C-17

109 23 4
                                    

Acı , acı , acı ...

Neydi bu hangi acının intikamını çekiyordu aciz bedenim ?

Ne yangındı bu böyle içimide dışımıda yaktı kavurdu ...

Savunmasızdım artık ne karşı gelebiliyor nede konuşabiliyordum , nefes bile zor alırken bu gözü dönmüş adama direnemiyordum . Kendi karanlıgımda tek başımaydım ve evet acınasıydım . Silik bir gülümseme döktü dudaklarım kendi halime güldüm önce sonra yavaş , yavaş döktüm içimdeki tüm zehri ne şişmiş gozlerimi yumabiliyordum ne yarıklarımın içinden yakarak geçen gözyaşlarımı silebiliyordum .

İki gün olmuştu bu adamin eline düşelim ve bu iki günde tüm bedenim suratım her hücrem kan toplamış çogu yeri çürüklerle bezenmiş irin ve kabuk ile karışık izler oluşmuştu hayvan gibi acımadan katletmisti bedenimi ve ben ne dur diyebilmistim nede neden diye sorabilmistim.. deniz babamın intikamını aliyordu tamam da şahin neden denizin intikamını benden aliyordu ?

Yarı baygın gözlerle oturduğum duvar dibinde öylece karşıma bakıyordum sorsalar karşımda ne var ne yok diye bilemezdim gözlerim bakıyordu ama ;
bedenen işlev görmüş gibiydi ruha işlemiyordu... yine, yine ve yine agliyordum tırnaklarımı sıkmaktan avuç iclerim parçalanmış tırnaklarim kopmuştu acınası haldeydim iki gündür en dibteydim ve kimsesiz dim.

Boş ve isteksiz bir soluk çektim içime açılan kapı ile tüm hucrelerim titremiş ve çektiğim soluğu dışarıya veremeden boğulmuştum iyice köşeye sindim kafamı kaldırmadan bedenime hüküm süren adamın ayakabılarina bakmaya başladım ve saniyeler içinde adım , adım yanına gelmesine müsâde ettim , ben ne olduğunu anlamadan kolumu kavrayıp cansız bedenimi yerden kaldırdı ve odanın içine doğru savurdu acı dolu inlemelerim çıglıklara dönüştügünde patlamış dudağıma birde ben dişlerimi geçirdim morarmış kollarımı yırtık kıyafetlerimin bile ağırlaştırdıgı bedenime siper etmeye çalıştım fakat sadece çalışmakla yetinmiştim .

Ustumdeki parçalanmış hırkayı iri elleri ile tenimden kopardı bağıra bağıra ağlayıp engel olmaya çalıştım ama fayda etmedi iç çamaşırımla yarı çıplak karşısında kaldıgımda büyük bir arzuyla arsızca süzdü bedenimi o an yerin yarılıp beni içine çekmesini istedim kendine gelmek istermiş gibi kafasını sağa sola salladı beklemediğim bir anda sağ kolumu kavrayıp kendine çekti elimin yüzünü ve kolumun icini bir sey ararmişcasına inceledi aynı hiddetle bırakıp sol kolumu kavradı onuda aynı şekilde inceledikten sonra hazine bulmuşcasına sıkı sıkı kavradı korkuyordum ve dokunuşları beni geriyordu fısıltı gibi çıkan sesimle yalvardım ;

-Lü-lütfen dokunma !

Beni duymuyordu ve komidinin çekmecesinde deli gibi birşeyler arıyordu iyice artan korkum soğuk terler döktürüyordu, bu adam acımasızın tekiydi ve ölümüm bu soğuk odada bu iğrenc adamın ellerinde olmamalıydı olamazdı ..

Kolumu tekrar kavradıgında çıglık çıglıga yalvardım ama suratıma inen tokat ile cevabımı çoktan almıştim ağlamaya devam ettim ama faydası yoktu koluma siyah lastik gibi birşey bağladı mor olan kolum daha çok acıdıgında bir çığlık daha attım .

Anlamaz gözlerle bir şahin e birde koluma bakma fırsatı yakaladığımda yapacagı şey beni korkutmaya başlamıştı bile dirsek icime ufak ufak darbeler ile vurmaya başlamıştı yüzünde yine o iğrenç sırıtış , alip verdikçe kokan iğrenç nefesi içimden birşeylerin hareket ettiğini hissetirmişti sesini duydum hemen yanı başımda;

-Eveet bihuş ! Biraz eğlenelim ha ne dersin ?

Sesli bir şekilde yutkunmuştum ses tonu bile tüylerimi usulca havalandırmıştı bu iğrenç adamın eğlence anlayışı büyük ihtimalle kolumu bacagımı kesmek olacaktı kekeleyerek ve sanki ne yapacağını öğrenmem bana iyi gelecekmiş gibi sordum yinede ;

~CELLAT~(yazım Hataları Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin