Artık kendi sesimi duyamaz hâle gelmiş durumdayım , dizimde ki kesik kanamaya başlamıştı siyah bol bi pantolon vardı üzerimde bol olmasi acımı hafifletsede o keskinlik yerini kaybetmiyordu açıkcası.
Bulundugum oda karanliktı ve etraf ıslak tahta kokuyordu ve biraz da küf gözle görülemeyecek bir karanlıktaydım zaten bulanık olan gözlerim işleri dahada zorlaştırıyordu , şuanda normal psikolojiye sahip birisi benim konumumda olsaydı eminim o 'normal psikoloji' den eser kalmazdı .
Benim bozulacak bir psikolojim olmadıgından bana çokta haykırı gelmiyordu açıkcası çünkü celladım usul usul ilerlemişti ve her defasında bunların olacagına dair kesitler sunmuştu bana ve galiba son noktalara gelmiştim . Elimde geriye koca bir hiç ve binlerce kelime ile bezenmiş sorular küresi kalmıştı . Şimdi ben hangisine kafa patlatmalıyım ki hangi şekilde nefes almalıyım ne yapmalıyım ? Benim bilinç altım masumdu ve beynim mutluydu yüzümde her zaman yerini korumuş sahte gülümsemem vardı ve toz pempe hayallerle kaplıydı ama kabuğuma çekildigimde ortaya çikan şizofren ruhum...... işte o gercekten kusursuzca hazırlanmiş bir ölüm kapanıydı . Biliyordum normal degildim güneş doģunca gülümser ve herşeyden arınırdım gece siyah perdesini usul usul indirdigi saniylerde ise dizlerimi kendime çeker boş ve soğuk odada yaktıgım bilmem kaçıncı sigara ile en gözü kara seri katillerin bile kurgulayamayacagı ölümler biriktirirdim gözüm kapalı nefeslerim kesik kesik ve düşüncelerim en iyi yazarın kaleminden çıkmışcasina kusursuz olurdu . Kendimleydim kimsem yoktu bazen konuşma fiili aradan çıktıgından ihtiyacım olduğunda konuşmayı yeni ögrenmiş gibi hissetmem normal miydi ? Saglıklı degildim sağlıklı düşünemiyordum ve hareket edemiyordum ve işte tam buradaydım bu kez ölüm planlarını ben kurmamıştım veya ortada kurulmuş ölüm planı var mı bilmiyordum ama onun pençesindeydim kaçacak delik yok gidecek yerim yok yardım edecek kimsem yoktu ama herşeyi bile bile celladımın varlıgı yaşıyormuş gibi hisettiriyordu , o bana açık açık nefret besliyordu ama bilmeden de degerli kılıyordu sonuçta nefret bir duygu ve somut yaşanılmazdı cansız bir nesneden nefret edemezdin ki celladım bunu çok iyi yapıyordu işte bu bile benim için güzel ve tapılasıydı birilerinin aklına nefret ile bile olsa gelebilmek ,bu kusursuzdu .Ağlamaktan şisen gözlerim kanaması durmamış bir diz ile soģuk ve karanlik odada bütünleşmiştim artık pantolonum akan kanı fazlasıyla emdiginden ağırlaşmıştı ve galiba bu görevi artik yerine getiremiyordu bacagımdan yere doğru akan sıcaklık artık durdurulamaz haldeydi pantolonumu yukarı doğru kıvırdım elime bulaşan yoğunlukla yüzümü buruşturdum , biraz sonra ortaya çikan dizim ile aynı anda odayı kaplayan kan kokusu boş midemi bulandırmaya yetmişti ahşap odada tırnak sesleri ve tıkırtılar duymaya başladım tüylerim havalanırken hiçbirşeyi gormemem isleri zorlaştırıyordu tıkırtı sesleri artınce gerildim ve kalkmak için elimi arkaya doğru yasladım diğer elimi bacagımın hemen yanına atmamla beraber yumuşak tüylü birseye temas ettim ve attıgım çıglıkla yerimden fırladım tıkırtı sesleri fazlalaşmıştı ve ayagımın altı cıvıl cıvıldı ben ise put kesilmiş sadece çıglık atıyordum ayagıma tırmanan seyler hakkında bilgim yoktu ve tahmin bile etmek istemiyordum biranda kapının altından içeriye dogru sarı ışık süzüldü çok az gördügüm odada etrafimı beyaz fareler kaplamıştı süzülen ışıktan memnun olmadıklarından pantolonumu parćalamaya saga sola kaçmaya başladilar kendimi kapıya attım ve yumruklamaya başladım :
-Noluuuur yardım et !
Hıçkırıklarım sesimi kesiyordu ve yutkunmamı engelliyordu ama burada duramazdım benim hareketimle dahada hızlanan fareler beni iyice ürpertiyordu hala kapıyı yumrukluyor ve celladımdan yardim diliyordum tahta kapı yumruklarimla sarsılıyordu ve ellerimi zedelemiş olabilirdim dizimdeki ağrı ani hareketlerimle dayanılmaz haldeydi ve kan durmaksızın tenimi yalayıp geçiyordu , bacagımda tırmanan fareyi atmak için çırpınırken yaranın üzrerinde hissettigim basınć ile boğazım yırtılırcasina bağırdım ben acıyı hafifletmek isterken odada başka bir kapı açıldı ve odayı igrenç bir koku sardı çok geçmeden fareler çıldırmiscasına o tarafa koşuşturdu eş zamanlı olarak arkasında durdugum kapı açılıp dışarıya çekildim ayagımdaki acı berbattı ve gözlerime hücum eden ışıkla bir an başim döndü ve yere savruldum bağıra bagıra agliyordum gözlerimi açıp dizime baktim ve daha çok ağlamaya başladım zaten kesik olan dizimde bariz bir şekilde diş izleri vardı ve etim kopmuştu görüntü midemi bulandırdı ve öğürmeye başladım ayrıca yaranın etrafı morarmıştı .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~CELLAT~(yazım Hataları Düzenleniyor)
Teen FictionKendimi onun karanlığına bıraktım onun söylediği gibi bu hikayeyi o yazmıştı ve ben ona göre oynayacaktım , o git derse gidecektim gel derse gelecektim ve belkide öl derse ölecektim. Büyük bir oyunun içindeydim hatta o oyunun icinde onlarca oyun oyn...