➰Öfke➰

721 51 5
                                    

Söyledikleri aklımın bir ucuna kazinmis ve bidaha çıkmayacakmış gibi görünüyordu...
Sesinin tonundaki ciddilik ilk defa beni korkutmuş ve ondan uzak kalma isteği yaratmıştı...

Tabağımdaki yiyecekle oynuyor ona taraf bakmıyordum bile..Şuan akşam yemeği yiyorduk ve biz kavga ederken daha öğlendi...
Bu kadar saat geçti ve hala birimiz bile konuşmamıştı...

"Bana trip atmaya daha ne kadar devam edeceksin?"

Soğuk sesiyle sorduğu soruya karşılık kaşlarım istemsizce çatılmıştı...Hah! Hadi ama beni suçluyor olamazdı...
Bişey söylemeyip tekrar önümdeki yemeğe dikkatimi vermeye çalıştım...

"Güzel! Çok güzel!" Dedi kelimelerin üstüne basa basa..

"Ne Bekliyorsun?!" Diye çıkıştım yüzüne karşı..Şuan o kadar yakındık ki nefesimiz bir birine temas edip büyük bir vulkanin patlamasına sebep oluyordu..
"Beni, Milayla görüştüğüm için ittiham ediyor üstüne üstlük birde tehditler savuruyorsun"

"Sana yüz kere! Bin Kere! Dedim! Bikez daha söylüyorum! O sürtükle görüşmeyeceksin"

"Saçmalıyorsun!" Deyip sertçe ayağa kalktım...Sakinleşmek için ellerimi saçıma geçirmiş salonda tur atıyordum...

"Bana karışamazsın sen!" Dedim hala bağırmaya devam edip..Oysa benim aksime sakin kalmayı deniyordu..Bunu yapması daha çok çileden çıkarmıştı beni...

"Miray!." Diye sabırsız bir şekilde konuştu..Sesi fazla titremisti..Sinirliyken bile sakinligini korumasına hayran kalmıştım gerçekten...

"Bak biz yanlış yaptık..Biz diye bişey olmaz..Farklıyız..Büyük engellerimiz var...Ve ben bidaha seni görmek istemiyorum' dediğimde anında duvarla birleşen sırtımın acısıyla inlemiştim..Gözlerine baktığımda sanki canımı yaktığı için acı çekiyormuş gibi hali vardı...

Anında sinirden koyulasan elaları ve sinirli olduğu için daha çok belli olan yanağının etrafındaki çukurlar yüzüme sanki uyarı veriyordu...

"Son söylediğin cümleyi bidaha söyle Miray" dedi gayet sakin bir sesle

Dudakları o cümleyi tekrarlamami söylese de, gözleri söylemem için adeta tehdit ediyordu beni...
Sertçe yutkundum, boğazımdaki yumruyu yok etmek için...

Şuanki sert bakışları karşısında istediği cümleyi tekrarlayamazdım..Korku ve endişe tüm bedenimi ele geçirmişti sanki..
"Sonra konuşalım..Şuan çok sinirlisin.."

"Peki" diye uzunca fısıldayıp nefesinin yüzüme iyice temas etmesini sağladı..Kollarını dayadığı duvardan çekip serbest kalmamı sağlamıştı...Bikaç saniye içinde ona baktığımda hızlıca odadan çıktığını idrak ettim...

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

"Miray hanım"

Evin temizliğini yapan görevliye gülümseyip ne söylemek istediğini sordum..Ton ton yanakları ve yaşlı olmasına rağmen hala yüzünde kalan gamzeleri çok tatlı görünüyordu..

"Akşam yemeği hazır..Fatih oğlum sizin gelmenizi istedi"

"Bana siz demesen olmaz mı?? Bana da şefkatle kızım diyebilir misin" diye sordum güzel bir cevap almayı bekleyip..Bana gülümseyen gözlere karşılık Üzgün gözlerim tüm ortamı bozuyordu..
"Benim şefkate ihtiyacım var"

Hiç beklemediğim anda bana sımsıkı sarılmıştı..Nedenini bilmiyordum ama sımsıkı sarılmıştım kadına...

Belki de anne şefkatine, anne kokusuna ihtiyaç duyuyordum...



&&&&&&&&

"Küs müyüz?"


Bakışlarımı ses gelen tarafa çevirdiğimde ağız yamultup tekrar önündeki dergilerle ilgilenmeye başladım..
Tek istediğim şey şu lanet yerden siktir olup gitmekti...Buraya gelmekte başından hata yapmıştım zaten...

Enseme doğru ılık nefes hissettiğimde gözümün önü karanlıklaşmıştı çoktan...İçimde Bir gıdıklanma beni esir almıştı sanki...

"Küsme" dedi enseme sulu öpücük bırakıp..
"Küsmeyelim Miray"


Bedenimi hırsla geriye çektiğimde bana anlamayan bakışlar sergiliyordu...Umrumda mıydı?! Asla!
Onunla değil aynı evde kalmak, konuşmak bile istemiyordum...

Ben onun maliymışım gibi davranması canımı yakmıştı..Ne demek beni dışarı çıkmaya bile izin vermeyecek?! Ben özgür bir insanım sonuçta...
Çatılmış kaşları bir ok gibi yüreğimi delik deşik ediyordu...Daha fazla bu isgenceyle karşı karşıya kalamazdım...


Gitmek için hamle yaptığımda eliyle kolumu tutmus bana soru sorar gibi bakıyordu...Derin bir nefes alıp kolumu bırakması için homurdandım...

"Nereye gidiyorsun?!"

Sesi sert olduğu kadar acizdi de..Sanki onu bırakmamdan korkuyormuş gibiydi...Bende onu bırakmak istemiyorum ama kafamı toparlamaya ihtiyacım vardı...Bir süre uzak kalmak ikimize de iyi gelecekti...

"Geldiğim yere geri dönüyorum, Prensim" dedim göz yaşlarımın akmasına izin verip...
"Masal bitti."




Arkadaslar geç geldiği için çok Üzgünüm...
Bu arada 100 takipçim olmuş..
Görünce inanmadım gerçekten...
Belki de inanmayacaksınız ama ben daha 30'larda filan zannediyordum...Çünkü profilimle o kadar ilgilenemiyorum...

Neyse...Çok mutlu oldum gerçekten...Nice büyük aileli günlere..Sizleri seviyorum...

➰Limon Çiçeği➰Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin