İFTİRA

264 7 4
                                    

Medyada Emre ve Mehmet kardeşler var.

Kaan kapıyı açtığında karşılaştığım kişiler abileri olmalıydı.

"Kaan denen o it sen misin?"

"Düzgün konuş lan"

Uzun boylu olan adam arkadan adamlarına seslendi.

" Kızı ve şu herifi alın."

Neee ne demek kızıda alın. Ben naptım ki.

"Benim hiçbir suçum yok. Beni nereye götürüyorsunuz."

"Kapa çenenide yürü"

Yaa of bütün planlarım alt üst olmuştu. Benim yüzümden bende yakalanmıştım. Ne güzel sadece Kaan'ı öldüreceklerdi.

Kaan avaz avaz bağırıyordu.

"Bırakın lan beni kurtulunca ödetmez miyim ben bunun hesabını size"

Şimdi napıcaktım. Ya benide öldürürlerse. Bu adamlar öldürmese bile kesin Kaan yerimizi benim söylesiğimi öğrenince öldürür beni. Of of nasıl böyle bir hata yapabildim.

Münübüs gibi bi aracın içinde gidiyorduk. Kafamızda silahlar dayalıydı.
Korkuyordum.

"Bizi nereye götürüyolar" dedim Kaan'a sessizce.

"Bilmiyorum. Hala daha bizi nasıl buldular onu düşünüyorum ama bulmaları imkansızdı"

Dedi daha çok kendi kendine konuşuyormuş gibiydi.

Öğrenire kesin beni öldürür. Salak zaten bu adamlar öldürecek seni.

Araba durduğunda adamlar kollarımızdab sıkıca tutarak depo gibu bir yere getirdiler. Deponun ilersinde de güzel bir ev vardı. Evi belki burasıydı ve öldürecekleri kişiyi buraya getirip öldürüyorlardı. Cidden bu sefer çok fena sıçmıştık. Ölümüm demek ki Kaan'dan değil bu adamlardan olucak.

Depoda bizi ellerimizden ve ayaklarımızdan zincirlediler. Kaan'da karşımda zincirliydi. Bunlar o abilerin adamları olmalı çünkü birini bekliyor gibiler. Kaan endişeli endişeli yüzüme bakıyordu. Kendine olacaklardan dolayı korkuyordu galiba. Yoksa neden endişelensin. Onuda ilk defa endişeli görüyordum.

"Kurtulucağız burdan korkma"

"Korkmuyorum" dedim aslında korkuyordum. Acı acı gülümsedi.

Deponun kapısı açılınca içeri iki tane ikiside birbirinden yakışıklı iki kişi girdi.

Bunlar abileri olmalıydı.

Bize çok sert bakıyolardı. Ben korkmuştum ama Kaan adamlara aynı sert bakışlarla karşılık veriyordu.

"Kız kardeşimi kullanıp atan şerefsiz sen misin?"

"Ben kimseyi kullanmadım. Kardeşin tam bir sürtüktü ve onunla yatmam için çok çırpındı. Bende kıramadım. " dedi yüzü şuan çok umursamaz duruyordu. Neyi amaçlıyordu bu kendini öldürmeyi falan mı?

Abilerinden biri Kaan'ın ağzınla burnunu yer değiştirmek istercesine sert vuruyordu. Canı çok yanıyor olmalıydı. Daha fazla bakamayacağım. Kafamı başka yöne çevirdim. Oda sana işkence etti. Oda senin canını yaktı. O senin için böyle üzülmemişti ama. Bu benim salaklığım. Bir zamanlar bana işkence eden bu herife şimdi onun için üzülüyordum.

Abisi geri çekilince Kaan'a baktım. Yüzü kanlar içindeydi. Ama bana bakıp güldü. Sanki hiçbir şey yokmuş gibi.

"İyi misin"

"Gördüğün gibiyim" dedi gülerek.

O gülünce bende güldüm. Düştüğümüz şu hale bak ama biz gülelim. Böyle söyleyince daha bi komiğime gitmişti. Artık kahkaha atıyordum.

Az önce Kaan'ı döven adam galiba adı Mehmet. He işte o bana doğru sert sert gelmeye başladı. Kahkaham yavaş yavaş söndü.

"Deli misin lan ne bu neşe? Sevgilini böyle görmek hoşuna mi gitti?"

"Neee sevgilim mi? Ne içtiniz abi siz"

"Lan ne biçim konuşuyorsun sen benimle"

"B-ben biranda kaptırdım kendimi"

"Kaptırma bidaha yada istersen kaptır ölmek istiyorsan"

Saçımı çok hızlı bir şekilde çekmişti. Ve aynı anda yüzüme çok sert yumruk indirdi.

"Ahhhh napıyorsun bırak saçımı "

"Benimle nasıl konuşman gerektiğini öğrenmelisin ufaklık"

"Sana soruyorum" dedi Kaan'ı göstererek.

"Kardeşim sabah eve geldiğinde perişan haldeydi. Bunun sebebinin sen olduğunu söledi. Ona tecavüz etmişsin. Sen onun kim kardeşi olduğunu bilmiyordun herhalde. Ona elini nasıl sürersin lan "

"Barda içiyordum. Yanıma geldi. Tanışmaya çalıştı. Başta pas vermedim. Ama aklımdaki düşünceleri atmak için teklifini kabul ettim. Kardeşin seni kandırmış olmalı. Bu dediklerimin hepsi gerçek. Onu altıma almam için adeta yalvarıyordu."

" Kapa çeneni " Deli gibi yumruk atmaya başladı.

"Bende senin sevgilini altıma alayım mı ne dersin?"

Neee beni niye karıştırıyordu. Öyle bir şey yaparsa onu öldürürdüm onu.

Kaan " O benim sevgilim değil istediğini yapabilirsin umrumda değil"

Demek umrunda değilim. Ben sana gösteririm.

"Şişt bakar mısın? Sana diyeceklerim var"

"Ne var söyle"

"Bu Kaan bir gün eve geldiğinde bir kıza tecavüz ettiğini söyledi. Sonrada pişman olduğunu. Ona çok kızdım. Çok bağırdım. Nasıl böyle bir şey yaparsın dedim. Bana kimseye söylemememi söyledi. Ben şimdi size söyledim. Çünkü bende bir kızım kardeşinin duygularını çok iyi anlıyorum"

dedim inşallah inanmıştır. O adamın bana tecavüz etmesindense beni kaçıran Kaan'a iftira atmam daha iyiydi. Böyle bir acıyla yaşayamazdım. İnanması içinde biraz ağlamıştım.

Kaan bana şok olmuş gibi bakıyordu. Kusura bakma Kaan burda benim namusumu koruyacak benden başka kimse yok. Hele senin o dediklerinden sonra bana yardım etmeyeceğini çok iyi anladım ben.

"Bu dediklerin doğru mu "

"İnanın ki doğru. Hatta o kızın abileri olduğunu ve Kaan'ın peşine düştüğünüzü öğrendiğimde sevinmiştim. Nasıl tecavüz edebilirdi. Adamlığa sığar mı bu. Hatta size bişi söyliyim mi o gittiğiniz evde bulduğunuz notu ben yazdım"

Emre ve Mehmet kardeşler birbirlerine şaşkınlıkla baktılar. İnanmışlardı işte oh be.

Kaan" Sen nasıl bu kadar kötü olabiliyorsun. O kıza tecavüz etmediğimi en iyi bilen sensin ama şu dediklerine bak öldürürüm lan seni çabuk doğruları söyle"

"Sen sus seninle işimiz daha bitmedi ama kız doğruları söylüyor. O evdeki kağıt sayesinde bulduk. Eğer seni sevseydi yerini belli etmezdi"

"Etmezdim tabi hem benim bir ailem var. O beni kaçırdı. Lütfen beni aileme götürün"

"Kim senin ailen"

"Mehmet Elmen o benim babam"

"O senin baban mı " dedi şaşkınlıkla.

"Evet" dedim babamı nerden tanıyordu.

SENİ SEVİYORUM.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin