FIRTINA

BÖLÜM 32: "FOTOĞRAF MAKİNESİ"

Playlist: Jennifer Lopez - Ain't Your Mama

"Hazır mısın birtanem?"

"Anlamadım?"

"Hazır mısın birtanem dedim"

"Evet hazırım."

Iki saattir açmaya çalıştığı odamın kapısını açıp karşısına geçtim. Gözleri öncelikle ayaklarıma baktı, çünkü dost başa düşman ayağa bakar.

Gözleri yukarı doğru kayarken milim milim büyüyordu. Gözlerime geldiğinde gözlerinin pörtlekliği beni benden almıştı.

"Bu tip ne lan? Denize gideceğiz, ben bu kıyafetin yarısını göremiyorum."

"Ne giymemi bekliyordun Rüzgar? Peçe giyip mi gelseydim?"

Aslında ne olur ne olmaz diye şu an deniz şortu giymiştim ama neyse...

"Fena fikir değilmiş aslında..." Kapının pervazına yaslanıp su mavisi bikinime bakmaya başladı. "Peçe siyah oluyordu bir de. Seversin sıcağı sen."

"Ne alâka?"

"Sikerim alakasını. Oldu mu? Onun devamını giy gel, yoksa yeminle peçe giymek zorunda kalırsın."

"Rüzgar böyle salkım saçak gitmeyeceğim zaten," deyip odama tekrardan girdim ve üzerime lacivert şifon elbisemi giyip deniz çantamı da alıp odamdan çıktım.

"Aferin," deyip göz kırparken kolunu omzuma atan Rüzgar'a ölümcül bakışlarımı atıp kolundan kurtuldum ve merdivenleri inip salonda bizi bekleyen Minaların yanına gittim.

***

Ya abi bırakın da arabada kulaklıkla müzik dinleme keyfimin tadını çıkarayım.

"Ya ne var Emir?"

"Koca götünü çek şurdan!"

"Kibar ol be kibar!"

"Ayy şekerim rica etsem iki kişilik yeri kaplayan kocaman totonu çeker misin?" diye ağzını büzüp fiyk fiyk fare gibi sesler çıkaran kızlar gibi konuştuktan sonra poposunu ovuşturarak "senin yüzünden uyuştu" diye hunharca bağırarak ekledi.

"Benim popom küçük bi kere. Ama bu konu tartışmaya açık bi konu değil."

Rüzgar arabayı ani bir frenle durduğunda hepimiz kocaman gözlerle Rüzgar'a bakmaya başladık.

"Sizin derdiniz ne? Emir, kızın kocaman poposu varsa sanane oğlum." diye lafını devam ettirirken Rüzgar'ın sözünü "ama abi..." diye kesmeye çalışan Emir Rüzgar'ın bi bakışıyla sessizliğe büründü.

"Çoluk çocukla uğraşma Emir."

Ben gösteririm sana çoluk çocuğu.