İŞKENCE

343 9 0
                                    

Beni kurtaracaklardı. Buna inanıyorum. İçeri girdiklerinde baba yardım et diye bağ ırdım. "Merak etme kızım kurtulacaksın,kurttarıcam seni" Sevinmiştim. Babam kurtarırdı beni. Biranda kaanın beni önüne alıp kafama silah dayamasıyla bütün herkes olduğu yerde kaldı.

"Bir adım daha atarsanız vururum nasıl olsa elinde sonunda vurucam he şimdi he sonra" Kaanın dedikleriyle korkmaya başladım. Cidden vurucaktı beni.

" Bırak onu. Onu bırakırsan sağ salim çıkmana izin veririm."

İğrenç bir şekilde kahkaha atmaya başladı.
"Demek izin verirsin he hiç güleceğim yoktu. Şimdi kes sesini ve bütün adamlarını alıp defol yoksa kızını vururum seçim senin"
Babam düşünüyordu. İnşallah beni bırakıp gitmez.

"Tamam ama bu iş burada bitmedi seni geberticem elbet birgun. Kızıma eğer zarar verirsen ölümün kolay olmaz."
Tamam mı demişti babam inanmıyorum.

"Baba lütfen bırakma beni" dedim ağlayarak.
"Geri gelicem kızım sabret."
Kaan" Hadi artık defolun tek bir adamın bile kalmasın yoksa nolucağını biliyosun"
Babam sinirle kaana baktı ve deponun kapısını çarpıp gitti. Evet gitti. Nabıcam şimdi. Kaanın beni yere fırlatmasıyla bi çığlık attım. Cidden halim kalmamıştı. Çok az bir yemek yemiştim ve bidaha bana yarın vereceğini söyledi. Kaan adamlarıyla konuşuyordu deponun etrafını kontrol etmelerini falan söylüyodu. Bende yavaşca ayağa kalktım. Ama başımın dönmesiyle bayıldım. Son gördüğüm Kaan'ın bana doğru koşmasıydı.

....

Gözlerimi açtığımda çok farklı bir yerdeydim. Kocaman yatakta yatıyodum. Yatak küf kokuyodu ve etrafta yataktan başka hiçbişi yok. Demek ki başka yere geldik. Zaten babamlar o depoyu bildiğine göre beni orda tutması saçmalık olurdu.
Sırtımdaki yaralar hala daha acıyodu ama yavaş yavaş geçiyodu artık. Kanlar kurumuştu gördüğüm kadarıyla. Karşıda ayna vardı oraya gidip kendime baktım. Saçlarım yağdan gözükmüyodu. Ne kadarda yağlanmıs. Cok kotu görünüyordum. Banyo yapmam lazımda ve ayrıca pis kokuyordum ve hiç rahat değildim bu pis kokuyla. Sırtımı merak ettiğim için üstümdeki yırtılmış t-shirtu çıkardım. Siyah sütyenle kaldım. Hafif yan dönüp aynada sırtıma baktım. Geçiyordu. Ama dokununca da acıyordu. Biranda kapı açılnca nabıcamı sapıttım. Hemen üstümü giydim Kaan gelmişti.

"Demek yaptığım eserime bakıyosun he nasıl güzel mi ben pek beğenemedim aslında az geldi bana sence nasıl" dedi sırıtarak. Sinirle yüzüne baktım. Acaba banyo konusunu konuşsam ne derdi.

"Banyo yapmak istiyorum"

"Ee nabiyim ben mi yaptırıyim." dedi. Salak.

" Hayır banyo varsa eğer burda beni oraya götürür musun çok pis kokuyorum. Kaçmaya çalışmayacağım söz" Köprüyü geçene kadar ayıya dayı demeliyim.

"Bak pis koktuğun konusunda çok haklısın " dedi yüzünü buruşturarak. "Hem zaten istesende kaçamazsın bunu o küçük beynine soksan iyi edersin. Şimdi beni takip et."
Birşey demeden takip ettim adamlardan birine " Şu kız için kıyafet almaya git iç çamaşırıda almaya unutma dedi bana bakıp sırıtarak" Pislik bunca adam içinde dediği şeye bak şuan utancımdan ölücem. Nereye düştüm ben böyle. Bir evin bodrumunda kalıyordum. Yukarı çıkan merdivenlerden çıkmaya başladık. Yukarı çıktığımızda ev büyük ve güzeldi. Bir odaya girdiğinde bende girdim. Ortada koca bi yatak dolap koltuklar ve kitaplık vardı. Birde çalışma masası. O ne alakaydı. Burası Kaan'ın odası mıydı yani.

" Burasının benim odam olduğunu düşünmedin herhalde burası benim değil ben asla kitap okumam" Cevap vermedim.
O zaman bu oda kimindi. Aman be banane. "Gir şu banyoya çok oyalanma. Kıyafetlerini buraya getirirler."
"Tamam"
Hemen banyoya girip kapıyı kilitledim. İşimi hemen bitirmeliydim. Bu tanımadığım evde uzun süre duramazdım.
Kafamı ve vücudumi iyice sabunladıktan sonra durulandım. Ve dolapta bi tane bornoz buldum ve giydim. Şimdi kıyafetlerimi almam gerekti. Kapıyı açtım kıyafetler yatağın üstündeydi. Hemen aldım ve banyoda giydim. Gerçekten çok rahatlamıştım. Oh be banyoda saçlarımı kuruttum ve topuz yaptım dışarı çıktığımda odada kimse yoktu. Bir kat aşagıya indiğimde Kaan yemek yiyordu. Yemek off nasılda güzel koktu.Kaan beni gördüğünde gelsene dedi galiba bende yiyeceğim nasıl sevindim hemen gittim.
Sandalyeye oturdum kaşık aldım tam çorba yiyecektim ki Kaan'ın napıyosun sen demesiyle durdum çok sinirliydi. Sen burda benimle yemek yiyebiliceğini mi sandın. "Ahmet " diye bağırdı.
"Kızı odaya götür ve yemegini de ver " Oh yine yemek vereckti. Bende pek meraklıydım zaten senle yemeğe hıh salak şey. Yine ayni gere geldiğimde yemegimin gelmesini bekliyordum. Ahmet denen adam içeriye tepsiyle girince sevindim. Taki tepsinin içindekini görene kadar.
"Bu ne " dedim üzüntülü bir şekilde.
"Görmüyor musun ekmek "

" Ama ben yukardaki adamın yediklerinden getireceksin sandım"

" Ne kadar da salakmışsın sen neyse yemiyosan alıyorum"

"Hayır hayır yiyicem " tepside yarım kuru bir ekmek vardı. Yukardaki yemeklerin kokusu hala burnumda neyse artık bunada şükür. 2 dakka içersinde yedim.
Otur otur canım sıkıldi bende uyumaya karar verdim yatağa gittim gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım.

....

Gözümü açtığımda karşımda sırıtan bi r adet Kaan vardı. "Sonunda prensesimiz uyanabildi. Evet şimdi benim için egzersiz senin için işkence zamanı"

"Ne hayır hayır lütfen bana birşey yapma ben sana hiçbir şey yapmadım."

"Sen yapmamis olabilirsin ama babanın bana ve aileme yaptıkları babandan intikamı alıcam senin sayende "

" Babam çok iyi biri o karıncayı bile incitmez. Lütfen beni burdan çıkar bırak eve gideyim."

"Sen kendini ne sanıyosun karıncayı bile incitmezmis baban varya ne yaptı biliyomusun o adam"

" Evet söyle ne yaptı neden sustun"

" Daha şimdi soylemiyicegim bunun için güzel bir planım var simdi kes sesini birazdan zaten çok bagiracaksin sana özel güzel bir duzenek ayarlattım. "

Birşey dememe fırsat vermeden sürükleyerek bir odaya soktu. Bana yapacaklarından korkmuştum şuan. Gördüğüm şeyle gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. İnşallah aklımda ki şey değildir inşallah. Benim surat ifademi gören Kaan kahkaha attı.

"Hadi o zaman başlayalım"

SENİ SEVİYORUM.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin