Hayal Kırıklığı

"Benim Seçimim"

Gece düşünmekten bir türlü uyuyamamıştım. Aslında Edward'la beraberken tam olarak heyecanlanmıyorum. Yani bu zamana kadar Edward ile öyle romantik bir yakınlaşmamız olmadı , o yüzden onu sevip sevmediğimden emin bile değildim. Ama arkadaş olarak seviyormusun deseler , tabiki de evet derdim. Ama bu durum gerçekten çok farklı.Oysaki Thomas ile birlikte , birçok yakınlaşmamız oldu buraya yeniden geldiğinden beri. Ve her defasında da heyecanlanıyorum. Ve elim ayağıma dolaşıyor. Kitaplarda okurken böyle olunca hep seviyor yada aşık anlamını taşıyor. Eğer öyle bakarsak , evet. Ama bilmiyorum. Şuan benim Thomas'a güvenim yok. Ya Thomas , Ketty'i kullandığı gibi beni de kullanırsa ve ben de hayal kırıklığına uğrarsam diye korkmuyor değilim. En iyisi bu konuyu ayrı olarak Thomas ile konuşucaktim.
    İşte tüm gece bunları düşündüm.
Sabah olunca kalktım. Aynaya baktım. Gözlerim ve etrafı kızarmış. Uykusuzluk. Hazırlandım. Annemle beraber kahvaltı ettik. Babam işe çoktan gitmiş bile.
   ***
   Okula gittim. Sınıfa girdim. İçeride sadece Thomas vardı. Dün geceki konuşmamdan sonra bana soğuk davranacağını düşünüyordum. Ama düşüncelerim ters tepti. Tabiki erkek beyni hep farkli düşünüyor. Benimle konuşacakmış gibi görünüyor. "Demek düşünüceksin. Yani benim de seni etkilemek için şansım var öyle mi?" dedi. "Eğer , beni gerçekten seviyorsan, öyle bir şansın olabilir. O yüzden bu konuya tamamen bir açıklık getirmeliyiz. Anlat!" dedim. "Bak , Kelly . Evet , gitmeden önce aramadım. Aramalıydım. Ama herşey o kadar ani oldu ki. Gerçekten bir anda bir saatte gittik. Bir anda da okul başladı. Ve yoğun tempo derken. Tüm önemli işler aradan çıktı. Ve o sırada aklıma gelmedin değil. Ama beni unutmuşsundur diye bende sevgili yapmıştım. Oda sadece bir tane. Ama sen aklımdan hiç çıkmadın. Sonra ben buraya gelmek istedim. Ve geldim. Seni her gördüğümde daha çok mutlu oluyorum. Ama senin beni unuttuğunu sanmıştım." dedi. Gerçekten uzun bir konuşmaydı. "Gözlerimden de anlayabileceğin gibi , tüm gece düşündüm. Bana bir müddet daha ver. Benimle oynamanı veya kullanmanı düşündükçe.... Korkuyorum." dedim. Ve suratımı önüme eğdim.

   Thomas beni kendine çekti. Bana iyice yaklaştı. Hatta burunlarımız değiyordu. Heyecandan kalbim pıt pıt atıyordu. Yine aynı his olmuştu. "Şimdi ne hissediyorsun?" dedi Thomas. Bende elini aldım ve kalbime götürdüm. "Dinle!" dedim "normal mi bu ?". Kalp atışlarımı duyduğuna emindim. Kalkıp gitmeyi planlıyordum. Döndüm ki Thomas beni tuttu sıkıca çekti kendine. Beni çekmesi ile beraber dudaklarımız birbirine deydi. Bir an elimi kolumu nereye koyacağımı bilemedim. Thomas beni ölmüştü , ve ben buna karşı koyamamıştım.Neler oluyordu bana böyle ? Anlayamıyorum.