Can You Love Me? || Larry #Wattys2016

Chapter 2

MEDYA : HARRY'NIN HİKAYEDEKİ HALİ :) BİR SONRAKİ BÖLÜM LOUEH MEDYA VERİCWM. :* :*
VOTE VE YORUM LÜTFEN.

Louis

Sabah uyandığımda tanımadığım bir yerdeydim. Kendi yatağımda değildim. Ama şuanda yattığım yer en az benim yatağım kadar konforluydu.

Yüzüme vuran sıcak nefesle irkildim. Yanımdaki kişiye baktım.
Ah!
Yanımdaki kişiyi tanımaya çalıştım. Dünden birkaç parça görüntü beynime süzüldü.

*Bardaydım. Yanıma birisi oturdu. Gözleri Zümrüt yeşili'ydi. Dudakları dolgundu. Biraz sohbet edip onu öpmeye kalkıştım, ve şuan buradayız.*
Ve adı... Harry'di.

Bacakları bacaklarımın üstünde, kolları belime sarılı, yüzü yastıkla boyun girintime gölümü uyuyordu. Bende : elim, onun benim belimdeki kolunun üstünde, diğer elim ; kıvırcık, koyu kahverengi Saçlarının içindeydi.

Dudakları aralanmış bir şekilde  uyuyordu. Dünden kalma kıpkırmızı halinden hafif pembeleşmiş, hâlâ dolgun ve ısırılmış dudaklara bakarak sertleşebilirdim.

Ellerimi buklelerinde gezdirdim. Yumuşacıklardı. Küçük küçük mırıltılar çıkarıyordu ben saçıyla oynadıkça. Bu haline gülümsemeden edemedim.

Birkaç dakika sonra kirpikleri kıpırdadı ve sonra açıldı gözleri.
İlk başta tanımadı. Birşey söylemek için açtığı ağzını gülümseyerek kapadı.
"Günaydın." Dedi. Biraz yukarı tırmanarak dudağımı öptü.
"Günaydın." Dedim.

"Eğer bu pozisyonda biraz daha durursak bir hafta boyunca oturamayacaksın." Dedi gülerek. Kıkırdadım. 'Gözleri çok güzel,' diye geçirdim içimden.

"Sapık şey!" Diye devam ettim gülerek. O da güldü.
Yataktan kalktı. Yerde ki boxerini üzerine geçirdi ve tuvalete geçti.

İslerini hallettikten sonra çıktı. Onu görünce nedensizce gülümsedim.

"Duş almam gerekecek?" Dedim sorarcasına. "Benim banyomu kullanabilirsin?" Parmaklarıyla arkadaki banyoyu işaret ederek mırıldandı.

Yataktan inerken inledim. Kıçımın acısından.
Kahkaha duydum. Tabii ki Harry.

"Ne gülüyorsun be?" Sinirli görünmeye çalışıyordum ki zaten sinirliyim!

"Sorun yok bebeğim, çok serttim biliyorum ama sende çok darsın ne yapayım?" Gülmesini durdurmaya çalışırken konuştu.
Kızarmıştım. Çünkü böyle konuşmalara alışık değildim.

Evet, arkadaşlarım Zayn ve Niall hep böyle pis konuşsa da tanımadığım birinden bunu duymak kötü...

"Hadi ama utanmayacaksın değil mi?"

Cevap vermedim. O hâlâ gülerken aşağı indi. Yerdeki kıyafetleri umursamadan Banyoya ilerledim.
Beyaz, başlığı gümüş şekilli küvetin içine oturdum. Ilık suyu ayarladım. Başımı, başlığa koyup gözlerimi kapattım.

Kapı hızlı bir şekilde açıldı. Gözlerimi açıp kapıya baktım. Harry.
Sert bir şekilde yutkundu.

"B-ben şey. Merak e-ettim seni. Gel diye şey yaptım. Gel yani. B-bekliyorum aşağıda." Utançla Gülümsedim. Utandım belki, ne var huh?

Kafamı salladım. Elime rafta duran elma-vanilya içeren şampuanı-nı- elime aldım. Avucuma boca ettikten sonra kafama götürdüm ve köpürtmeye başladım. Yavaşça masaj yaparak köpürtüyordum. 5 dakikalık masajın ardından duş başlığını elime alıp saçımı yıkadım. Köpüklerin bittiğinden emin olduktan sonra duş jeliyle kese yaptım.