"Hatırla(dım)"

58 3 3
                                    

Medya: Veda Sahnesindeki Halleri

***2 gün sonra***
>>Thomas<<
Bizimkiler evde yoktu o yüzden Kelly ile tek kalıyorduk. Neyse sabah kalktım ve su içmek için mutfağa gittim. Son bir gün kaldı. Kelly'i bırakıp gitmeme.

Amerika da Teyzemler var. Onlara gitmeyi düşündüm. Bir süre orada idare ederim. Sonra da bir ev kiralarım. Sonuçta onlara yük olamam.

Mutfakta Kelly vardı. Tezgahın yanında durmuş su içiyordu. Onun bitirmesini bekledim. Su bardağını tezgaha bırakınca ben tekrar aldım. Su doldurarak tekrar ben içtim. O da bana kötü birşey yapmışım gibi baktı.
Neden mi? Çünkü kendisi biraz fazla titizdir de. İlla ki ayrı bardaklardan içecez.

"Pis misin ya?" dedi koluma hafifçe vurarken.
"Niye ya daha önce de yapıyodum" dedim gülerek. Oda yüzünü buruştur. "Ve bende birşey demiyor muydum?" dedi. Bunu soracağını biliyordum. "Yo yine aynı diyalog geçiyordu aramızda." diyince gülümsedi. İçten bir gülüştü. Biraz ağır olacak ama ben şu bırakıp gitme konusuna nasıl giriş yapacağımı bilemediğimden direk konuya dalıcam.

"Yarın senin hayatından çıkıp gidicem... Hafızanda kötü biri olarak kalmaktansa , gidip beni unutmanı ve hayatına bu konuda yeniden başlamanı tercih ederim." dediğimde şoktan donakaldı. Dengesini sağlayamadı ve sendeleyerek tezgaha tutundu. Gözünü hiç kırpmıyordu ve gözünde yaşlar birikti. Bana sanki şey gibi bakıyordu... 'Bir daha mı beni bırakıp gidiceksin?' dermiş gibi baktı.

Onu ve gitmeyi düşündükçe, nefesim kesiliyor , kalbime ağrılar giriyor ve boğazıma bir camış oturuyor. Sanki tıkanıp kalıyordum. Onsuz hayatıma devam etmenin fikri bile beni boğuyorken, bu fikri uygulamak.... Napıcam bilmiyorum.

Boğuk ve kısık bir ses ile "Y-yapma!" dedi.

"Bak Kelly. Şu son kazadan beri seni ne derece sevdiğimi gerçekten bilmiyorsun. Bu anlatılmaz. Anlatılmayacak kadar çok seviyorum. Bunu söylüyorum. Sen şimdi madem seviyosun neden tekrar çekip gidiyorsun diyceksin. Ama sen de beni anla. Ben senin beni .. Daha doğrusu BİZİ  hatırlamamana dayanamıyorum. Tıkanıyorum. Madem sen beni bundan sonra hatırlamayacaksın , o zaman bu fikir ikimiz için de mantıklı." dedim.

"E-evet. Ama ben bu BİZ kısmını hatırlamasam da , aramızda duygusal olarak bir bağ olduğunu düşünüyorum. O yüzden sen gidersen benim artık umudum kalmayacak. Ne senden yana ne de hayattan yana. Bunu da böyle bilmeni istiyorum. Buna göre karar ver!"  dedi ve gözlerindeki yaşları silerek hızlıca odadan çıktı. Sanırsam odasına çıktı.

Yarın için planlamalar yaptım. Önce otobüs ile havaalanının olduğu yere gidicem. Oradan da uçak ile amerika'ya uçacağım. Bunun için bilet almaya gitmem gerekiyordu. Onun için evden çıktım. Arabama binip bilet almak için yola koyuldum. Bu arada aklıma teyzeme haber vermediğim geldi. Telefonumdan teyzemin numarasını tuşladım.

" ......."

"İyiyim teyzecim. Şey diycektim. Ben yarın yola çıkıcam. Amerika ya gelicem uçakla. Birkaç günlüğüne sizde kalabilir miyim?"

"..........."

"Sonra anlatırım. Çok teşekkür ederim."

Teyzemden de izni aldıktan sonra biletimi aldım. Annemler zaten amerika da. Ama onlar yoğun oldukları için iş ile ilgileniyorlar. Bende o yüzden teyzemlere gidicem. Yani eğer gibıraksem.

***

Annemlerle de görüştüm. Annem nedenini ne kadar çok merak etse de ben onu sormaması için ikna ettim. Babam yine bir o kadar umursamadı. Eve geldim. Ama Kelly ortalıklarda görünmüyordu. Önce ona seslendim. Sonra cevap gelmeyince bende odasına bakmaya gittim.

Kapıyı tıklattım ama yine ses gelmedi. En sonunda içeriye dalar bir vaziyette girdim. Kelly yatakta etrafında peçeteler saçılmış bir şekilde uyuyordu. Burnu henüz kırmızıydı galiba ağlamış. O nasıl olsa bizi hatırlamıyor neden bu kadar üzüldüğünü de anlamadım. Yani benim gidişim onu bu kadar da fazla üzmez diye düşünmüştüm. Aslında tam da bu yüzden gitmeye karar vermiştim zaten. Ama bu işte bir terslik var. İçeriye girip kapıyı arkamdan kapattım. Yavaşça yanına gittim. Yatağın ayak ucuna oturdum. Önce bir kaç dakika onun uyurkenki masum ve güzel yüzünü izledim. Sonra ayağa kalktım. Dolaptan bir battaniye aldım. Onu yavaşça üstüne örttükten sonra uyanmamasına dikkat ederek yavaşça odadan çıktım. Ahh ben onu nasıl bırakıp gidebilirim ki. Hala bu benim için çok kabul edilemez gibi gelse de malesef bunlar gerçekler. Bu sefer gerçeklerden nefret ettim. Gerçekler acıdır derler ya hani. İşte bu durum da tam öyle birşey.

Telefonumu kontrol ettim. 3 cevapsız çağrı , 5 mesaj vardı. Büyük vir ihtimal ile hepsi de Kelly ile ilgiliydi. Açtım mesajları. Gerry: Kelly nasıl oldu? Yazmış. Bende cevap yazdım. Ben: Hala aynı diye kısa bir yanıt verdim. Sonraki mesaja baktım. Dylan: Kellybir şeyler hatırlayabildi mi? Diye sormuş. Onuda cevapladım ben: Çoğu şeyi hatırladı , ama bizi hatırlamakta bir sorunu var. Yazdım kısaca özet geçerek. Diğer iki mesaj da Luke ve kuzi dendi. Onlara birşey yazma gereksinimi duymadım.

<<< Yarın Sabah>>>

Sabah yola çıkabilmek için erkenden kalktım. Önce kısa bir duş aldım. Minik bir de çanta aldım. Birkaç kıyafet falan filan. Hazır olduktan sonra hemen birkaç lokma birşeyler yedim. Kelly nin uyanmaması için daha fazla vurada kalmamam gerektiğini düşünüp evden çıktım. Oraya kadar kendi arabam ile gitmeyi planlıyorum.

**Kelly'den**

Sabah çok mutlu ve güzel bir şekilde uyandım. Neden mi? Çünkü  Thomas'ı daha doğrusu Bizi hatırladım. Bu çok güzel bir şey Thomas'ın gitmesine asla izin vermem. Yataktan kalktım. Tam banyoya doğru ilerledim ki komidinin üstündeki beyaz not kağıdı dikkatimi çekti. Alıp okumaya başladım hemen.

" Sevgili Kelly ,
Bu mektubu yazmak o kadar zor ki. Nasıl anlatılır bilmiyorum. Gidiyorum. Nereye olduğunu söyleyemem. O gün doktor bana '1 hafta içinde hatırlamaz ise umudunuzu kaybedin' dedi. Bunu duyunca beynimden vurulmuşa döndüm. Sensizlik nasıl bir duygu? Anlatılamaz bile. Bunun için kelimeler eksik kalır. Ama gitmek zorundayım. Aklında hiç bir zaman kötü ve duygusuz olarak kalmak istemiyorum. Benim gidişim ikimizin yararına olucak inan bana. Belki karşına benden daha çok seven biri çıkar. Buna ihtimal dahi veremiyorum. Kimse seni benden çok sevemez. Ama elbette karşına biri çıkar. Zaman geçtikçe de unutursun beni. Ama şunu unutma ki seni sevmekten asla ama asla vaz geçmeyeceğim! Kendine iyi bak...
Thomas... "

Bizim sonumuz böyle bitemez! Gözümden yaşlar akarken birden kapı sesi duydum. Daha gitmemiş. Hemen anahtarı alıp kapıya koştum. Hemen çıktım. O sırada arabasına binip gidiyordu. Bende yoldan geçen taksiyi durdurup onu takip etmesini söyledim.

Bir süre sonra durduk. Otogara gelmiştik. O önde olduğu için çoktan otobüse binmişti. Daha doğrusu yerleşiyordu. Koştum yetişmek için. Tam koşarken otobüs haraket etti. Tam o sırada daha fazla dayanamadım. Ayaklarımın bağı çözüldü ve dizlerimin üstüne düştüm.

"Dur!! Beni bırakamazsın..."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 26, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Hayal KırıklığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin