Gözlerimi açtığımda odamda olduğumu farkettim. Düşünceler beynime hücum ederken başım dönmeye başlamıştı. Rüya görmüştüm. Evet evet rüya. Hatta kabus. Annem ve babam alt katta beni bekliyorlardı. Annem her zaman olduğu gibi güzel bir kahvaltı hazırlamıştı. Babam masada oturmuş gazetesini okurken çayını içiyordu. Tüm bunlara kendimi inandırmaya çalışırken bile yalan olduğunu, kendimi kandırdığımı biliyordum.
Yataktan yavaşça kalktım. Banyoya gidip kendimi soğuk suyun çarpıcı etkisine bıraktım. Soğuk bütün vücudumu ele geçirirken yanaklarımdan akan sıcak sıvı soğuğa karşı gizli bir savaş ilan etmişti. Banyodan çıktım ve aynanın karşısına geçip kendime baktım. Şişmiş gözlerim ve kırmızı suratım bana ait değil gibiydi. Ne kadar da zayıf görünüyordum. Herkesin kolayca ağlatıp ezebileceği bir kız gibi... O an kendime bir söz verdim. Bundan sonra ağlamayacağım. Hiçkimse için hiçbir şey için. Ağlamak yok.
Kendimi toplarladıktan sonra üstüme siyah bir elbise giyip, güneş gözlüklerimi alıp odadan çıktım. Gözlerimi kimsenin görüp bana acımasını istemiyordum. Beni bekliyorlardı. Cenaze için. Pekala hazırım. Güçlüyüm. Sağlam duracağım.
- Artık gidelim mi tatlım?
En yakın arkadaşım Emily bunu söyleyen. Sesimin güçlü çıkacağına güvenmediğim için sadece başımı sallamakla yetindim.
Cenaze törenini anlatacak gücü kendimde bulamıyorum. Zordu. Çok zordu. Emily olmasa ne yapardım bilmiyorum. Tek ailemi toprak altına göndermek... Herkes gittikten sonra mezarlarının başında durup onlarla konuştum. Aralarına kırmızı bir gül bıraktım. Annem çok severdi. Sonra arkamı döndüm ve yeni hayatıma ilk adımımı attım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİTAE:Son Umut
FantasíaHayatımın bir daha asla eskisi gibi olmayacağını kehaneti duyunca anladım. İşte hayatımı alt üst eden kehanet: 500 yıl sonra bugün Yapılan büyü bozulacak Lanet geri dönecek ...