Pazartesilerde nefret ediyorum. Uzun bir uyandırma operasyonu sonrası kahvaltı edip okula gittim. Sabah demir yanıma oturunca ilk dikkatimi çeken dudağının kenarında kabuk olmuş yara iziydi. Uğraşmasam olmaz. Hoca derse girince kısık sesle konuştum " hayırdır hangi kapıya kafa attın "
Hiç birşey söylemedi. Dümdüz tahtaya baktı. Biyoloji hocası " esila tahtaya gel " deyince oflayarak tahtaya çıktım.
Biranda demir " dönün lan önünüze " diye bağırdı. Durduk yere niye bağırdı ki diye arkamı dönünce tüm sınıf tahtaya bakıyordu. geleli bir ay bile olmadan herkese sözünü dinletmişti bile.
Sıradan kalkıp yanıma geldi. Ben ne oluyor dercesine ona bakarken eteğimi çekti. Hoca odaklanmış kitapdaki sayfayı bulmaya çalışırken " ne yapıyorsun" dedim. Sinirle " şu eteğine sahip çık "dedikten sonra hiç birşey olmamış gibi sıraya döndü.
Hoca elime bir kitap tutuşturup. Gösterdiği sayfadaki resmi çizmemi istedi. Bende hızlıca çizip kitabı masaya bıraktım geri sırama oturduğumda demir hala sinirli duruyordu. zil çalınca beklemeden hizlıca sınıftan çıkıp gitti. Ne oluyor bu çocuğa ya. Daha düşünemeye fırsat bulamadan güneş yanımda bitti.
" gördünmü "
"Neyi "
" demiri"
" ne olmuş "
" derste "
Sabrım tükendi artık. " güneş ne oldu doğru düzgün anlat niye bağırdı o kalas anlamadım ben "
"Sen tahtaya doğru yürürken eteğin kıvrılmış tüm erkekler sana bakarken demir de kükredi bir anda. sonra da gelip düzeltti işte "
Neden?
Niye?
Niçin?Amann demir işte değişik ,değişken insan modeli onun mantıklı bişey yapması mümkün mü. Düşünmek bile saçma. Diğer derslere demir gelmedi. İlk haftalardan devamsızlığı tavan yaptı adamın umrunda değil benim de umrumda değil niye olsun ki.
Öğle yemeğinden sonra geri okula gittim. Merdivenlerden çıkarken telefonum çaldı. Ekrana baktığımda tunç arıyordu. Açıp kulağıma götürdüm.
"Esila operasyon tamam. Halit in mekanlarını toparlaması biraz zaman alacak gibi bu duruma aşırı kızgın. İntikam için plan yapmaya başlamıştır "
" Biliyorsun alışveriş önemli. elbise alıyorsan ona uygun ayakkabı da almak gerekiyor. "
Bu şifreli konuşmamızdı alış veriş o benim mekanıma saldırıyorsa bizde saldırırız. Elbise ve ayakkabı ise biz saldırdıysak sonucunucunda olacaklarıda bilmemiz gerekir.
" anladım "
Birisi omzuma çarpınca telefon yere düştü. almak için eğilemezdim çünkü aksilikya Bu gün kısa etek giymiştim. Dizlerimin bir karış üzerinde biten siyah bir çan etek. Daha kötüsü tunç bana olayları anlatıyor du. Birisi kulağına tutsa amantanrım.
Nerde bu telefon. Bir telaşla sağa sola bakarken sonunda gördüm. Bir erkek ayakkabısı önündeydi. Rica edersem verir diye düşündüm. Kafamı ayakkabı sahibinin bacaklarından kafasına çevirince hadi ama ya başka birisi olmazmıydı sanki.
Demir yerden telefonu aldı. Yavaş hareketlerle ayağa kalktı. " bunu düşürdün sanırım "
Bir kaç adımda yanına gittim. " evet "
Yüzünde sinsi sırıtışla bana bakarken. Ne düşünüyorsun tek yapacağın bana geri vermek. Demek istesemde sustum çünkü böyle baktığına göre kesin birşey planlıyordur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya Tahtının Sahibi
Ficción GeneralBabam . Benim en değerli parçam. Hayatımdaki canım kanım dediğim tek insan tek akrabağam. Babama ve çevreye göre çok normal bir insandım. Taki onu toprağa verene kadar. İşte ondan sonra başladı serüven. Ben esila babamın karanlık tahtının yeni va...