Mafya Tahtının Sahibi

Mafya tahtının sahibi-1-

Babam . Benim en değerli parçam. Hayatımdaki canım kanım dediğim tek insan tek akrabağam. Babama ve çevreye göre çok normal bir insandım. Taki onu toprağa verene kadar. İşte ondan sonra başladı serüven. Ben esila babamın karanlık tahtının yeni varisi.

Simdiki zaman

Sabah olmuş ,alarm tüm iğrenç sesiyle kulaklarımı sağır etmekle meşguldü. İstemeyerek gözlerimi açtım her zaman yaptığım gibi komodinin üzerindeki saati duvara fırlattım. Sesi kesilirken huzurlu sessizlik olduğu için dudaklarım kıvrılmıştı bile.

Yataktan kalkıp duş almak için banyoya gittim. Kısa bir duş faslı sonrasını saç kurutma ve kıyafet giyimi takip etti. Telefon, cüzdan,sırt çantasını alıp dışarı çıktım. Korumalarımdan biri kapımı açıp binmem için kenarda bekledikten sonra kapıyı kapattı. şoför arabayı çalıştırıp okulun yolu'nu tuttu.

Babam yaşarken eğitimimi evde devam ettiriyordum onun yanında güle oynaya. Ama o gidince ev bomboş, sıkıcı ve bunaltıcı bir yer haline geldi. bende normal okulda eğitime devam etmeye karar verdim. Özel okul parasıyla övünen yada çalışkan tiplerle dolacağını düşündüğüm için en olaylı devlet okuluna gitmeye karar vermiştim. Bu ikinci yılım devlet okulda. Hergün farklı bir olay cıkıyor ve insanlar olduğu gibi.

Başka yerde hemen ifşa edilirdim belki ama benim gibi masum görünen bir mafyayı burda kimse fark etmez değilmi.

Araba okul kapısında durunca şoförü beklemeden inip kendi sınıfıma çıktım. Sınıf kapısından girerken güneş yine ayaklı magazin dergiliği gorevini aksatmadan hergün yaptığı gibi bu günde güncel haberleri kızlara anlatıyordu. Kendi sırama oturduğum anda kızları bırakıp benim yanıma oturdu.
" biliyormusun..." diye başladığı cümleyi durdurdum. " bilmiyorum güneş ve bilmek istemiyorum"
Kızgın ve üzgün bir şekilde kollarını önünde birleştirdi.
" tamam hiç merak etme sen. Okula yeni yakışıklı bir çocuğun geldiğini söylemeyecektim bende zaten "

Umursamazca belki derste birşeyler yazarım diye bir defter ve kalemi çıkardım. Hocanın içeri girmesiyle güneş kendi sırasına geçti. Bende dersi dinliyormuş gibi yapmaya devam ettim.

Güneşten biraz bahsedecek olursam. Bu ismi söyleyip tahminde bulunun diye sorulduğunda sarı saçlı biri olacağını söyler çoğu kişi. Ve dogru tahmin ederler. Güneş sarı saçlı, açık kahve rengi gözlü, güzel bir kız tabi susmayan çenesi olmasa. Benimde okuldaki en yakın arkadaşım .nasıl anlaşıyorsunuz diye sorarsanız kız hiç alınmıyor ne dersen de ertesi gün hiç birşey olmamış gibi sohbete devam eden bir kız. Biraz gamsız hatta biraz değil baya bir gamsız.Bu çenesi yüzünden aynı sırada oturmuyoruz.

Hoca bir gayretle kimya anlatırken dersi dinleyen sayısı iki üç kişiyi geçmiyordu. Tabi birde dersi dinlesede anlayamayan bir müddet sonrada uyuyan yada boş boş bakan grup var.

Ben de o gruptan sayılırım kimyayı anlıyorum ama okulda kimyadan yüksek alıp inek lakabını almamak için sınavlarda gözüm kapalı sallamasyonla sınıf ortalamasına ayak uyduruyorum.

Sınıf kapısı çalındı. İçeri müdürle genç bir cocuk girdi. Müdür " hocam dersiniz böldüm bu öğrenci yeni kayıt yaptırdı bu sınıfta devam edecek "

"Tamam müdür bey ben hallederim "
Müdür sınıftan çıkınca cocugu incelemeye zaman buldum. Bir kaç sene okulda kalmış olmalı yoksa bu vücutla lisede olması imkansız. Geniş omuzlu, esmer, dağınık saçları ve kıyafetlerinede bakacak olursak serseri tipi vardı.

Hoca çocuğa yaklaştı " bize kendini tanıt "

Sabır diler gibi havaya baktı. " ben Demir Handeral" kafamı çevirip dışarıyı izlemeye başladım. Cocuk zerre umurumda değildi. Kafamı dağıtmak için dünki olayı düşünmeye başladım. Benim klüplerden birinde olay çıkmış adamlara olay çıkaranları depoya almalarını söylemiştim. okul çıkışı depoya uğramam gerekecek.