~CELLAT~(yazım Hataları Düzenleniyor)

C-21

Hatrı sayılır bir heybeti vardı gördügüm adamın bir an icin göz göze geldigimizde çatık  kaşları daha da çatılmış iri gözleri kısılmıstı .

Heybeti ve en derin girdapları andıran gözleri ürkütmüstü beni . Bakışı tüm buzulları yakacak , cehennemi donduracak cinsten di . Düşünmeden ilerlemistim sessiz sakin ve boş  asvaltta  . Kafamda ki tonlarca düşünce ve sorular ile kaldigim eve geldigimde gecenin bilmem kaçında boş ara sokakta acı fren sesim doldurmuştu tüm sessizligi .

Rastgele park ettigim arabadan hızla inip kilitledim , dakikalar sonra evin merdivenlerini hızlı hızlı çikıyordum içimde en ufak duygu kırıntısı olmadan . Deniz benimle oynamıstı evet ve çok güzel def etmişti . Umrumdaydı evet ama artık fazla can sıkmaya başlamıştı . Kapıyı açıp içeriye süzüldüm , üzerimde ki deri montu ve ayagimda ki postallari rastgele firlattıp yatak odasına girdim ve koca yataga bıraktim iyice küçülen bedenimi . Saatler gecmisti üstünden gözümü kırpmadan tavanı izlemiştim . Kafamda ? Hic bir sonuc hicbir cevap yoktu . Gece tüm güzelligiyle serili duruyordu ve odadan usulca süzülüyordu ay'ın ışıgi...  elime aldigim sigara paketinden bir dal cikardim,  saniyeler icinde  dudaklarimla bulusturdugumda  sürgülü pencereyi acip bedenimi usulca yasladim ve gecenin kör karanliginda gri dumanin süzülüşünü seyrettim . Dakikalarca süren bu döngü devam etti ben sigarayı yaktim o bitti ben bittim .

Gözlerimi açamıyordum çünkü sişti ve sabaha kadar uyumamıştım . Saat 07:46'ydı ama hala uykum yoktu . Aslında bedenen bitmiştim şuan uyusam saatlerce kalkamazdim ama negatif düşünceler bir uzay boşlugu yaratmıştı beynimde .. bu boşluk uyutmuyordu ve dinlendirmiyordu aciz bedenimi .Mesela; artik  hissizdim bu cümleyi fazlaca kullanir olmuştum ayrıca. Kalip gibi yapışmıştı bedenime cidden bir şey hissedemiyordum körleşmiştim ve işlevimi yitirmiştim . Sabaha kadar bu olaylarin icinden cıkmaya çalıstim ama bir girdap gibi girdiklerime cikamadim . Elimde ki son sigarayıda söndürüp attım . Buralardan gidecektim kimse anlamadan kimse hissetmeden gidecektim .

Ayaklarimi sürüyerek yataga ulaştım ve usulca yorganin icine sokuldum . Gozlerimi kapattim , gozlerimi actim , son kez kapattim ve uykunun siyahligina bogdum kendimi .

Gözlerimi tekrar açtıgımda çoktan zaman kavramını yitirmiştim .

Ertesi günün sabahı veya akşamı olabilir di hava sisliydi ve yağmur tüm kötülükleri yıkamak istermiş gibi yağıyordu. Odam ağır bir sigara kokusuna mâruz kalmış ama açık unuttugum pencereden süzülen keskin hava usul usul def etmeye çalışır vaziyetteydi . Derin nefesler alıyordum sanki gögsümün üzerinde dolanan hayali bir el vardı ve bu el canıma kast etmiş gibi baskı uyguluyordu . Açık ve terden birbirine girmiş , yüzüme yapışmış saçlarımı gelişi güzel topladım . Yatagın ucuna dogru sürükledigim bedenimi yer ile buluşturdum ve ayaga kalktım . İki kücük ve ruhsuz adımda açık unuttugum pencerenin önüne gelmiştim , kafamı hafifçe uzattım sanki gök ikiye ayrılmış gibi yere degen yagmur taneleri göletler oluşturacak sekilde yagıyordu .

Gökyüzü aglıyordu sanki nedensiz ve sessiz ...

Saçlarıma ve yüzüme ellerime değen yagmur ile önde olan başımı iyice havaya kaldırdım istemsizce sağ avcum kendini ortaya sürdü ve usulca açtı içini biraz sonra yagmur taneleri avcumda ki çukuru bir doldurdu bir boşalttı ... kısır döngü halini alan bu olay kuru dudaklarımı germiş gözlerimi kısmıştı .

Biraz daha yagmur ile cilveleştikten sonra kendimi banyoya atmış rutin işlerimi gerçekleştirmiş ve üzerimi degiştirmiştim . Hâla toplu olan sacimi acip yine aynı sekilde toplayıp bir toka ile tutturmuştum , büyük giysi dolabını açıp içinden postacı çantalarinı andıran kadife çantayı çıkardım . İçine uzun zamandır görmedigim kimligimi  benim olan az miktarda ki parayı ve bir kaç ıvır zıvırı koyup odadan çiktım . Ev boştu ve sessizdi vestiyerdeki deri montumu giydim postallarımı ayagıma gecirip şefaf şemsiye ile evin altıda ki deponun anahtarlarini aldim ve son kez baktıgım evi usulca terk ettim .