Ben evlendim.Ben evlendim.
Ben evlendim.
Beynimin içinde bu kelimeler dönüp duruyordu.
Nasıl evlenmişti?Ne zaman evlenmişti?
En önemisi kiminle evlenmişti.
Beni bırakıp benden habersiz nasıl evlenirdi.
"Yalan söylüyorsun" dedim.
Parmağındaki yüzüğü gösterdi.
"Peki o zaman bu yüzük ne evlenmediysem"
"Beni kandırmayı kes" dedim var gücümle hem ağlıyor hem bağırıyordum.
"Sana yüzünü görmek istemiyorum dediğim için böyle yapıyosun. Seni tanıyorum Kaan bir ayda hemen nasıl evleneceksin. Lütfen beni kandırma. Üzülüyorum görmüyor musun?"
"Neye inanırsan inan tamam mı umrumda bile değil ne düşündüğün."
Dedi ve arabaya binip buradan uzaklaştı.
Burada tek başıma kalmıştım. Kaan'ın çağırdığı adamalar ne zaman gelip buradakileri götürmüşlerdi. Bilmiyorum.
Ormana girdim. Bir ağacın altına oturup bağırarak ağlamaya başladım.
"Neden bunu yapıyorsun Kaan neden?"
Allah'ım sen bana yardım et.
Şimdi napıcaktım. Kaan beni bu yeni hayatıma getiren kişi.
Şimdi Kaan olmadan nabıcaktım.
Daha çok ağlamaya başladım.
Oturduğum yerden kalktım. Biraz yürümeye karar verdim.
Ormanın derinliklerine doğru ilerliyordum.
Yürümek iyi geliyordu.
Sonra küçük bir göl gördüm. Burasını daha önce görmemiştim. Çok güzeldi.
Gölün kenarına gidip oturdum.Ne düşündüğümü bilmeden düşünüyordum.
Yanıma biri oturunca irkildim. Tanımadığım bir erkekti.
"Burda tek başına ne yapıyorsun?"
"Sanane" dedim gözyaşımı silerken.
"Hımm biraz kızgınsın galiba. Bak ne derdin varsa bana anlatabilirsin. Beni tanımıyorsun ve bende seni tanımıyorum.
Bir dahada sanmıyorum karşılaşacağımızı. Gidip kimseye anlatmam yani"Dedi gülerek.
"Hem anlatmak iyi gelir"
Bilmiyorum neden böyle bişi yaptığımı ama bütün herşeyi ona anlatmıştım.
Kaan'ın beni kaçırmasından başlayıp bugüne kadar olan herşeyi anlattım.
"Oha kızım neler yaşamışsın sen"
Dedi. Öyle diyince ağlarken gülümsedim.
Sevmiştim bu çocuğu. İyi birine benziyordu.
"Benim hayatım çok sıradan hep aynı şeyler. Bende senin hayatın gibi istiyorum."
Dedi şakadan.
"Aman Allah korusun" dedim bende gülerek.
"Kimsin sen" dedim. Merak etmiştim. Sonradanda olsa!
"Ben Mert Kaya. Buraya canım sıkılınca hep gelirim. Hiç kimse olmazdı. Ama bugün sen vardın. Tanışmak istedim. Peki ya senin adın ne?"
"Buse Elmen"
"Seni sevdim Buse iyi birisin."
"Sende öyle"
Saate baktığımda akşam 8 di Oha epey geç olmuştu.
"Benim artık gitmem gerek."
"Peki iyi akşamlar." dedi gülerek.
"İyi akşamlar"
Arkamı döndüm ama ben nasıl gidicektim.
Hava kararmıştı. Ve tam olarak nerdeydim. Bilmiyorum.
"Hey korkuyor musun?"
"Evet ben korkarım. Nasıl havanın karardığını anlamadım."
"Sorun değil. Ben bırakırım seni. Tabi evini tarif edersen"
"Teşekkür ederim." gülümseyerek.
Evimin yerini söylemiştim. Ve konuşa konuşa gidiyorduk.
Gerçekten iyi biriydi.
Sevgililisi varmış hatta bana fotoğraflarını falan gösterdi. Çok yakışıyorlardı. Bir gün bizi tanıştırmak istediğini söyledi.
Telefon numarasını verdi bana.
"Ne zaman istersen arayabilirsin. Konuşmaya ihtiyacın olursa falan"
"Çok teşekkürler Mert seni arayacağımdan emin olabilirsin" dedim gülerek.
Sonra oda gitti.Eve girdim. Hemen odama girmek istiyordum.
Amcam " Buse neredeydin öldüm meraktan telefonlarımıda açmıyorsun."
"Özür dilerim amcacım. Telefonum sessizdeydi. Arkadaşlarla az gezdik. O yüzden geç kaldım. Yorgunumda biraz uyumak istiyorum."
"Peki tatlım. Ama haber ver bundan sonra. Bu arada aç değil misin?"
"Yok amca değilim. Sana afiyet olsun."
Hızla odama girdim. Hızlıca duş aldım. Yatağın içine girdim. Uyumak istiyordum.
Telefonum çalıyordu. Nehir arıyordu. Ah tatlım unuttum seni.
"Alo"
"Alo Buse nerdesin arıyorum açmıyorsun"
"Sanada merhaba Nehir. Evet evet iyiyim sen nasılsın?"
" Seni merak ettim"
"Sadece uyuyordum. Merak edilecek birşey yok"
"Ah uykucu arkadaşım. Neyse yarın çıkışta sen ben Burcu Burak birşeyler yapalım mı?"
"Olur tabi güzel olur." bende kafamı dağıtmış olurdum.
"Peki o zaman yarın zaten hepimizin dersi erken bitiyor. İlk önce birşeyler yeriz. Ah neyse canım kapatıyorum ben bay bay"
Biraz kafamı dağıtıp Kaan'ı aklımdan çıkarmam gerekiyor.
Neyse şuan uyumalıyım. Çok yorgunum.
....
"Evet ilk önce nereye gidiyoruz" dedi Nehir.
Derslerimiz bitmişti.
"Ben açım" dedim.
"O zaman ben bir yer biliyorum. Çok pahalı ama güzel bir yer oraya götürücem sizi" dedi Burak.
Hepimiz onayladık.
1 saat sonra sonunda gelmiştik. Bu kadar uzun bir yol olacağını bilsem. Kabul etmezdim. Neyse artık geldik. Çokta güzel bir yerdi. Hemen bir masaya geçtik.
Masaya oturduğumuzda siparişleri verdik.
Burak bizi kahkahalara boğmuştu.
Çok gülmüştük.
Gözüm bir anda kapıdan gelenlere takılınca kahkaham durmuş. Dudaklarım o şeklini almıştı.
Kaan ile Cemre gülüşerek içeri giriyorlardı.
Herkese selamlar. Cemreyi hatırlamayanlar için söyliyim hemen .
Cemre Kaan onu kaçırmadan önce en yakın arkadaşı ve kuzeniydi onun.
Düşüncelerinizi merak ediyorum. Yorum yaparsanız sevinirim :DDD
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİ SEVİYORUM.
RomanceHerşey Kaan'ın beni eve bırakmak istemesiyle başladı. Acılar Nefret Aşk