FIRTINA

BÖLÜM 14: "SİGARA"

Multi: Nefes ve Bilge

Kendini özletmeden, tekrarlayalım. Cuma akşamı saat 00.00'da, Cafe Cadde'de... -BİLGE

Notu alıp, moleküllerine ayıracak şekilde yırttıktan sonra hızlıca cebime tıkadım. Ağlamamın tek sebebi... Lanet olsun, bilmiyordum işte!

Sanırım ben mutsuzken, Bilge'nin mutlu olması canımı sıkmıştı...

Bugün lanet olsun ki, cuma günüydü. Rüzgar, oraya gidecek miydi, gitmeyecek miydi bilmiyordum, ama bugün gözümün onda olacağını adım gibi biliyordum. Dışarı çıkma atağında bulunursa, ne yapıp edip onunla gidecektim...

Gözyaşlarımı hemen ekru renkteki hırkama silip, yüzümü sıvazladım. Elimdeki mor renkteki sütyen yüzümü buruşturmama sebep olurken, ben o haldeyken ne yaptıklarını düşünmemek için sütyeni alarak Rüzgar'ın odasına koşturdum. Kapıyı hızla çarptığımda, duvarlar titredi...

Gözlerimin döndüğünü hissettim o an... Komodinin üzerinden Rüzgar'ın çakmağını ve sigara paketinden bir tane sigara alıp, odadan çıktım ve banyoya doğru koşup kapıyı kapattım.

Gözlerimde kalan son gözyaşı damlalarını da sildikten sonra, yüzüme mazoşist bir gülüş koyup çakmağın düğmesine bastım. Sütyeni tiksintiyle işaret ve baş parmağımın arasına sabitledikten sonra çakmağı yaklaştırıp küvetin içinde yanarak kül olmasını izledim. O sırada, klozetin kapağını indirip üstüne oturdum ve elimdeki sigarayla bakışmaya başladım.

Denemeli miydim?

Kötü kızlar sigara içerdi, değil mi?

Düşünceme kızıp kafamı yavaşça sağa sola salladım. Bu sadece, herkesin aklına kazınmış bir kalıptı. Ama görünen o ki, tadını deli gibi merak ediyordum...

Çakmağın düğmesine tekrardan bastığımda, Rüzgar gibi ilk olarak sigarayı dudaklarıma sabitledim, siyah çakmağı sigaranın ucuna denk getirdiğimde kalbim hopluyordu. O müthiş sesi kulaklarımda hissettiğimde, gri bir duman yükselerek saçlarımın arasına karıştı. Tadını, vücuduma sonuna kadar hapsetme hissiyle gri dumanı içime çektiğimde, ciğerlerim büzüştü. Vücudum ani tepkimin altında ezilmiş olacak ki, öksürüklerle savaşmaya başlamıştım.

Gözlerim, dumanın acısıyla yaşarırken, bir kez daha içime çektim. Bu sefer, ilk seferindeki gibi canımı acıtmamıştı, aksine boğazımı yarar gibi verdiği his, beynimde tarifi olmayan bir duygu yaratmıştı.

İki dakika sonra sigarayı, küvetin içindeki küllerin olduğu yere bastırdım ve izmaritini alıp çöpe attıktan sonra suyu açıp küvetin dolmasını bekledim. Küvet dolunca suyu kapatıp, tıpayı açtım ve suyun girdap gibi gidişi izledim. Rüzgar da sigara içtiği için kokusundan bir sorun olmayacağını bilip, umursamadan çakmağı aldıktan sonra banyodan çıktım.