Bu bölüm çok uzun olduğundan iki bölüme ayırdım.
Muse-Supermassive Black Hole: Multimedia da var.
Sağ koluma asılı koyu kahve tonlarındaki çantamı düzeltip Zeytin'e somurtarak baktım.
"Ne var? Ne sırıtıyorsun öyle yılbaşı ikramiyesi sana çıkmış gibi!"
Tepkime karşı yalandan bir öksürükle boğazını temizleyip dudaklarını birbirine bastırmakla yetindi. Ona gözlerimi devirip yürüyen merdivene dikkatlice adım attım.
"Hadi ama komik olduğunu kabul et. Keskin'e bad boy mu dedin?" Bıkkın bir soluk verip hemen bir alt basmakta olan Zeytin'e döndüm.
"Dalga geçtiğimi biliyorsun."Başımı çevirip merdivenden indim bir iki adım ilerlediğimde Zeytin de bana yetişmişti.
"Ya o da seninle dalga geçtiyse?" Tek kaşımı kaldırıp düşünceyle Zeytin'e baktım. Kolumdan tutup olabildiğince köşeye çekti.
"Karşında aptal yoktu Defne. Sen ona 'Hadi birbirimiz hakkında ne düşündüğümüzü aynı anda söyleyelim!'dediğinde sana gerçeği söyleyeceğini mi sandın, cidden? Üstelik teklifi yapan sensin, sahtekarlık yapan da sensin." Gözlerim haklı olan Zeytin'in son cümlesiyle irice açıldı. Onun bu hikayede bilmediği pek çok ayrıntı vardı. Ama bu konuda haklıydı ve bunu sevmemiştim.
"Ben ona tabii ki düşüncelerimi açıkça söylemeyeceğim."diye kendimi savundum.
Zeytin ilerleyince ben de peşinden gittim.
"Tamam, dalga geçmek için bad boy dedim. Ama biliyor musun? Verdiği tepkiyi görseydin, benim hakkımda sadece komikten öteye geçmeyecek bir düşünce içinde olduğunu anlardın."
Özür dilediği kartın üstüne kendi hikayesinin kahramanı diye imza attığını anımsayınca dudaklarım yukarı doğru kıvrıldı.
Vitrindeki elbiseye bakıp, işaret parmağıyla kafasının tepesini kaşıdı.
"Anlamadım."
"Of, anlamayacak ne var? Ben ona aynı anda söyleyelim deyince o da benim dalga geçeceğimi tahmin etmedi ve bana gerçek fikrini söyleyerek komiksin dedi." Düzleştirdiğim saçımı kulağımın arkasına attım. "O da benim dalga geçtiğimi anlamadığından ben ona ergence bir etiket yapıştırdığım için alındı."
Zeytin vücudunu bana doğru döndürdü. Krem rengi kazağın boğazını gevşetmek için sağa sola çekiştirdi.
"Tamam, ben onu anladım sen dalga geçtin. Ama anlaşamadığımız nokta şu ki, sen Keskin'in tepkisinden dolayı gerçek düşüncesi olduğunu düşünüyorsun ama Keskin, o kadar aptal değil. Bence senin yalan söyleyeceğini anladı ve o da seninle dalga geçti."
"İki ucu boklu değnek,"diye mırıldandım.
"Defne, herkes sana güzelsin diyebilir. Karakterini gören birinin kıymetini bil."
Omzumu silkip adımlarımı ilerlettim. Bugün onu düşünmeyecektim, kırk yılın başı bir sinema keyfim vardı. En üst kata çıkmak için Zeytin'in elinden tutup hızla merdivenlere doğru koştum.
"Napıyorsun ya?"dedim dişlerim arasından rahat durmayan Zeytin'e. Yeşil gözlerini büyütüp beni taklit etti. Elini çantama uzattığı anda çantamı diğer tarafıma asmıştım.
"Yastık var çantanda yine değil mi?"
Dudaklarımı büküp çocukça bir tepki verdikten sonra izleyeceğimiz filmi seçmiş olmamıza rağmen afişlerin olduğu kısma gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KESKİN
HumorSınıf arkadaşlarının tanımadığı bir çocuğu bıçakladığına şahit olan Defne, adım adım isyana sürüklendiği sırada gerçekleri öğrenme uğruna atıldığı her olayda düştüğü komik durumlara tanık olurken, onu çileden çıkaran tek şeyin bununla sınırlı kalmad...