"Elveda Sevgilim"

32 3 3
                                    

Medya; Thomas

__Kelly'den__

Uyandığımda garip hissediyordum. Bir düşününce sanki ışınlanmışım gibi hissediyorum. Nasıl hastaneye geldiğimi , nasıl kaza yaptığımı... Özellikle Edward sandığım kişinin neden bana garip sorular sorduğuydu. Yani ben hafızamda onu Edward isimli ve hatırladığım kadarıyla sevdiğim kişi olarak hatırlıyorum. Ama emin değilim. Bana hayır ben o değilim demedi. O zaman neden herkes bana kötü birşey olmuş gibi bakıyordu. Bir ara " hatırlamaz" diye bir kelime geçmişti aralarında ama umursamadım. Bir şey olsaydı söylerlerdi bana. Zaten bugün hastaneden çıkacakmışım. Gerry ve Luke denen çocuk işlemler için gittiler. Şuan yanımda hiç hatırlamadığım bir kız ve adının Edward olduğunu düşündüğüm çococukcuk ve o çocukcuk gerçekten çökmüş, üzgün , yıkılmış görünüyor. Bir an önce hastaneden çıkmak istiyorum çünkü hatırlatmak adına hiçbir şey yapmadılar. Bu garip. Sanırım Gerry benden birşey saklıyor. Off , beynim çok yorgun. Kafam çok karışık.

__Thomas'dan__

Şuan kuzenim ve ben Kelly'nin yanındayız. Ama onun yanında olsak ne yazar. O beni hatırlamıyor. Ahh, ahh. Çok sıkıldım. Üzgünüm. Kendimden nefret ediyorum. Bunlar benim yüzümden oldu çünkü. Neyse hastaneden çıkar çıkmaz Kelly'i alıp, herşeyi anlatıcam. Umarım hatırlar. Bunu o kadar çok istiyorum ki. Kendimj affetmemin tek yolu onun her şeyi hatırlaması olucak. Gerry ve Luke işlemleri tamamladıklarını söyleyerek içeri girdiler. Bizde Kelly'i hazırladık. Ve şimdi hastaneden çıkıyoruz. Kelly bir anda yolun ortasında durdu. "Annem ve babam nerdeler?" dedi. Beklediğim soru da geldi. Ben cevap verdim. "Onlar iş için şehir dışındalar. Bu olanlardan.. Haberleri yok. Olmasını ister misin? Arayalım mı?" dedim. Sadece baktı. "Hayır. İstemiyorum" dedi ve soğuk bir şekilde yürümeye devam etti. Yürürken ona yetiştim. "Bugün seni biryere götürmek istiyorum. Sana herşeyi anlatıcam." dedim. "Gerçekten mi? Ne zaman götürüceksin peki?" dedi mutlu bir şekilde. "Bugün. Önce sen biraz dinlen. Sonra akşam götürürüm" dedim. Oda sevinçle başını salladı ve arabaya bindik.

...

Arabadan indik. Tabiki bize geldik. Eve garipçe baktı. Bende açıklama yaptım. "Anne baban olmadığı için bende kalıyorsun" dedim. Onayladı. Onu odasına götürdüm. Kapıyı açıp onu içeri soktum.

"İyi uyu. Rüyanda bizi hatırla.. Olur mu?"
"Umarım..." dedi sadece. Yatağa girdi. Bende odadan çıktım.

__akşam__
,,,Kelly'den,,,

Gözlerimi açtığımda gerçekten dinlenmiş hissettim. Etrafımı incelemeye başladım. Bu ev bana bir yandan hiç tanıdık gelmese de bir yandan da bir o kadar yakın geliyordu.

Odadan çıkıp salona girdim. Herkes burda oturuyordu. Edward diye düşündüğüm şahıs beni görünce ayağa kalktı. "Hadi hazırlan gidelim" dedi. Bende tamam diyip tekrar odaya gittim.

Biraz spor giyinmek istedim. Altıma siyah bir pantolon , üstümede beyaz yazılı siyah bir tişört giydim. Üstüme erkek reyonundan aldığım-yada öyle düşündüğüm- bol gri bir ceket giydim.

Birlikte evden çıktık. Arabaya bindik o sırada düşünüyordum. Sanki bu çocuk Edward değil de.. Başka biriydi. Yüzü tanıdıktı sanki ama adı başka birşey.. Ahh hayır yüzü de tanıdık değil. Bir dakika ya ben bu çocuğu tanımıyorum ki.
Bir hışımla karanlık camdan ona döndüm.
"Kimsin sen?" dediğim sırada bana döndü.
"Hatırlıyor musun?" dedi. Peki ama neyi? Demek isterdim ama diyemedim.

Arabayı durdurdu ve "geldik" dedi. Dışarı baktığımda uçurum kenarı gibi bir yere gelmiştik.
"Ne yapıcaz burda?" diye sordum.
"Hatırlıycaz.." dedi ve arabadan indi. Bende ardından indim.
Elimi tuttu ve bizi uçurum kenarına doğru götürdü.

Normalde tanımadığım insanlara elimi tutturmazdım ama şu an farklıydı. Kendimi güvende hissediyorum. O oturunca bende oturdum yanına.
Sessizliği bozan o oldu.
"Ben kimim biliyor musun?"

"Hayır"

"Peki merak ediyor musun?"

"Çok"

"Peki o zaman hazır mısın?"

"Hazır olmasamda evet"

"Thomas... Ben Thomas'ım"
Dediği şey ile donup kaldım. Gözüm dolmaya başladı.
"Sen... Sen... O sun" diyebildim sadece.
"Evet. Ama sen beni affetmiştin. Sem edwarddan ayrılmıştın. Sonra da beni sevdiğini söyledin. Bende öyle tabi. Sevgiliydik biz. Beraber çok güzel günlerimiz oldu. Hatta sen koşu yaparken Dylan ile tanışmıştın da o gün kavga edip tekrar barışmıştık."

Tüm bunlar 8-9 ay içerisinde mi olmuş yani? Lanet olsun ki hatırlamıyorum. Gözümün birinden tek bir yaş aktı.
"Keşke hatırlasam.. Hatırlasam da eski sevgilime aşık olduğuma inanabilsem." dedim. İnanamıyorum çünkü benim onu sevmem imkansız gibi bişey. Onca yaptığından sonra buna nasıl göz yumdum ki ben?

Thomas a baktığımda gözünden bir damla yaş aktı. Yok artık.
"Benim hatırladığım Thomas kolay kolay anlamazdı." dedim.
"Çünkü o Thomas senim gözünde duygusuzdu!" diye çıkışınca irkildim.

Olamaz. Bu o olamaz. Değişmiş olamaz. Bu..bu imkansızın da ötesi.

"Sen.. Sen beni bırakıp gitmiştin ne düşünmemi bekliyorsun?" dedim gözyaşlarım usulca yanağımdan süzülürken.
"O da var dimi?"
"Var.. Keşke gitmeseydin"dedim samimice.
" keşke.. Keşke sen de bana biraz inansan." dedi. Sessiz kaldım.

Ayağa kalktım ve ondan uzaklaştım. Düşünüyorum düşünüyorum ama olmuyor. Gelmiyor..

__Thomas'dan__

O hep kötü anılarımızı hatırlıyor. Biraz uzağa doğru gitti. Belli ki düşünüyor. Biraz daha durup eve gittik.

»»Evde««

Kapıyı bizimkiler açtı. Hepsi umutlu gözlerle bakıyordu. Başımı olumsuz anlamda sallayınca hepsi aynı anda off ya dedi.

"En azından artık kim olduğumu biliyor" dedim ve şaşırdılar.
"Sonra anlatırım şimdi yatıcam." dedim onayladılar ve odama gidip uyudum.

★★★SABAH★★★

Bugün doktorla konuşmaya gidicem o yüzden de erken kalktım. Birkaç birşey atıştırıp çıktım. Hastaneye doktorun yanına vardım. Kapıyı tıklatıp içeri girdim.
"Doktor bey kelly nin hafıza kaybı için geldim ben" dedim. O da hatırlamış olacak ki hı hı dedi.
"Bakın beyefendi. Arkadaşınızın hafıza kaybı çok ciddi değil demiştik. Hala öyle düşünüyoruz. Ama şöyle de birşey var. Eğer arkadaşınızın hafızası 1 hafta içinde geri gelmezse bir daha hiç hatırlamıyor olacak."
Doktorun dediği şey ile kendimi dışarı attoım. Arabaya bindim. Telefon ike kelly i aradım ve gaza bastım. Telefonu açınca konuşmaya başladım.

"Sana 1 hafta müddet! Eğer her şeyi 1 hafta içerisinde hatırlamazsan ben kendimi hiç affetmiycem"

"Ne! Sen ne saçmaladığının farkında mısın? Hem sen ne yaptın ki?" diye çıkıştı.

" Bana bağırma ve dediğimi yap!" dedim bende. Eğer beni 1 haftada hatırlamassa onun hayatından çıkıcam.

***3gün sonra***
Benim dışında her şeyi hatırladı. Ama beni hatırlamadı. Bana sanki yabancıymışım gibi davranıyordu. Bugün ona fikrimi söylemeyi planlıyorum. Mutfağa girdim. Kelly su içiyordu. Onun bitirmesini bekledim. O suyunu bitirince ben de aynı bardağı alıp su içtim. O da koluma vurdu.
"Napıyorsun ya? Pis misin?" dedi.
"Yapmadığım şey değil yani" dedim. O da yüzünü buruşturdu. Bende küçük bir kahkaha attım.
"Eğer beni 3 gün içerisinde hatırlamassan senin hayatından çıkıp gidicem. Beni kötü hatırlandan sa hiç olmamayı seçerim" dedim. Sonlara doğru boğazıma bir yumru oturdu. Onun da gözleri dolmaya başladı. Bama sanki 'yine mi bırakıyorsun beni?' der gibi baktı. "Yapamassın" dedi kısık sesle. Dile kolay ama gitmek zor işte. Ben onu unutamam ki. Bırakıp da nasıl gider ben. Hele de ikinci şansımı tepemem. Onsuz yapamam ben. Ama zorundayım...

__________

Yine çok geç gelen bir bölüm biliyorum ama gerçekten o kadar yoğunum ki anca oluyor. Okulda yoğunum bir de ev derken ancak vakit buluyorum. Özür dilerim yine de. Umarım bölümü beğenirsiniz. Sizce Kelly Thomas' ı hatırlayacak mı? Görüşlerinizi bildirin.

Hayal KırıklığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin