#5

5.7K 345 6
                                    


Bölüm Adı ;
'DEHŞETE DÜŞÜŞ'


"Ölümünü izlemek zevkli olacak ." dedi bir ses.

Düşmemek için dengemi sağladım.

Nefesim git gide daralıyor kalp atışlarımın hızlanmasını engelleyemiyordum. Kafamdaki tüm soru işaretlerinden ve bu hayattan kurtulmak için öne doğru bir adım atmam yeterliydi. Beni engelleyen o etkileyici sese dönmek için kendimi toparladım.

Topuklularla durduğum yerde düşmemek için geriye bir adım atıp arkamı döndüm. Yakışıklıydı. Bu tek kelimelik tanım onun için haksızlık olurdu. Boyu uzundu.Bir insan deri ceketin içinde ancak bu kadar sexy durabilirdi. Kahverengi saçları ve kahverengi gözleri vardı. Yüzünde şekilsiz duran hiçbir şey yoktu. Sanatsal hatları ve dağınık saçlarıyla mükemmel bir görüntü sergiliyordu.

Ağzım açık bir şekilde ona bakıyordum. Bir kaç dakika öyle kaldıktan sonra elinde duran iki şişe birayı farkettim. Ayyaş mıydı? Ya sapık? Bana zarar mı verecekti?

Bir kaç adım daha bana yaklaşarak yere oturup biralarıda yan tarafına bıraktı. Gözlerini gözlerime dikmiş cevap vermemi bekliyordu. Bense onu incelemeye devam ediyordum. Deri montunun cebinden bir adet sigara alıp dudaklarına getirdi. İşte bu sahne harika görünüyordu.

Sessizliğini bozup " Hadi atla. " dedi. Bütün düşüncelerimden sıyrılıp ona anlamsızca baktım. Onu ilk defa görüyordum ve bana hadi atla diye emir mi veriyordu? Bu beni sinirlendirmişti. Ben buraya o söylediği için kendimi atmaya gelmemiştim.
Ellerimi karnımda birleştirerek, " Sen kimsin be. Kendini ne sanıyorsun? Seni tanımıyorum bile. Git buradan. Beni yalnız bırak. " dedim . Kelimeleri seçmekte zorlanmıştım. Beynim bana konuşmamam gerektiğini ve oturup onu izlememi emrediyordu sanki.

Yüzünde hiç bir kas oynamamıştı. İki parmağı arasında tuttuğu sigaradan bir nefes çektikten sonra kafasını kaldırıp yüzüme baktı. " Yalnız olduğunu sanmıyorum. Eminim için ceset yığınlarıyla doludur. "dedi.

Ne demem gerektiğini bilmiyordum. Olduğum yerde kalmıştım. Her şeyi bırakmış parmakları arasındaki sigarayı dudaklarına götürmesini bekliyor ve o anın zevkini çıkarmak istiyordum. Uzun bir sessizlikten sonra buraya ölmek için geldiğimi ve kaybedecek hiç bir şeyim olmadığını düşünüp yerime geri döndüm.

Kimse umrumda değildi. Kafamda cevapsız bir sürü soru vardı ve bu beni çileden çıkarıyordu . Kimsenin bana engel olmasına izin vermemeliydim. Kollarımı tekrar iki yana açtım. Hazırdım.

"Korkaksın" dedi. Ömür boyu duymaktan sıkılmayacağım etkileyici sesiyle. Benim adımı bile bilmiyordu. Ve bana burda gelmiş korkak olduğumu mu iddea ediyordu? Kim di bu? Kendini bir şey sanan ukala! Bir an onu öldürüp daha sonra kendimi atabileceğimi düşündüm. Ama yüzüne bakarsam beni başka yerlere götürücek olan beynimin buna izin vereceğini sanmıyordum. Ona hiç aldırmadan derin bir iç çektim. Son adımımı atmaya hazırdım ki, " Hadi ama. Hızlı ol. Ölümünü görmek için sabırsızlanıyorum. " dedi.

Sinirden kuduruyordum. Ellerim ayaklarım korkudan değil sinirden titremeye başlamıştı resmen. Beni bu sözleriyle gaza getirmeye mi çalışıyordu bu? Arkamı döndüm. Pis pis sırıtan gülüşüyle yüzünü bana dikmişti. "Kendine gel! " diye bağırırken dengemi kaybettim. Topukluların savaşına uğramış düşmemek için dengemi sağlamaya çalışıyordum ki beni belimden kavrayıp öne doğru çekti. Hepsi onun yüzünden olmuştu. Ona olan sinirim yüzünden az daha istemsizce uçurumdan aşağı uçacaktım. O ise hiç bir şey olmamış gibi gidip eski yerine çoktan oturmuştu.

TAPILASI ADAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin