Medya: Kelly'nin Cafe ye giderken ki kombini.
***
Thomas'ı ikna ettiğime göre, şimdiki işim Dylan'ı ikna etmekti. Umarım çok zorlanmam diye düşünürken çoktan zil çalmıştı.
Biz Thomas ike birlikte sınıfa girdik. Ben direk yerime geçip oturdum. 1-2 dakika sonra da Dylan sınıfa gelmişti. Bende konuyu nasıl açsam diyedüşünüyordum. Gerçi düşünürken dışardan sorunlu ve sıkıntılı biriymişim gibi göründüğümün farkındaydım. Ama bunu kafama takacak kadar salak değilim. Ben hiç salak değilim ki!! Ahh bu konuya nasıl geldim ben?
Ben saçma sapan düşüncelerle kendime lafatarken Dylan söze girdi. "Bence artık ne söyliyceksen acele et. Dışarıdan hiç hiş görünmüyorsun emin ol". Dedi alaycı bir şekilde. Bende yüzümü buruşturdum.
" Tamam be!! Hmm.... Şeyy...Şey" dedim. Aslında bu kadar zor birşey değildi. Zaten kötü birşey de değildi. Ama olsun işte zor geldi. "Neey ? Korkutma beni" dedi. Bende o öyle söyleyince bir kahkaha attım. Ayy benim psikolojim iyice bozuldu. "Tamam söylüyorum. Çıkışta seni biriyle tanıştırıcam. Yanizaten tanıyorsun da huç tanışmadınız" dedim. Ohh be bitti işte bu kadar. "Bu muydu be kızım! Bende daha farklı birşey sandım" dedi. Acaba ne düşündü çocuk artık kim bilir?"Tabii ki başka ne diyicektim ki sana? Töbe töbee" dedim ve oda güldü. "Kim peki?" diye sordu Dylan. Nihaahahahah "Sürprizz" dedim oda göz devirdi. Neden bilmiyorum ama dersin ne olduğunu bilmediğimi ve garip bir şekilde merak ettiğimi gark ettim. "Ders ne?" diye sordum."Coğr-" Hayır ya Coğrafya olamaz hayir. "Coğrafya mı şaka yapıyosun dimi" dedim oda maalesef anlamında başını salladı. "Niye ne oldu ki?" diye sordu Dylan. "Hoca takmış bana. Bak görürsün derse girince" dedim.
Vee kapılar açılır, hoca sınıfa girer , herkes ayağa kalkar, hoca "Oturun çocum" der. Herkes oturur ve 3-2-1 ders başlar. Ben dikkat çekmemek için kitabımı açıo sıraya gömüldüm. Hoca "Kelly oku kızım" diyince bende okumak zorunda kaldım. Tabi herkes " Yaa hocam yine mi ya! Hep ona okutuyorsunuz" falan dediler. Sonra da zaten Dykan da anladı neden öyle dediğimi. Ders bitince bir ohh çektim hemen.
***
Teneffüste Gerry yanıma geldi. Meraklı gözlerle baktı bana bende bir şaşkınca baktım ona.
"Siz bu çocukla hayırdır koçum?! " dedi.
Heh işte şimdi anlaşıldı."Daha önceden tanıştık onunla. Koşuda. Şimdi de buraya gelince öyle. Arkadaş." dedim oda bana 'Yaw Hehe' dermiş gibi baktı. Bende ona 'Yohhhartık' dermiş gibi baktım.
"Kızım seni gömerim" diye tanıdık bir ses geldi. Elbette ki bu ses Thomas a aitti. Gerry e demişti bunu.
"Üff tamam be bişiy demedik!" dedi ve gitti. Bizde Thomasla hunharca güldük sonra Thomas sarıldı bana. Bende "Okuldayız Thomas" dedim. Oda "Banane" dedi bende göz devirdim.
Ben hemen Tolete gittim. aynada saçımı başımı yapıyordum ki içeriye iki tane kız daldı ve kızın teki saçıma yapıştığı gibi beni duvarla birleştirdi. Bende "Napıyosun sen be!! Manyak" diye ciyakladım. Oda tehdit dolu sözler savurdu. "Kızım bak ayağını denk al ! Keserim o dilini! Dylan dan uzak durucaksın" defi benim sinirlerim tepeme geldi. Ehh eskiden az kavga etmedim değil.
Bende kızın elinden kurtulup kızın saçından tuttuğum gibi yere yatırdım. Karnına basarak yerde durmasını sağladım.
"Bak kızım! Bende seni uyarıyorum. Bir daha bana ne yapıp yapmamam gerektiğini söylersen senitek elimle paralarım" dedim o sırada diğer kız koşarak çıktı. Büyük ihtinalle müdüre söylemeye gidiyo.***
Ders zili çaldı bende sınıfa girdim. Sonra Dylan benim suratıma kız gibi çığlık attı.
"Ağzın yüzün dağılmış kozoomm bu hal nee" dedi. Bende kısaca "Kavga ettim" dedim. O sırada Thomas sinirle bana bakıyodu. Sınıfa hoca sınıfa girince bir kız duyuru için geldi. "Hocam ,Müdür Kelly'i çağırıyor" dedi bende hocadan izin alıp çıktım.Kapıyı tıklatıp içeri girdim. Ayy özlemişim valla bu odayı. Zamanında çok ziyaret ettim burayı.Müdür eliyle otur işareti yaptı.
"Kızım! Hani sen bana söz vermiştin bir daha kavga etmiycem diye! Niye yapıştın kızın saçına" dedi. E yok artık. "Hocam evet de napıyım kız önce geldi benim saçıma yapıştı tehdit etti. Bende kendimi savundum." dedim. Müdür bey amca da " Peki kızım ama bir daha olmasın lütfen" dedi bende "Çalışacağım" dedim ve gülümseyerek odadan çıktım ve sınıfa girdim.
Sınıfa girdiğimde Thomas'ın kaşları çatıkdı.
Bende hemen yerime oturdum. Dylan hemen neler olduğunu anlatmamı söyledi. Bende anlattım."İşte Tolete gittim o sırada iki tane kız geldi. Kızın biri geldi saçıma yapıştı tehdit etti. Bende onun saçını çektim tepesine çıktım kısaca. Böyle" dedim. Kavga Dylan'ın üzerinden olduğu için pek ayrıntıya girmek istemedim ama nafile.
"Neden tehdit etti peki? Ne dedi?" dedi. Ne diycem şimdi. Kızın teki geldi Dylandan uzak dur mu dedi diycem. Evet aynen öyle diycem.
"Ihhm... Şey.. Ya işte Dylan'dan uzak dur falan dedi." dedim. Oda hafif tebessüm etti. Ama alaycı bir tebessüm dü.
"Kim ki o kız? Ben tanıyor muyum ?" dedi ciddileşerek.
"Bilmiyorum artık." dedim. Sonra da derse odaklandık.
***
Okul bitti sonunda.Bende buluşma saati ve yeri ayarladım. Okuldan saat 16.00 da çıkıyoruz. Bende mesaj yazdım. Gönderilen: Sefgilim , Dylan Saat 16.30 da Crocodile Cafe de . diye yazdım.
Annemler gelmediği için hala Thomas larda kalıyordum. Ama çoğu kıyafetim evde olduğu için eve gittim. Ve hemen hazırlandım. Üstüme siyah göbeğimi gösteren baskılı bir tişört , altıma siyah dizinden yırtık bir pantolon ve deri ceketimi aldım. Küçük deri çantamı ve takılarımı takıp , maviş saçlarımı da salıp makyajımi yapıp kafeye gittim. (Medya)
Henüz gelen yoktu. Bir masaya oturdum. İlk önce Dylan geldi. 20 saniye sonra da Thomas geldi. İkisi de bana kötü kötü baktı. Ne olduğunu anlamamıştım. Birbirlerine çok soğuk davranıyorlardı. Bende bu durumdan iyice sıkıldım ve açıkça konuştum. "Ya neyiniz var sizin? He? Niye böyle davrnıyorsunuz? Ben sizi tanışın diye getirdim dövüşün diye değil." dedim. İkisi de şaşırdı. "Hadi tamam Thomas'ı anladım ama sen? Eğer birşey varsa bana da söyleyin." dedim. İlk önce Thomas konuştu." Daha önceden tanışıyoruz diyelim." dedi ve acaba ben niye hiç şaşırmadım. Thomas zaten eskiden de barlara giden tiplerdendi. Bende böyke durumlara alışık olduğum için "Döküll!" dedim anlatması için. İda anlatmaya başladı. "Eskiden..". " yine bardaydınız" diye tamamladım onu. Oda başını salladı. "Kız mevzusu" dedim yine başını salladı. Benimde sinirden gözlerim doldu.
Ya bir kere kız eskiden varmış niye şimdi tartışıyorsunuz ki? Bende burdayım. Ayağa kalktım sinirle. "Birdaha benim yanımda senin ESKİLERİNDEN bahsetmeyeceksiniz!!"
diye sesimi yükselttim. Ve sakinleşmeye çalıştım. Thomas da yine odunluğu tuttu ve " Adı üstünde eski" dedi . "Evet eski. Eğer bir ESKİn için tartışıyorsan , kızıyorsan, yada sinirleniyorsan neden benimlesin bi söylesene?" dedim. Artık gözümden bir yaş akmıştı. Oda hışımla ayağa kalktı ve "Yok öyle birşey nerden uyduruyorsun bilmiyorum ama tek bildiğim şey senin düzgün düşünememen" dedi. "Ah! Gerçekten mi? Uydurma mı? Niye bu kadar tepkilisin peki bay odun? Bak ben gayet de düzgün düşünüyorum" dedim. Birden Dylan lafa girdi. "TAMAM KAVGA ETMEYİ KESİN!! ESKİ ESKİDE KALSIN , SİZ HİÇ KAVGA ETMEDİNİZ VE BİZ DE YENİ TANIŞIYORUZ TAMAM?" diyince ikimiz de onayladık.Anlayamadığım bir şey var. Neden her iki günde bir kavga ediyoruz ve ondan sonra hiçbirşey olmamış gibi devam ediyoruz ki? Yani eğer benim hakkımda hep böyle düşünüyorsa neden hala benimle? Evet ben onu seviyorum ve onu kazanmak ve biz olmak hiç kolay olamadı ve bazı insanların düzenini bizim için bozduk. Peki o? O beni gerçekten seviyor mu? Oda böyle düşünüyor mu?
______________________
Arkadaşlar okumalar hiç iyi gitmiyor. Böyle devam edicekse bu gidişle final olur. Okuduğunuz için teşekkürler. 😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayal Kırıklığı
Teen FictionHayal Kırıklığı Doğru kişiyi bulmaya çalışıyordu. İki kişi arasında kalmak onun için belki de en kötü şeydi. Bir yanda ilk görüşte sevdiği çocuk , bir yanda hala unutamadığı eski sevgilisi. Peki , Kelly bu iki kişi arasında ki doğru kişiyi bulabilec...