisi yerde yatıyordu ve artık baba demek istemediği adam da orada öylece dikiliyordu.

Youngmin ağlayarak abisinin yanına koştu, aman tanrım! Youngjae'nin başı kanıyordu. Bu tip durumlara alışık olması gerekirdi belki, ama bu mümkün değildi. Çabucak ayağa kalkarak etrafa bakındı. Hah! İşte orada bir telefon vardı. Hızla ambulansın numarasını çevirdi ve adresi verdi. Babası ise hala aynı şekilde orada dikiliyordu..

Youngmin'e seneler gibi gelen sürenin sonunda ambulansın sesi duyulmuştu. Youngmin koşup alt kata indi ve sağlık görevlilerine kapıyı açtı. Abisini taşıyamazdı bu yüzden onlar yukarı çıkmak zorundalardı, yolu gösterdi.

Sağlık görevlileri Youngjae'yi ambulansa taşıdılar ve Youngmin de içeri girdiğinde hızla yola koyuldular. Youngmin ağlamaya devam ederken sağlık görevlileri de işlerini yapıyordu. Ancak Youngjae hala gözlerini açmamıştı, durum ciddi görünüyordu. Hastaneye vardıklarından Youngjae'yi acile ve ardından da ameliyathaneye aldılar.

Youngmin kenara çökmüş, gözlerinde yaşlar ve elinde abisinin telefonuyla bekliyordu. Aradan ne kadar geçtiğini bilmiyordu ki telefon çaldı. "Daehyun" arıyordu. Bu da kimdi? Youngmin telefonu açtı. Abisinin bir arkadaşı olmalıydı.

"Youngjae?"

"Hayır, ben kız kardeşi Youngmin. Abim Youngjae şu an ameliyatta."

İyi ki doğdun Yjay!~ Doğumgününde seni hastanelik ettiğim için üzgünüm ㅋㅋㅋ

Cheescake'im Olur Musun? ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin