Pek laf söz etmeden bölüme geçmeyi planlıyorum.
Beğenmeniz dileğiyle.Not :/Mutlimedia'daki şarkıyla okuyunuz. Açılmazsa; şarkı : Miley Cyrus ft. Will.i.am (Wiz Khalifa) - Feelin' Myself
İyi Okumalar 👑
All The Love, Cemre xxx ❤♧
Louis's Lecture ♢
Elimdeki kağıdı okuya okuya bir hâl olmuştum. Gözüm seğirmeye başlıyordu, sinirden.
Bunum hakkında düşünmeyi sonraya bırakıp Fizzy ile konuşmaya gidecektim. Harry'nin evlilik teklifini anlatacaktım. Nasıl tepki vereceğini biliyordum galiba. Olumlu olurdu öncelikle ama annem ve babamı düşünmek istemiyorum. Özellikle babam.
Aşağı kata inip baktım. Annemin yakın dostu Fransız bayan Lindsey oturuyordu bir berjerde, annemde diğerinde oturuyordu. Merdivenin son basamağını seslice inince gözleri bana kaydı. Oldum olası Lindsey'i severdim. Beni anlayan kişilerdendi. Onunla konuşmayı severdim, ileri görüşlü ve anlayışlıydı.
Annemden biraz daha yaşlı yani bi bakımdan kırk iki yaşındaydı. Sanırım. Anneme oranla uzun boyu vardı. Ve güzel bir fiziği vardı. Beyaz pürüzsüz yüzü, her daim bakımlı narin elleri, törpülenmiş tırnaklarını görmek mümkündü. Koyu siyah- parlak saçları kısa kesilmişti. Dudağına sürdüğü kan kırmızı ruju ile nefis görünüyordu. Eşcinsel olmasam bakabilirdim. Ama hem bende büyük hem ben eşcinselim.
"Madam Lindsey. Hangi rüzgar attı sizi buraya güzel bayan?" Deyip yan gülüş yaptım. Önünde hafif diz çöküp elini avucumun içine aldım ve küçük bir buse kondurdum. Hep nazik davranmışımdır. Birtek ona değil gerçi, herkese karşı öyleyimdir.
"Louis! Ne yakışıklı bir çocuk olmuşsun bebeğim!" Deyip ayağa kalktı ve bana sarıldı. Annem onunla iyi anlaştığımı gördüğünde hep mutlu olmuştur.
"O sizin güzelliğiniz madam," deyip tebessüm ettim. Sırtıma Hafifçe vurup kıkırdadı. "Ah, hadi ama Louis. Bak bana..." eliyle vücudunu gösterip konuştu "...yaşlandım. Eski Lindsey Andreas'tan eser kaldı mı?"dedi.
"Saçmalama Lind. Hâlâ eşsizsin. Hâlâ kendine baktırıyorsun."
"Pekâlâ, genç oğlan, Pekâlâ." Deyil yerine oturdu ve eline annemin onun için aldığı fransız modeli desenli asil fincanı aldı. İçinde sütlü çay olmalıydı.
"Fizzy nerede anneciğim?"
"Odasında. Huh, bu arada bir yere kaybolma, seninle konuşacaklarım var." Başımı sallayıp sırıttım. Ne konuşacağını biliyorum anneciğim!
"Madam," deyip diz büktüm Lindsey'e karşı ve Merdivenlere yöneldim. Arkamdan kıkırdıyordu.
Uzun koridoru yürümeyi sonunda (!) bitirip Fizzy'nin odasına gelmiştim. Beyaz kapıyı tıklatıp talimatını bekledim.
"Geeeeeel!"Kapıyı açıp içeri sıvıştım. Gözleriyle yatağın yanındaki kırmızı koltuğu işaret etti oturmam için. Telefonda konuşuyordu.
"Pekâlâ, Britt."
"Ah tamam tamam."
"Gelmeye çalışacağım."
"Kesin demiyorum."
Yavaş yavaş sinirlenmeye başlıyordu.
"Beni zorlama Brittany, tamam diyorum, bi susar mısın artık ay!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Can You Love Me? || Larry #Wattys2016
FanfictionLouis William Tomlinson. Harold Edward Milward Styles. |15 OCAK 2016|