#16

2.9K 202 72
                                    


Bölüm Adı ;
'MEZARLIK'



Ve Tanrı kadını yarattı,anne olsun diye.

Şuan vücudumdaki bütün kelebeklerin üzerinden jiletle geçiyordum. Beraber intihar ediyorduk.
Hepsi kanıyordu.
Hepsinin kanadı kırılıyordu.

Gözlerim bir annenin yok oluşluğuna şahitlik etmiş, bedenim ise yerle bir olmuştu.
Ya ruhum?
Kendini, o evin bahçesindeki kiraz ağacının anılarla dolu kuvvetli dalına asmıştı.

Ben şuan nefes alan bir cesettim.
Ve annemin son bulan nefesi beni öldüren cinayetti .

Yürüdüğüm yolun dikenleri ayaklarımın altını çökertiyor,akan kanlar gri taşların üzerinde parmak izlerimi bırakıyordu. Ama gün gelince öcümü kaldırımdan alacak ve yaralarımı iyileştirecektim.
İşte o zaman insanlar bu yaptığıma canilik, ben ise mutluluk diyecektim.

Bir kelime.
Bir küçük kelime kafamda çınlıyordu.

'Anne'

Düşüncelerimi tavana asılı beden ve beraberindeki intihar çığlığı esir alıyordu.
Soğuk terler atarken, göz yaşlarım yine beni yalnız bırakmıyordu.

"Senin burada ne işin var? "

Doğan'ın bağırışı kulakları tırmalarken, gözleri öfke saçıyordu. Ama bu karşısındaki kadının umrunda bile değildi.

Onun kahverengi gözleri dışarıdan cennetin, içeriden ise cehennemin bir bahçesiydi.

"Bugün önemli bir gün oğlum. "

Kadının sesi saf bir ırmak suyu misali içimize akıyor, bizi zehirliyordu. Karamel renginin koyu tonuna ev sahipliği yapan saçlarının perçemi, mavi gözlerinden solda olanını ağaç dalları gibi bir kaç saç teliyle kapatıyor, görüş açısını kısıtlıyordu. Kırmızı dudak kalemiyle çevrelediği orta kalınlıktaki dudakları, bize işaret vermemekte ısrar ediyor gibiydi.

"Sakın abimin adını ağzına alayım deme!"

İnsan, kapalı duvarlarının ardındaki resim çevçevelerinin birer birer düşmesiyle, irkiliyor ve artık anılarını kaybetmiş olmanın ağırlığı tam ense kökünün üzerine biniyordu.
Ve Doğan şuan o ağırlığın altında ezilip, aklını yitiriyordu.

""Bugün yanında olmak istedim benim küçük bebeğim. "dedi kadın.İnce kırmızı ojeli parmakları oğlunun yanağına doğru götürürken. "Kötü bir amacım yok. "

Şu hayatta size yolun sonuna kadar eşlik edecek olan tek şey, acı.
Hiç kuşkusuz ki insanoğlu kırmakta, dökmekte ve paramparça etmekte oldukça yetenekli.
Yani acı herkeste.
Heryerde.
Ve herşeyde.

Doğan, parmak uçlarına gelen siniri boşaltmak için bir yer arıyormuşcasına kadının çıplak kolunu sertçe kavradı. "Git buradan. "dediğinde uzun saç tellerinin arasında akan bir damla ter sakallarına doğru dümdüz ilerliyordu. "Yoksa elimden bir kaza çıkacak. Git! "

Bazen birinin hayatında dolaba dizilmiş kıyafetlerden hiçbir farkınız olmuyordu. Ve zamanla o dolap dolduğunda size yer kalmadığı için gözlerinizi bir sabah çöplükte açıyordunuz.
Terkedilmek.
Kadın , erkek çocuğunu terketti.
Erkek çocuğu ise kadınları.

Kadın gözlerini devirerek kendini kurtarmak için geriye doğru sendelerken, yüzünden hiçbir şey anlaşılmıyordu.

Doğanın parmaklarından Kendini ayırdığında dengesini sağlayarak mavi gözlerinin retinasını, benim küçük yüzüme dikti.

TAPILASI ADAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin