Geç gelen bir bölüm... Özür dilerim ama girmem gereken önemli bir sınav var.
Neyse iyi okumalar.Writer's Lecture ♢
2 yıl sonra!!!
♧
"Baba!" Diye seslendi küçük Darcy. "Babamla nasıl evlendiniz?" Diyerek devamını getirdi küçük kız. "Bize biraz anlatır mısınız?"
Büyük evlerinin baktığı bahçesinde olan havuzda gözlerini gezdirdi Louis. Hava sıcaktı. Kuşlar ötüyordu. İngiltere'de beklenenden ötürü bir gündü. Normalde kasvetli havalar olurdu burada. Bilirsiniz?
Büyük arka bahçedeye bakan yine büyük olan oturma odasında oturmuş, çocukları ile eğlenceli vakit geçiriyorlardı. Gerek film izliyor, gerek oyunlar oynayıp; şarkı söylüyorlardı.
Bahar gelmişti. Arka bahçenin havuz tarafında bile olan büyük ağaçlar vardı. Renkli kelebekler -ki çoğu beyazdı- uçuyordu. Güneş gökyüzünde Parıl Parıl parlıyordu. Kuşlar ağaçlarda ahkâm kesmiş, başkasının gelmesine izin vermiyordu.
Louis bakışlarını kondurduğu havuzdan çekip küçük kızına Ve oğluna çevirdi gözlerini. Suratında oluşan anlamsız gülümsemeyi sonradan fark etmişti.
O günü, dün gibi hatırlıyordu.
Sevdiği adamla evlendiği, yasal olarak evlendiği günü nasıl unutabilirdi insan?
O gün o kadar heyecanlıydı ki imza saatine son 10 dakika kala hıçkırık tutmuştu. Aklına gelince şapşal gibi kıkırdadı.
"Pekâlâ bebeğim."
Deyip zihninde canladırırken anlatmaya başladı.
*FLASHBACK MARRIED DAY*
"Çok heyecanlıyım Liam." Dedi Harry. Arkadaşı omzuna şakadan vurdu. "Yapabilirsin Harry. Sadece bir imza, dostum. Atacaksınız ve bitecek." Dedi Liam.
Keşke dediği gibi kolay olsa diye düşündü. Onun için öylesine bir imza değildi. Aşık olduğu kişi ile evlenecekti. Kaç süredir beklediği bu kişi ile bugün evlenecekti. Bundan daha güzel birşey olabilir miydi?!
"Öylesine bir imza değil kardeşim. Ben Louis'yi kaç süredir bekliyorum, biliyorsun. Bu kadar kolay olamaz." deyip motive olmaya çalıştı.
Liam gözlerini devirip Harry'nin damatlığına baktı. Yakalarını düzeltip, üstündeki hayali tozları silkeledi.
Bu sefer kendisi aynanın önüne geçerek parfüm sıktı ve saçlarını düzeltti, tekrardan.
Kendi düğünü gibi heyecanlanıyordu ama bunu Harry'ye belli etmek istemiyordu.
"Ah Nerede kaldı bunlar!"
"Biz gidip alacağız onları seni aptal." Cevap verdi Liam. Huh?
"Huh? Biz mi? E hadi ne duruyoruz? Hadisene!"
Liam bugün kaçıncı kez yaptığını sayamadığı göz devirmeyi birkez daha yaptı.
"Tamam. Sakin ol ve hadi gidelim." Deyip arabanın anahtarlarını aldı.
Dışarı çıktıklarında oluşacak kalabalığı görmek istemiyordu Harry. Tüm sorulara cevap vermek.... Tanrım!Liam kapıyı açtığı an üstüne düşen bir kameraman ile karşı karşıya kaldı. Lanet.
Harry'nin kötü adam kahkahasını duydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Can You Love Me? || Larry #Wattys2016
FanfictionLouis William Tomlinson. Harold Edward Milward Styles. |15 OCAK 2016|