Can You Love Me? || Larry #Wattys2016

Chapter 10

BEN GELDİM!
*SMUT İÇERİR. RAHATSIZ OLACAKLAR OKUMASIN.*

Not : / Mutlimedia'daki şarkıyla okuyunuz. Açılmazsa; şarkı : The Weekend 'Fifty Shades Of Grey' - Earned It

All The Love, Cemre xxx ❤

Resmi olarak birlikte olmasalarda birbirlerini seviyorlardı. Bu onlar için şimdilik yeterliydi.

Harry, Louis'ye; planını anlatmıştı. Louis'de ortaya bir fikir sürmüştü.

"Aramızdaki ilişki tam olarak bitti sansınlar. Bu yüzden bende çakma bir sevgili yapayım kendime?" Louis'nin ortaya koyduğu bu fikir Harry'nin pekte hoşuna gitmesede kabul etmek zorunda kalmıştı. Çünkü kendisinin planı için tam olarak aralarında birşey yok tınısı vermeliydiler.

Louis çok mutluydu. Çünkü eğer planları istedikleri gibi giderse Harry ile mutlu yaşayabileceklerdi.
Hızla Harry'nin yanına gelip üstüne atladı. Kollarını boynuna sarıp kafasını şakak kemiğinin oraya gömdü. Elleriyle, Harry'nin ensesindeki saçlarla oynuyordu.

Harry ilk başta şaşırsada o da ellerini küçüğünün beline sardı sıkıca. Louis kafasını gömdüğü yeri öptü öptü ve öptü. Bembeyaz teni vardı Harry'nin. Tam öpülesi duruyordu.

Louis kafasını kaldırdı. Beline hâlâ ayakları bağlıydı. Yüzlerini yaklaştırdı. Harry ne yapmak istediğini anlamışçasına o da yaklaştı. Bir milimetrik mesafe kalmıştı aralarında. Nefesleri birbirlerine deyiyordu.

"Louis..." dedi Harry inlercesine. Konuştukça dudakları temas ediyordu. Ve bu çok... çok tahrik edici ve mükemmel bir histi!

"H-harry," dedi Louis. Harry'nin tahrik olmuş haline gülmek isterken yapamadı çünkü kendisinin de farkı yoktu yahu!

Harry, Louis'nin düşmemesi için kalçalarında tuttuğu ellerinden birisi sıktı. Bu yapışıyla Louis'den derin bir inleme kazandı.

Louis daha fazla dayanamayarak dudaklarını birleştirdi. Sert biçimde öpüşüyorlardı. Ama gelin görün ki onlar için kuş tüyünden hafifti öpüşmeleri.

Gittikçe alevlenen öpüşmeleri, Harry'nin dilini, Louis'nin ağzına sokmayı istemesiyle daha da alevlendi. Ortamda sadece deniz sesi ve öpüşme sesleri vardı. Zifiri karanlık denilebilirdi; ay ışığını denize vurmasaydı.

Oldukça romantik bir ortam oluşmuştu. Doğal.

Dilleri buluştukça inliyorlardı. Harry elinin bulunduğu yeri sıkılaştırıyordu. Dilleri birbirini tamamlıyordu zaten. Louis, Harry'nin ensesindeki buklelere geçirdi ince parmaklarını. Önce usulca oynadı. Daha çok tahrik etmek amaçlı sertçe çekti partnerinin buklelerini.

Harry'den belli belirsiz bir ses çıktı. Küçük olan şezlong daha da küçülmüştü sanki. Birkaç dakika sonra nefes almak için ayrıldıklarında alınlar birbirine dayalıydı. İkisi gülümsüyordu. Nefesleri hâlâ birbirlerine karışıyordu.

Harry izin almak ister gibi bakışlar yolladı Louis'ye. Louis 'elbette," anlamında salladı başını. Harry sırıtırken konuşmaya başladı Louis:

"Harry öncelikle beni bir markete bırakman gerekecek,"
Harry anlamazca bakarken sırıttı tekrardan "Ne o bebeğim? Seks için malzeme mi alacaksın?"
Louis çok bilmiş gülümsemesini yüzüne yerleştirdi.