*Bölüm şarkısı multimedyada var.One direction- Night changes
Sessizliğin içinde parlayan tek sese karşı git buradan diye haykıran iç sesime inat, tedirgin bir adım attım.
Koyu renk kapüşonunun şapkasını örten kişi, karşısında yüzünü seçemediğim çocuğun yakasına, hayatın yükü gibi asılmıştı. Ne hakkında konuştuklarına dair en ufak bir fikrim yoktu. Gerçi daha çok çocuk konuşuyor gibi duruyordu.
Hayır, hayır. Şimdi olmaz!
Hızla geri çekildim. Burnumun kaşıntısı akabinde gelen hapşırmama engel olamasam da iki elimle yapıştığım ağzımdan fazla yüksek bir ses çıkmamıştı. Soğukluğunu sünger gibi çektiğim duvarla bedenim korkuyla bütünleşmişti. Umarım duymamış olsun...
Birkaç saniye tedbir amacıyla bekledim. Adım atmaya cesaretim yoktu. Endişeyle sindiğim duvar köşesinden az önceki talihsizliğimin etkisinin karşı tarafa ulaşmamış olmasını umarak göz ucuyla baktım.
O da ne?
Görüş açım gecenin perdesini kornişten söküp almış gibi sığındığım duvar köşesinin hemen ardında sergilenen her şey daha netti. Herhalde sesten kıllanmış olacak ki biraz daha çapraz dönüp, bakış açımı olabilecek tüm imkânı ile fark etmeden açmıştı.
Kapüşonun altına kar maskesi mi takmıştı? Üşüyor olma ihtimalini düşünecek kadar malum olan saliselik salaklığıma karşı, gizlenme ihtiyacı hissetmesinin olanaklığı olan ikinci tercih, galip geldi.
Yüzü açık olan çocuk, sessizliğe bulaşmış telaşıyla yakasını çekindiği ellerden kurtaramamış, telaşla bir şeyler anlatıyordu. Duvara sinerek biraz daha eğildim. İliklerime kadar sinsice ilerleyen soğuk havanın etkisiyle takırdayan dişlerime engel olmak için çenemi sağlam tutma çabalarım takdire şayandı. Duvarın köşesi ilerideki tehlikeye karşı tek siperimdi.
Görüş açım netti ama fazla uzak sayılmayan mesafeyi ful görüyordum. Gözlerim kısılmaktan far tutulmuş kedi gibi kasılmıştı. Karanlığa tezat, parlayan metal aleti görmemle gözlerim kediyi falan bırakıp direkt şahine terfi etti. Soğuk hava göz bebeklerimi kuruturken hızla göz kapaklarımı açıp kapadım.
Bıçaktan başka türevlerini sıralayamayacağım aleti, kapüşonlu kişi kıvrak bir hareketle elinde döndürdü. Karşısında telaşla dil döken çocuğun gömleğini diğer eliyle sıkıca kavramıştı. Kapüşonlu olan onu dinlerken monoton bir halde kafasını salladı. Çocuğun yüzünde yarışan korku ile endişeye bir anlık rahatlama katıldı.
Tek hamle!
Korku dolu soluğum, aynı sağ bacağına bıçak darbesi alan çocuk gibi boğazıma tek seferde tüm katılığı ile takıldı. Yanımdaki duvarın varlığına tutunmam şu an dipsiz bir kuyuya düşüyormuşum hissini izale etmiyordu. Vücudumdaki tüm etler dövülmüş gibi elim ayağım nahoş bir sızı eşliğinde ağır ağır toprağın varlığına çekiliyordu.
Yarayı alan çocuk öyle bir iç çekti ki, ciğerlerime kızgın kor dökmüşler gibi yakıp geçti. Bir şey söyledi, zorlandığı belli olan bir halde. Muhatabı olan kişi kafasını sallayıp tekrar onu onayladı. Çocuğun bacağında hâlâ saplı olan bıçağı tek hamlesi ile ters çevirirken karanlıktan peydahlanan sesiz gece aynı anda çığlıklarımla yırtıldı.
Elim ayağım şiddetle sarsılırken kaçmak için arkamı döndüğümde göremediğim birine çarptım. İkinci çığlığım kimin olduğunu bilmediğim bir ele müebbet yedi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KESKİN
HumorSınıf arkadaşlarının tanımadığı bir çocuğu bıçakladığına şahit olan Defne, adım adım isyana sürüklendiği sırada gerçekleri öğrenme uğruna atıldığı her olayda düştüğü komik durumlara tanık olurken, onu çileden çıkaran tek şeyin bununla sınırlı kalmad...