"Kaza"

47 3 0
                                    

Medya; Kelly ve Thomas
Şarkı : Pera - Sensiz BenSaatler geçti ve Thomas ile Dylan çok iyi anlaştılar. Şakalaşıyorlar bile artık. Artık iyi iki dostlar. Ben bunları düşünürken kafama atılan şey ile buraya döndüm.

Dylan bana çerez fırlatıyor , Thomas da katıla katıla gülüyor. Bende 2 saattir sinirden kuduruyorum. "Yettiniz be! Bakıyorum da çok iyi anlaştınız ikiniz bir oldunuz. Size bir dalarım varyaa... Elimde kalırsınız" dedim. Thomas da "Sende hiç şaka kaldırmıyosun be? Çekilmes--" cümlesini bitiremeden ona ' Eğer o cümleyi tamamlarsan kıyamet kopar biliyorsun' bakışımı attım ve o da sustu. Bende zaferle gülümsedim. Dylan da " Vay be bir bakışla sözünü geçirdi kız. Olum sende tırt çıktın be" dedi. Bende kahkaha attım. Thomas da "Hadi lan ordan" dedi. Ama çok eğlendik birlikte. Yarım saat sonra hepimiz kalktıkve evlere dağıldık. Zaten hava da kararmış.

***
Biz Thomas ile onların evine gitmek için arabayla yola çıktık. Yolda fırsattan istifade Thomas ile konuşmaya karar verdim.

"Thomas..?"
"Hı?" hı mı? Odun bu ya valla bak.
"Sana bişey sorucam"
"Sor hadi"
"Sen artık beni sevmiyor musun?"dediğimde kaşlarını çatıp bana baktı.
" Nerden çıktı bu? Tabiki öyle değil" dedi.
"Bilmem? Yani her gün kavga ediyoruz neredeyse ve tekrar barışıyoruz"
"Evet. Ama bu tüm sevgililerin başına gelen şeyler. Seni tanıyorum Kelly. Sırf bu yüzden böyle birşey sormazsın. Şimdi gerçeği söyle"

"Evet ama bunu dile getirmek pek hoş değil" dedim. Hızını arttırdı.
"Söyle dedim!" diye bağırınca korktum.
"Peki! Bunusen istedin. 10 kere kavga ediyorsak bunun 8 tanesi senin eski ilişkilerini dile getirmenden dolayı oluyor ve eğer eski arkadaşlarını önemsiyorsan neden hala benimlesin diye düşünüyorum bazen.. Ama.." dedim sesim sonlara doğru boğuk çıktı çünkü gözlerim doldu.

"O kavgaları ve o konuyu bu kadar önemsediğini düşünmemiştim. Çünkü ben önemsemiyorum. Bence senin bu yaptığın koca bir kıskançlıktan ibaret" dedi. Ve hızını biraz daha arttırdı.

"Kıskançlık değil.. Önemsenmemek" dedim sadece kendi duyabileceğim bir şekilde. Sonra da sesli bir şekilde konuştum. "Yavaşla biraz kaza mı yaptırcaksın?" dedim ama umursamadı.

"Ben dikkatli bir sürücüyüm" dedi ve bana soğuk davranmakta üstüne yok. Ya bazen gerçekten de beni hiç umursamıyor mu bu çocuk ya? Hala hızlı bir şekilde sürmeye devam etti. Bilmiyorum belki de aklı karışık.

Thomas hızını arttırırken bir yandan koltuğa yapışıyor , bir yandan da korkulu gözlerle yola bakıyordum. Arada bir Thomas'a durmasını söylüyordum ama dinlemiyor, aksine ben dur dedikçe daha da hızını arttırıyordu. Artık dayanamıyordum ve gözlerimden istemsizce yaşlar süzülüyordu. Ben ağlarken sonunda Thomas bana döndü. "Ağlama" dedi buz gibi bir sesle. Hiçbir cevap vermedim ve ağlamaya devan ettim.

"Ağlama dedim!! Benim yanımdayken ağlama!!" diye bagırdı Thomas bana bakarken... Tam ağzımı açıp laf söykeyecektim ki karşıdan gelen korna sesi ile o tarafa döndüm. Ama Thomas hala bana bakıyordu. Gördüğüm şey ile gözlerimi büyütmem ve tiz bir çığlık atmam bir oldu. Thomas hemen önüne döndü ve direksiyonu kırdı. "Düüüüüüüüüttttt"________

__Thomas'dan__

Bir anda direksiyonu kırdım. Uzun bir korna sesi geldi ve araba birden durdu. Kamyona çarptık. Ama benim cuddi bir durumum yoktu. Emniyet kemeri beni korudu ve kafamı çarptım. Ve sanırım kanıyor ama bu benim umurumda değil. Çünkü yanımda yüzü gözü kana bulanmış gözleri kapalı bir adet Kelly vardı. O çok sevdiğim mavi saçları, şimdi kırmızıya bulanmış. Onu böyle görünce içim acıdı. Kalbim ağrıdı. Hemen kalktım. Gözlerimden dökülen yaşlara aldırış etmeden telefonumu alıp dışarı çıktım. Araba çok hasar görmüş. Telefondan hemen rehbere girdim. Rehberden Dylan'ı buldum. Onun arabası vardı. Bizi hastaneye götürür. Hemen telefonu kulağıma götürdüm.
" Alô. Lan nerdesin?"
"Evdeyim de noldu?"
"Çabuk buraya gel"
"Orası neresi? Noldu? Kötü birşey mi oldu?"
"Evet. Çok kötü birşey oldu. Kaza yaptık ve...Kelly.." derken gözümde yaşlar hala akıyordu.
"Nee? Çabuk konum at geliyorum."
Yüzüne kapatıp hemen konum attım ve Kelly'nin olduğu tarafa geçtim. Kapıyı açtım. Kafasını geriye doğru yatırdım. Her tarafı kan olmuş. Duyamayacağını bilsemde konuşuyordum onunla.
"Kelly. Güzelim. Bak, dayan tamam mı? Hastaneye gidicez kurtulacaksın. Tamam mı? " Dışarı çıktım hışımla. Zaten kamyona da pek birşey olmamıştı. O hemen gitti. Sinirle zaten mahvolmuş olan arabaya bir tekme de ben geçirdim. Kafamı çevirince Dylan ı gördüm.
"Noldu lan? Nasıl oldu?!"
"Bilmiyorum işte BİLMİYORUM!! Hastaneye gidelim." diye bağırdım. Hemen hastaneye götürdük.
***
Hastanenin önünde durunca hemen sedye getirdiler ve doktorlar tempolu bir şekilde koşmaya başladılar.
"Hemen ameliyata alıcaz" dedi. Ve ameliyathaneye girdiler. Bir hemşire de "Size de müdahele etmeliyiz." dedi ve yüzüme birşeyler yaptı. 5 dakika sonra da gitti.
***
__Dylan'dan__
Hastaneye geleli tam yarım saat oldu ama hala ameliyat devam ediyordu. Thomas bitkin görünüyordu ve son 10 dakikadır "Benim suçum" diye sayıklayıp duruyordu. Gözlerini bir yere sabitlemiş ağlamıyor ama yaşlar birikmiş gözlerinde. "Kelly'nin bir arkadşı vardı dimi. Ona haber verdin mi?" dedim. Hayır anlamında başını sallarken gözleri hala aynı yere bakıyordu. Kelly'nin telefonunu elime aldım ve rehberine girdim. Sırasıyla baktım. Toplu bir mesaj attım. Gönderilen; Bir numaralı arkadaş(Gerry), Luke ;
"Kelly ameliyatta , hastanedeyiz çabuk gelin" diye yazıp geri bıraktım. Tekrar Thomas'a baktım. Bende hala şoktayım ama ben duygularımı dışa vurabilen biri değilim. Durgun bir tonda "Annesine ve babasına söyliycek miyiz?" dedim. Ve dizlerini kendine çekip başını gömdü. Sanırım ağlıyordu. Benim de gözlerim doldu.

"Bak bizim, özellikle de senin güçlü olman gerekiyor." dedim. Evet anlamında başını salladı. Hemen sonra koşarak 3 kişi vize doğru geliyordu. İlk önde ağlayan Gerry , arkasında Luke ve tanımadığım bir kız daha. Hepimiz sessizce bekledik. Yarım saat sonra doktor çıktı.

"Kelly'nin yakınları siz misiniz?" dedi doktor. Thomas hemen doktorun yanına gitti. "Evet biziz. Durumu nasıl?" dedi. "Durumu pek iç açıcı değil. İç kanaması vardı ama durdu. Yoğun bakıma alıcaz bir kaç güne uyanmasını bekliyoruz. Geçmiş olsun" dedi ve gitti.
***
__Thomas'dan__

Yoğun bakım dedi. 1-2 gün... Ahh!! Hepsi benim suçumdu o bana dur demişti!! Ama ben YİNE onu dinlemedim. Üstelik ağlıyordu ve ben o zaman kendimde değildim. Doktor Kelly i yoğun bakıma aldı ama bizi içeri almadılar. Camdan baktık. Dylan kalmamız için bize oda tuttu. Bir gece orada kaldık.
***

Sabah kalkar kalkmaz doktorla konuştum ve içeri girmeyi başardım. Gerekli kıyafetleri giydikten sonra içeri girdim. Kelly öyle mışıl mışıl uyuyordu. Ama ağlamadım.
"Merhaba Sevgilim...ben geldim. Sen beni duymassın ama.. Ben öyle romantik de konuşamam şimdi. Senin de dediğin gibi galiba odunum ben. Üzgünüm... Üzgünüm çünkü burada olman benim suçum. Bu yatakta uyuman tamamen benim suçum. Çok.. Çok üzgünüm" dedim ve yanındaki koltuğa oturdum. Elini tuttum. Diğerlerinin ne yaptığını hiç umursamıyorum. Büyük ihtimalle Dylan şimdi kuzenimin kim olduğunu çözmeye çalışıyordur. Ama ben tüm gün Kelly'nin yanında kaldım.

4 Saat Sonra...

Kelly'nin elini tutarken uyuya kalmışım. Uyanmamı sağlayan şey ise elimi sıkan hafif bir güç. Gözümü açtım ki , Kelly elimi sıktı tekrar. Yavaş yavaş gözünü açtı. Bende şaşkınlıkla onun suratına bakıyordum. Yüzünü buruşturdu. "Ne oldu bana?" şaşkınca bakıyordum. "Sen.. E-edward?" dediği şey ile donup kaldım. Beni... Bizi hatırlamıyor.. "Kelly? En son neyi hatırlıyorsun?" dedim.
"En soooon... Biz bahçedeydik okulda. Bazı şeyler konuştuk. Sonra senle ben.." dedi. Emin olalım da bi. "Peki ben kimim?" ". Sensin işte. Edward" dedi.... Tekrar... Ben çıkıp doktoru çağırdım. "DOKTOR BEY! 8-9 AY ÖNCESİNİ HATIRLAMIYOR.!!!" diye bağırdım doktora. "Beyefendi. Sakin olun. Geçici bir hafıza kaybı olması normaldir. Kafasından darbe aldı sonuçta. Ama hatırlatırsanız hatırlama ihtimali çok yüksek" dedi ve içeri girdi. Dediğim şeyleri bizim çocuklar duymuş olacak ki hepsi gözü yaşlı donuk bir şekilde bana bakıyordu. Bir yandan gözümden yaşlar akarken " Sanırım Gerry dışında hiçbirimizi hatırlamıyor.. Beni eski sevgilisi zannediyor.. Anne babası gelmeden ona hatırlatmalıyız" dedim ve oturacak biryer buldum.

Karar verdik ve ona hastaneden çıkmaan birşey söylemiycez. Ama o hala bana o pislik herifin ismiyle seslenmeye devam ediyor.. Ahh.. Dayanamıyorum... İçim .. İçim Çok Yanıyor..

_____________________

Arkadaşlar biliyorum çok uzun sürdü yeni bölümü yayınlamam. Ama hazırda bölümüm yoktu ve sınav haftamdı. Sınavlarım yeni bitti , çok yoğundum ve ancak yeni bölüm yazabildim. Vaktim oldukça çabuk yazmaya çalışıcam sizde okuyarak ve vote atarak bana yardımcı olursanız daha iyi motive olurum. Bu arada Kapağı değiştirdim sizce nasıl olmuş? Düşüncelerinizi bilmek isterim.. Okuduğunuz için çok teşekkür ederim bölüm yorumu da almak istiyorum. Sizleri seviyorum😘

Hayal KırıklığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin