Hayal Kırıklığı

"Planı Etkileyen Kavga"

Gerry yanımızdan gitti. Sonra Thomas saçma sapan şeyler söyledi. "Şimdi sana işe yarıycak öneriler vericem." dedi . "üff ne alaka şimdi Thomas, dur odaklanamıyorum." dedim gözlerimi kısıp ona bakmadan söyledim. "Ne? Neye odaklanamıyosun? Hem sen neye bakıyosun?" dedi ve o da baktığım yere bakınca hımm gibi bir homurtu sesi çıkard8. O sesi duyunca Thomas a baktım. Suratı asık , Edward a bakıyodu. Önce gülücektim , ama sonra vaz geçtim onu ciddiye aldım ve göz devirdim. Tabi iş yine başa düştü. "Bakma artık! Hem .. Neymiş senin tavsiyelerin?' dedim . Düşündü ve cevap verdi . " Şimdi yanağıma bir öpücük kondur ve tamam sonra görüşürüz de." Ama bu fikir beynime pek yatmamıştı. Gözlerimi pörtletirken Thomas ' a baktım. Tatlı bir küçük güldü. Ne? Bunu gerçekten tatlı mı buldum ben ?" Hahha neyse konumuz bu değil" dedim. Ahh! Olamaz dışımdan düşündüm."Ne?" dedi. Bende "Pardon , içimden dicektim onu . Şey bu dediğin gazla gelmez mi , yani geri dönüşü olmaz bunun" dedim. Ama inatçı işte . yapmak zorunda kaldım. Yukarı uzandım , yanağına bir öpücük kondurdum ve "tamam , sonra görüşürüz" dedim. Arkamı döndüm tam gidiyordum ki. Bileğimdem tutt ve çekti beni. Sonra yanağıma öpücük kondurdu . ve bıraktı. Derdi ne bu çocuğun? Hazır fırsatım varken yararlanıyım falan dedi heralde.Bakın her zaman dediğim gibi yine söylüyorum. Özgüven. Neyse ona ölümvül bak8şlar att8m ve girdik içeri. Yerime oturdum ve derse başladık. Öğretmenimiz yerlerimizi değiştiricekmiş........ Thomas- Ketty........Edward- Kelly . Ya gerçekten benim şansım yoktu ya. Gerçi Thomas denk gelseydi biraz beni gıcık ederdi gibi geldi. Orta sıranın en arkasına oturucaktık. Hemen yerlerimize geçtik. Edward da geldi. Ona hiç bakmadım. Birden Bileğimi bir el kavradı. Kim diye baktım. Edward dı. "Napıyosun Edward bırak , bileğimi acıtıyosun." dedim. Beni umursamadı. "Bana inat olsun diye yapıyosun dimi ! O çocuğu bu yüzden öptün.!" dedi sesini yükselterek. "Bağırma , hoca duycak." dedim. Sinirli bir görünümü vardı. Ona bakarken kendimden utanıyordum ama başka çarem yoktu. "Cevap ver " dedidaha az sesle ama hala bağırıyormuş gibi hissettiriyordu. Aslında bağırmıyordu ama öyle gibiydi."Ya..Ne alakı var ya. Bırak şu kolumu , acıyo." dedim. Ve yine bırakmadı. Ama bileğim gerçekten acıyordu. Kızardığını görebiliyordum. "Yalan atma Kelly. Seni tanıyorum." dedi. Ama aldırış etmedim. "Ya sen beni nerden tanıcaksın ki? Altı üstü 3-4 aydır gördük birbirimizi. Bence sen kendini kandırmışsın. " dedim. Ne cevap vericek merak etmiştim. Ki biramda zil çaldı. Zilin çaldığını duyunca hemen bağırdım. "Ya bırak bileğimi ! Çek şu elini !" dedim. Sanırım daha ders bitmemiş hoca çıkmamış , tum sınıf bize baktı.Edward fısıldayarak. "Bravo." dedi. "Noluyo orda" dedi hoca ve yanımıza geldi. Eli hala bileğimdeydi. "Oğlum , bıraksana k8zın elini. Dedi. Sonunda bırakıcak sanmıştım ki beni çekiştirerek sınıftan çıkardı. Koridordakiler bize bakmaya başladı. Birden bağırdı bana. "Ya sen napiyosun !Aklın başında değil senin. O çocukla sevgili yada herneyse olamazsınız." dedi. Hahhaha. "Sa-na-ne ya sanane , hem bu senin umurundamı ?" diye bağırdım. "Umurumda olmasaydı şuan kavga etmezdik." diye bağırdı. Bende yine bağırarak kendi dilimde seni seviyorum anlamına gelen kelimeleri söyledim. "Senden nefret ediyorum Edward" dedim. Ve gülümsedi "Bende seni" dedi. Nasıl yani ? Nerden biliyodu ki anlamını? Sustum ve ona bön bön baktım. Oda hala gülerek "Seni tanıyorum demiştim." dedi. Gerçekten beni tanıyordu.Bağırarak "evet , tanıyorsun lanet olasıca. tanıyorsun" dedim ve gülüştük. Sonra herkesin bizebaktığını görd ve onlara döndüm. "Ne bakıyosunuz?! Dağılsanıza" dedim bağırarak. Herkes döndü ve zil çaldı sınıfa girdik. Ve en zor iş de Thomas'a herşeyi açıklamaktı.

Not: Arkadaşlar bu bölüm diğer bölümlerime göre biraz daha uzun. Umarım beğenirsiniz. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum.