Chapter 3

2.1K 134 67
                                    

Elimde kahvem, yanımda küçük boyutlardaki kurabiyeler, battaniyemi üzerime örtmüş ; pencereye çarpan yağmur damlaları, evin çatısının prefabrik oluşundan, yağan yağmurum çıtır sesleri eşliğinde yazdığım bölüm.
Çok güzel değil mi?
Bölümüde beğenmeniz dileğiyle. 💖

SON BÖLÜMÜ OKUYUN. LÜTFEN. ÖNEMLİ!
Multi : Loueh 😜
[♡][♡][♡][♡][♡]

Elimdeki -daha içemediğim- bardağı önümüzde duran büyük krem karamel rengi büyükçe olan sehpaya koymaya çalıştım. Elim titrediğinden buna Pek müsade olmuyordu ama.
Sabitlemeye çalıştığım bardağı ani bir refleksle elimden düşürdüm. Kırılma sesinin geldiği yere herkes kafasını0 çevirmişti. Utanmıştım.
Herkes bana bakıyordu ben tek bir kişiye.

*Giydiği takım elbise üzerine tam oturmuş, kaslı göğsünü sarmıştı. Dövmelerini kapatmaya çalışmış olsa da giydiği saten beyaz gömlek karnının üzerindeki kelebek dövmesini gizleyememişti. Kaşındaki piercing harikaydı.*

Herkesin bana bakmasını uzerine o da bakıyordi tabii ki. İlk önce gözleri şaşkınlıkla açılsa da tekrar eski haline dönüp yüzünde anlamını bilmediğim bir sırıtış vardı. Sanırım piçimsi.

Şokun etkisinden çıkmak için kafamı iki yana salladım ve konuşmaya başladım. "Özür dilerim." Mahçup bir şekilde söyleyince Fizzy omzumu sıkıp belimi okşadı. Annemler önlerine döndüler. Harry kısa bir süre daha bana baktıktan sonra o da önüne döndü. Gülmemek için dudağını ısırdığı çok belliydi. Orospu.

"Merhaba, ben Johanna Tomlinson. Carrick'in karısıyım. Tanıştığıma memnun oldum." Annem sevecenlikle elini karşısındaki insanlara uzattı. Harry'nin annesin zannettiğim kadın da içten bir şekilde gülümseyerek elini uzattı.

"Ben Anne Cox. Robin'in karısıyım." Dedi. Şimdilik iyi gidiyorlardı, ha?

Sırayla hepsi tanıştı. Sıra bize geldi. Kızlarla yavaş yavaş yanlarına gittik. İlk önce Robin ile tanışacaktık.

"Merhaba efendim. Ben Louis." Dedim gülümseyerek. O da Gülümsedi.
"Merhaba yakışıklı oğlan. Tanıştığıma memnun oldum." Dedi cevap vermek yerine güzel bir gülümseme ile yanıt gönderdim.
Kızlar da tanıştıktan sonra yemek Masasına geçtik.
Harry tam karşıma oturmuştu.
Servisler yapılırken babam ve Robin; Jay ve Anne konuşmaya dalmıştı. Bende arada Fizzy'nin okullarındaki sürtük kızı anlatışını dinliyordum. Sorduğu bişey olunca cevap veriyordum. İkizler Ernest ve Doris dadılarının yanındaydı.

Arada bir Harry'ye bakıyordum. Bazen gözlerimiz karşılaşsa da ben hemen gözlerimi kaçırıyordum.

Üzerimde bakış hissettiğimde o yöne baktım. Ah! Tabiki Harry.
Bende ona baktım. Gülüyordu. Sırıtıyordu. Az önce dediğim gibi: piç gibi...
Bende hafif bir tebessüm ile onu karşıladım.

Servis işlemleri tamamlanınca babam ve Robin konuşmayı bırakıp bize döndüler. Babam eline bıçağı alıp ters tarafina tutarak şarap kadehine birkaç kez vurdu. Zaten tüm dikkatler üzerindeydi. Neden yapmıştı ki?
Lanet gelenekler.

"Baylarve Bayanlar! Bu yemeği düzenlememizin amacı Styles Şirketleri ile Tomlinson Şirketlerinin ortaklığı. Güzel bir ortaklık olması, aramızda bir sorun çıkmaması dileğiyle yeni ortaklığımız hayırlı olsun!" Babam içi dolu kadefini havaya kaldırıp bağırdı.

"Şerefe!" Hepimiz ona eşlik edip kadehlerimizi kaldırıp tokuşturduk.
Parmaklarım birisinin eline değdi kafamı Hafifçe kaldırınxa Harry olduğunu gördüm.
Güldü, güldüm.

Can You Love Me? || Larry #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin