>_< 16

386 56 3
                                    

Soğuk hava vücudunu dondururken ve gözyaşları buz kristallerine dönüşürken kalakalmıştı Youngjae. Bir anda kulağına gelen fısıltıyla neye uğradığını şaşırmıştı. Ve hemen ardından odasında tek başınaydı yeniden.

Rameni bir süre sonra soğumuştu ama Youngjae ondan daha soğuktu. Kalbi üşüyordu. Vücudunun üşüdüğünü ise hissetmiyordu bile.

Kapısı -aradan ne kadar zaman geçtiğini bilmiyordu- hızla açıldığında Youngjae ses bile duymamıştı. Daehyun geldiğinde de düşünceleri kendine ait değildi, gittiğinde de. Kalbi ise çoktan onun olmuştu, sadece kendi bedeninde duran bir fazlalıktı. Onun olduğu halde kendisinin taşımak zorunda bırakıldığı bir fazlalık.

Youngmin onu çekiştirmeye çalışıyordu. "Oppaa! Hasta olacaksın! Burada camın önünde ne yapıyorsun?!" Youngmin pencereyi kapattı ve abisini yatağa yatırdı. "Ramenini de soğutmuşsun.." Youngjae tepkisizdi. Youngmin onun için endişelenmeye başlamıştı. Yorganı üstüne örttü ve abisine sıcak bir çay yapmak için mutfağa girdi.

Aslında son günlerde çok neşeliydi Youngjae. Ve Youngmin onu zorla sıkıştırdığında bir kızdan hoşlandığını öğrenmişti. Abisi için çok mutlu olmuştu ama kızın hakkında bildiği tek şey aynı okulda olduklarıydı. Youngjae başka bir şey söylememişti. Acaba kavga mı etmişlerdi ya da abisine kötü mü davranmıştı o kız?

Çay hazır olduğunda Youngjae'nin yanına gitti. Uyuyakalmıştı abisi, daha doğrusu sızmıştı. Youngmin onu uyandırmak istemiyordu bu yüzden çayı komidinin üstüne bırakarak odadan çıktı.

~•~•~•~•~•~•

Youngjae aslında tam uyuyor sayılmazdı. Rüya ve gerçeklik arasında sıkışıp kalmıştı. Hangi yöne gideceğini bilemiyordu. Çünkü gerçekte onu terk edip giden Daehyun, rüyasında da ondan nefret ediyordu. Hayatında en zevk aldığı kısımlardan birini oluşturan rüyaları artık onun için birer kabustu.

Sonraki sabah uykusunu yeterince alamamış olmasına rağmen Youngjae düşünmeye başlamıştı. Bir şey yapmış olmalıydı ki, hyungu gitmişti. Fakat anlayamıyordu, yaşadıkları her şeyi gözden geçirmişti ama bir tık yoktu. Acaba onu dolaba girdirdiği için mi kızmıştı? Bilmiyordu, hüzünle ofladı.

Temelde iki sorun vardı. İlki evden çıkamıyor oluşuydu. Yani Daehyun'u görmeye gidemezdi. İkincisi ise, evden çıksa bile onun nerede oturduğunu bilmiyordu. Ve önünde uzun bir tatil uzanıyordu.

Birden aklına gelen dahiyane (!) fikirle yattığı yerden doğruldu. Ona mesaj atacaktı! Teknolojiyle neredeyse hiç alakası olmayan Youngjae için bile, bu kolaydı.

Yjay: Hyung TT Neden beni bırakıp gittin?

Mesajının görüldüğünü fark etmişti ancak aradan yarım saat geçmesine rağmen ses seda yoktu. Youngjae tekrardan hıçkırıklara boğulmak üzereydi ama denemeyi bırakamazdı. Çünkü yapabileceği tek şey buydu. Mesaj atmak.

Tüm okurlarıma merhaba! Öncelikle yorumlarınız beni çok mutlu ediyor, yazdıkça yazasım geliyor, teşekkür ederim^^  İkinci olarak da bölümlerin kısa olduğunun farkındayım ama bu şekilde daha hızlı yazıyorum. Yine de sizin için biraz daha uzatmayı deneyeceğim. Sonraki bölümde görüşmek üzere :D

Cheescake'im Olur Musun? ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin