Sonunda akşam oldu ve Sudelerin evindeki pencede beklemeye başladık. Zahide;
- Kızlar çok korkuyorum. Bence vazgeçelim.
Sıla;
- Saçmalama! Ya gerçekten öyle bir şey varsa. Ya komşuların dedikleri doğruysa.
Zahide;
- Tamam, o zaman niye buradayız.
İdil;
- Ya bize veya başkalarına bir şey yaparlarsa...
Zahide;
- Doğru diyorsunuz. O zaman pes etmek yok.
Sonunda o saat geldi. Aynı saatte kızlarla o pencerenin önüne geçtik. Biraz bekledik. Betül;
- Eee hiçbir şey olmadı.
- Bekle biraz.
Biraz daha bekledik ve işte o an geldi. Önce pencerede bir gölge gördük. Ardından ışık yandı ve söndü. Biraz sonra da bir ses geldi. Kızlarla bağırmamak için kendimizi zor tuttuk. Zeynep;
- Çok korkuyorum!
Betül;
- Bende...
Sonra hep birlikte tekrar cama baktık. Üçü birden oluyordu. Gölge bir oraya bir buraya hareket ediyordu, ışık yanıp sönüyordu ve durmadan bir ses geliyordu. Kızlarla pencereyi kapatıp hiç uyumadan sabah olmasını bekledik.