Mafya Tahtının Sahibi

Mafya tahtının sahibi-2-

Sabah saçıma hafif dalga verdim. Siyah pantolon ,beyaz tişört ayağımda siyah sport ayakkabılarımı giydim. Yine çanta, cüzdan, ve telefon üçlüsünü de aldıktan sonra.  Odamdan çıkıp kahvaltı masasına oturmadan birşeyler atıştırıp dışarı çıktım.  Arabaya bindim kulaklığı taktım beş müzik biterken okula gelmiştik. Sınıfa çıktım sırama oturdum bu gün hiç ders çekesim yok.

Kulaklığı taktım kafamı sıraya koydum çalan müziği dinlemeye başladım. Bir anda yakınlarda  çok yoğun sigara ve parfüm kokusu yayıldı. Sıramda hareketlilik oldu kim bu benim yanıma oturan diye başımı kaldırınca onu gördüm demir.  Onu unutmuştum ben. bu kokuya alışmam gerekecek.  Ama şöyle bir sorun var ki ben sigaradan nefret eden biriyim. Nefesimi tutarak cam tarafına doğru  başımı yaslayıp müzik dinlemeye devam ettim.

Kolumun deli gibi dürtülmesiyle gözlerimi açtım.  Kafamı kaldırıp ona bakarken hala söyleniyordu

" esila uyansana kızım acil durum kalk kız kalk"

" güneş bendeki de kulak yani bir doktara git kızım "

" iyi be sus da dinle. Üst sınıflardan iki çocuk kavgaya girmişler çirkin selda ikisinide idare ediyomuş öğrenincede kavga çıkmış "

" ee selda bu normal "

Güneş ağzını açacakken zil çaldı.
" ben sonra devamını anlatırım "

Kafamı yine masaya koydum. Müzik eşliğinde yine uykuya daldım. Kolum ikinci kez sertçe dürtülünce.

" kızım yeter lan yeter bırak da iki dakika uyuyum ya "

Kafamı kaldırınca  karşımda demiri beklemiyordum. Şaşkınca ona bakarken konusmaya başladı.
" iki dakika değil iki derstir ayı gibi uyuyorsun "

" ayı olmak  kalas olmaktan iyidir.hem sen neden benim kolumu dürtüyorsun "

Umursamadan sakin ses tonuyla devam etti.
" öldünmü diye kontrol edeyim dedim "

" umrundamı ölmem"

" umrumda değil sadece ölü biri ile aynı ortamda bulunmak istemiyorum.  Üstelik siyah çirkin bir ölüyle "

" iltifatlarından gözlerim yaşaracak."

" tabi iltifat almayalı uzun süre olmuştur değilmi "

" seni varya... "

Hoca derse girince devamını getiremedim. Öldü ölecek edebiyat hocamız son nefesini derste vermeye niyetlemiş gibi her gün itina ile ders anlatıyor. Birde necip fazıl'a olan hayranlığı yok mu.  sanarsın askerlik arkadaşı.   Ah necip in şu şiirine hayran olunmaz mı   necip derken ölürse mezarını ben yaptıracağım. Necip necip dedi okudu mısra
Oda necip gibi girdi toprağa
Kafiyeli oldu.  Kendimi tebrik ediyorum. 

" hocayla aranızda ne var. "

Düşünce denizinden çıkıp yanımdaki kalasa döndüm.
" anlamadım "

İlk okul çocuğuna anlatır gibi yavaşça konuştu.
"Hocayı saatlerdir kesiyorsun aranızda ne var dedim "

" telepatik olarak. Ahirete gidiyorum yanıma arkadaş bul dedi bende seni önerdim "

" hayal gücün baya geniş.  Bu küçük kafana dar gelmiyormu. "

" o küçük beynin koca kafana bol gelmiyormu "

Ups beyefendiyi kızdırmışım. Kolumu sertçe tutarken burnundan soluyarak bana yaklaştı.  "  konuşmalarına dikkat et "

Parmakları derime gömülürken acısıyla sızlandım. 
" kolum "  elini serçe çekti ve sabitce tahtaya bakmaya başladı.
Manyak mı nedir ya. Sene boyunca bununla uğraşmak zor olacak. Sınıftakiler sessizce başka şeylerle uğraşırken bir telefon melodisi duyuldu. Kimden geliyor diye çevreye bakınırken demir telefonunu çıkardı ekranına baktıktan sonra derste olduğunu umursamayarak açtı.