22

42 3 0
                                    

Aslına bakarsanız . Şuan bulunduğum konum ne kadar anlamlı ve ne kadar anlamsız bilemiyorum . Saatler önce bisikletim ile terketmek icin çıktıgım şehire yalpalayarak geri dönüyordum . Onun kollarında , onun arabasında ... Bana varlıgı bir saniye bile unutturmadıgı öfkesi elle tutulur cinsten hissediliyordu ki zaten aramizda bir bacak mesafasi varken ve nefes alışverişleri saçlarimi okşarken bunu anlamamak mümkün degildi .

Geçmişimi nasıl getirdim ve ona sundum hatta benden vazgecmiş olan bu adami tekrar kendime nasıl çektim bilmiyorum .

Kelimeler vardı söylenmis sözler vardı ama ne kadarını anladigim meçhuldü . Işaret parmagımı uzun tırnaklarim araciligiyla baş parmagımın içerisine sürtüyor ve dinmiş yagmurlu havayı izliyordum yollar akıp giderken .

Özgürlüge her adım attıgımda yakalanip tekrar onun avcuna düşmem ayrı bir ironiydi . Ama pekte umursamıyordum . Arsızlasmıştım! Gelse ve gitse dövse ve sevse ki ikinci secenek imkansızken bana herzaman mâkul geliyordu bu adamın ölüm kokan kolları ...

Kirpiklerim arasından dışarıyı izlerken ona dönme gereksinimi bile duymadan soludum .

-Neler oluyor ?

Kafasını baktıgı camdan bana çevirdigini hissettim ve gözlerimizin buluşmasina izin verdim onun gölgesi ve benim gözlerim ...

-Neden o sokuk yarışlara gittin .?

Sinirliydi bunu koyulaşan göz renginden segiren kaşından ve sıklaşan çenesinden anlayabiliyordum . Ama çok bilinmişlik aşilayan bedenim bunu umursamama izin vermedi .

-Dikkat çekmek istedim.

Derin bir nefes çektigimde gözlerim ile gözlerini tam olarak bulusturdum . Alaylı ve kışkırtıcı bir gülümseme yerlestirdigimde aslında sadece dudaklarımın gerildigini biliyordum .

-Altımda senin olan miliyarlık bir araba vardı ve zevkini çıkarmalıydım bence ..

İcten olmayan sırıtısımı yüzüme yaydıgımda kafamı tekrar dışarıya çevirdim .
Ruhsuz bir kahkahaya ev sahipligi etti kulaklarım ve bıcak gibi kestigi kahkasini sözleri doldurdu ruhsuzdu ;

-Bazen seni anlamakta güçlük çekiyorum elfin.

Dedi gözleri beni buldugunda alay eder ifadesi yok olmuş saniyeler icinde degişen ruh haline mütamadiyen yine dönmüş ve o can alıcı bakışlariyla bakiyordu en derinimi görmek istermiscesine devam etti

-Nasıl bir bataklıkta olduğunu bilmiyorsun ve hâla polyanayı oynuyorsun .

Durdu ve yutkundum .

-Ve ne yazık ki her defasinda daha çok dibe batığınında farkında degilsin .

Kafasini onaylamaz mırıltılar esliginde saga sola salayıp camın kenarında olan dirsegini yukarı kaldırdı ve işaret ile orta parmagı doldun dudaklarını örseledi gözleri akıp giden yoldaydı duruşu ciddi ve ürperticiydi . Sustum ve yutkundum sesli ve acımasız bir soluk çektim .

Polyanayı oynadigim dogruydu onun nefretini bile kendime pozitif bir pay çıkarabiliyordum biliyorum .Ama inan elimde degildi etrafımda suan ondan başka kimse yoktu ve o güçlüydü fazlasıyla güçlü ve cüretkârdı ...

-Geçmişim ?

Gözleri anlık bi sekilde beni bulup geri döndügünde

-Koskocaman karanlık bir kuyu ... senin ellerindeyim ... geçerli sebeplerin var ama bu oyunun beni nereye götürecegini bilmiyorum.

Arabayı yine soģuk kahkahası doldurduģunda dönüp ona bakmadım

-En başından beri bu oyunun senin nefesinin kesilmesiyle bitecegini biliyorsun küçük !

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 06, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

~CELLAT~(yazım Hataları Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin