Can You Love Me? || Larry #Wattys2016

Chapter 12

Herkese merhabalar! Biz geldik.😜 Neyse çok cıvımayayım (: 11. Bölümü yayınlamadan bu bölümü yazmaya başladım. Sizleri çok bekletmek istemiyorum.
Yorumlar azaldı. Voteler azaldı. Moralim bozuldu sevgili arkadaşlar.
Her neyse. İyi Okumalar 👑

All The Love, Cemre xxx ❤

Louis's Lecture ♢

Harry'nin evinden ayrılalı yaklaşık 2 saat olmuştu. Green Light Park'ın içinde herhangi bir bankta oturmuş birazdan gelecek olan arkadaşlarım Zayn ve Niall'ı bekliyordum.

Cebimden sigara paketini çıkardım. Elime bir dal alıp içindeki çakmağı da çıkardım.
Elimdeki uzun dalı yaktım. Dudaklarıma
götürüp içime uzunca çektim. 10 saniye sonra nefesimi dışarı verdim. Bu görüntüyü çok seviyordum. Cool.

Telefonuma gelen mesaj sesiyle dar pantolonumun arka cebinden çıkardım. Ya Harry'den ya da Zayn veya Niall'dan diye düşündüm. Ki zaten muhtemelen onlardandı.

Kimden : Bilinmeyen Numara

"Seni görebiliyorum bebeğim. Benimkini de öyle içine çeker misin?" xxx

Kaşlarımı çatıp okuduğum mesajın Harry'den geldiğini muhtemel ettim.
Etrafa baktım. Görünürde yoktu.
Madem gizli olmak istiyor bende onunla böyle oynayacaktım.

Kime : Bilinmeyen Numara

"Seni yeterince daralmış boxerının içinden çıkarıyorum elime alıp yavaşça gel git yapıyorum. Yavaşça ağzıma alıp lolipop misali yalıyorum. Mmh. Kafanı geriye atıp inliyorsun. Boğazıma deyince çıkarıp sadece ucunu emiyorum,"

Deyip gönder tuşuna bastım. Suratımda anlamsız bir sırıtış olmuştu. Vay be! Demek ki Harry(!) ile sexting yapmakta varmış... diye düşünmekten kendimi alamadım.

Kimden : Bilinmeyen Numara

"Ah bebeğim işte böyle. Tam olarak bu. Ah Tanrım. Şimdi geleceğim!"

Diye mesaj geldi.

Az ileriden gelen Niall ve Zayn'i görmemle ekran kilidini kapatmam aynı anda oldu. Oturduğum yerden kalkıp yanıma gelmelerini bekledim.

Niall'ın elinde bir adet sandviç ve kola duruyordu. Ah ! Tanrım. Bu çocuk doymak bilmiyor.

Zayn'i ile 'efsane' selamlaşmamızı yaptık. Niall da başını sallayıp sandviçini yemeğe devam etti bu haline kıkırdamadan edemedim.

"Ee bro ne var ne yok?" Zayn'in sorusuyla bakışlarımı Niall'dan alıp ona çevirdim.

"Ne olsun öyle. Harry falan," Harry olayını birtek onlara ve Fizzy'ye anlatmıştım. Güvendiğim sınırlı kişilerdir onlar. Fizzy ile sırlarımızı birbirimize dökeriz. Birbirimize oldukça güveniriz.
Çocuklarla da öyle.

"Ha anladım. Tanışmak için can atıyorum söyleyeyim kardeşim," deyip iç ısıtan gülümsemelerinden verdi Zayn.
Niall'a bakınca hâlâ yemek yiyordu ve bizimle ilgilendiği söylenemezdi.

Resmen yemeğiyle sevişiyor gibiydi!

"Sende nasıl Zaynie?"

Zayn yönelttiğim soru karşısında afallamıştı.

"Ö-öyle y-yani ne olsun,"

"Problem var mı kardeşim?" Diye soru yineledim.
Ama bir problem olduğunu seziyordum.

Zayn'in gözleri doldu. Normalde çok ağlayan birisi değildi. Hatta hiç ağlamazdı. O üçümüz arasında en güçlümüzdü. Duygusal yönden. Kırılgan bir yapıya sahipti. Duygularını içinde yaşamayı tercih ederdi.