"Kıskançlık Evresi"

50 3 2
                                    

Sabah okula gittim. Güzel güzel sınıfa girdim ve BAMM!!!
*********

Thomas sırasında oturuyor , bir kızda yanına oturmuş bir yandan gülümserken bir yandan Thomas'ın saçlarıyla oynuyordu. Dün olanlardan sonra böyle bir manzarayla karşılaşmayı tabi ki beklemiyordum. Sinirli bir şekilde yerime oturdum. Thomas hala geldiğimi fark etmedi ve bu beni daha da öfkelendirdi. Arkamda oturan kıza döndüm. "Gerry gelmedi mi hala ?" dedim. Oda hayır anlamında başını salladı. Sesli bir şekilde ofladım. Thomas beni hala takmıyordu ve bu beni çok öfkelendiriyordu. Sınıfa giren Gerry'i görünce bir oh çekdim. "Nerdesin kızım sen ya!!" diye çemkirdim. "Noldu yine kızım?" diye sordu. Onu koridora doğru sürükledim. "Sabah sınıfa girdim. Thomas'ın yanında bir kız hem gülüyordu hem de Thomas'ın. Bak altını çiziyorum Thomas'ın saçıyla oynuyordu." "Nasıl kızım ya dün olanlardan sonra?" "offf! Bilmiyorum ya" dedim ve somurtarak sınıfa girdim. Thomas'a baktığımda yanındaki kız gitmişti. Yanıma geldi. "Günaydın" dedi ve gülümsedi. "Niye geldin?!!" diye tepki verdim direk. "Kovsaydın bari". Haklıydı onu kocabilirdim çünkü ona sinirliydim. "Deminki kız kimdi?" diye konuya atladım. "Hee şindi anlaşıldı bu tavırlar" diyince 'tabi' konulu bakışlarımı attım. "Eski komşumdu. Arkadaşım" diyince biraz rahatlasam da inanmadım pek. "Dışardan hiç öyle görünmüyo ama " deyince sırıttı. "Kıskandın mı?" "Yok artık. Ne kıskanıcam be !?" dedim mahcubiyetle. "Hıhı tabi" dedi ve sırıtmaya devam etti. "Gülmesene ya!" diye isyan ettim. Ama dur sen ven bunun intikamını fitil fitil getiricem burnundan. Ders başladı. Hoca sınıfa girince herkes ayağa kalktı. Derse başlayınca hoca , hemen uyukladım. Arada Thomas'ı kesiyodum. Oda bana bakıyodu. Hala sırıtıyordu pislik. Hayır yani ben normalde kıskanç biri değilimdir. Şimdi ne hale geldim. Sonra zil çaldı. Yanımda kimse oturmuyordu bende hep sorularımı arkamda oturanlara soruyordum. Hayır yani bişey değil onlarıda bıktırdım. Zil çaldığı için kantinr inmek istedim. En azından orda birilerini görüpte sinirim bozulmaz yani. Merdivenleri indim hızlıca. Kantine adımımı attığımda farkettim Thomas'ın arkamdan geldiğini. Sinirle arkamı döndüm. Bana bakan bir çift Thomas gözü gördüm. Ben ona sinirle bakınca oda şirin bir sırıtış yaptı. "Ne yapıyorsun ya!!?" önce düşünüyormuş gibi yaptı. "Sen sabah beni mi kıskandın" dedi sorumu atlayarak. Allahım sen bu çocuğa akıl fikir ver!! Doğru düzgün düşünemiyor bu çocuk. "Ne alaka be?! Ne kıskancam ben seni " dedim. Benim kıskandığımı bilmemeli sonuçta. Bir kahkaha attı ve benim her zaman oturduğum masaya oturdu. Bende kantinden sıcak çikolata aldım ve masama oturdum. "Sen niye benim masama oturuyosun?" dedim soğuk bir şekilde. "Senin? Tüm öğrencilere açık bir masa bu sonuçta." dedi ve gülümsedi. Gözlerimi devirdim ve sıcak çikolatamı içmeye başladım. Sessizliği bozan kişi Thomas oldu . "Biliyor musun?" dedi. "Neyi?" dedim ben de. "Edward başka okula gitmiş. " "Umursadığımdan değil , sonuçta ben onu ne diye umursıyımki. Ama neden gitmiş merak ettim doğrusu?" dedim ve meraklı bir bakış attım Thomas a söylemesi için. "Bunu duymak isteyeceğini sanmıyorum Kelly" ne olabilirdi ki bilmek istemiyeceğim bu kadar. "İstiyorum" dedim yine meraklı bakışlarla. "Peki. Bunu sen istedin. Kız arkadaşı o okulda olduğu için." Birden gözlerim pörtledi. Bu çocuk gerçekten ne kadar da çabuk vazgeçiyormuş böyle. Biz ayrılalı daha 1 hafta oldu ama o biraz fazla hızlıydı. Bir kere bileondan ayrıldım diye göz yaşı dökmemişti bu çocuk ayrıldığıız için.

-Thomas'ın ağzından-

Kelly hala gözleri pörtlemiş garip garip bana bakıyordu. Hani onu sevmiyodu. O çocuk Kelly'i kullanmıştı. Ve Kelly halao çocuk için mi üzülüyor?. Benim onu nekadar çok sevdiğimi görmüyor mu? Kelly her Edward dediğinde ve onun için göz yaşı akıttığında benim kalbimde bir sızı oluyor. Ama bu saf ve temiz kız bunu bir türlü göremiyor. "Kelly? İyi misin?" dedim ona bakarak. Kafasını düşüncelerden almak için iki yana salladı. "Hı? Evet iyiyim" dedi. "Kelly sana söylemiyim demiştim. " dedim. Ve yüzüne iyice yaklaştım. Hipnotize olmuş gibi nefes almadan suratıma bakıyordu. "Hala onu seviyor musun?" dedim cevabını vekleyen gözlerle. Kafasını hayır anlamında salladı. "Hayır" dedi. Bu beni biraz rahatlatmış olsa da ve onu etkilemeyi başarsam da hala aklı ondaymış gibi davranıyordu. Bakışmamızı bölen şey ise zil di. Birlikte sınıfa çıktık.
~Kelly'nın ağzından~
Hala Thomas'ın beni seviyor olması gerçekçi gelmiyor. Çünkü Thomas sevebilen tiplere hiç benzemiyor. Ama biz çok önceden tanışıyoruz. Evet, ben kavul ediyorum onu sevdiğimi. Ama onun beni sevdiğini bana istaplaması ve inandırması gerekiyor. Bilmiyorum belki de herşeyi dalgaya vurduğu içindir. Çocuk bir gün ciddi olsa diğer günler yine dalgacı. Neyse ben onun ağzından laf alırım bir ara. Thomas ile yan yana sınıfa çıkıyorduk. Ben yere bakarak yürüyordum. Merak edip Thomas'a bakıyım dedim. Meğerse Thomas beni izliyormuş. Bir an göz göze geldik. Sadece 2-3 saniye ama. Ve o iki üç saniyede o kadar anlamlı bakmıştı ki.

Biz o 2-3 saniyede çok şey anlattık birbirimize.
Sessizce anlattık hemde. Kimse duymadı bizi. Biz de duymadık birbirimizi. Hemen önüme döndüm. Bu zil çıkış ziliydi. Hemen beraber sınıfa girdik. Ama aynı anda girdiğimiz için ikimiz de kapıya sıkıştık. Ben tepinirken o da yanımda gülme krizine giriyordu. "İnsan bayanlara öncelik der. Bir önce Kelly geçsin der. Ama nerdee? Çıksana şurdan" dedim. Oda dediğimi yaptı. Gidip çantamı aldım ve sınıftan çıktım. Okuldan çıkarken siyah bir araba durdu önümde. Camı açtı. Bana bir zarf uzattı ve gaza bastı. Noluyoo ya? Hem yürüyor hem de zarfı açmaya çalışıyodum. İçindeki kağıdı açıp okudum. "Seni evi önünde bekleyen biri var. Acele etmelisin.
- Gizli Hayranın

Gizli hayran derken benim bırak gizliyi hayranin h si bile olamaz. Neyse merak ettim hemen eve gittim. Kapının önünde kimi gördüm şaşırırsınız. Edward!.. Gelen edward. Yanına adımlamaya başladım a asık bir suratla. " Ne diyosan de gidicem." dedim hemen sert bir tonda. "Kelly ben seni seviyorum. Sende beni seviyorsun biliyorum. Bak ikimiz için de en iyisi birbirimiziz. Eskisi gibi olalım" dedi. Hani bunun sevgilisi vardı ya. "Sen sarhoşsun!! Ne dediğini bilmiyosun sen git burdan" dedim ve arkamı dönüp adımlamaya başladım ama durduruldum. Edward beni tutup bir anda çekti ve öptü. Tabiki şaşırdım. Ve tabiki karşılık vermedim. Ta ki arkamda duran bir adet yumruğunu sıkmış sinirli mi sinirli Thomas görünce. Gözlerim pörtledi ve hemen Edward ı ittim. Güzel bir tokat attım. Oda pis pis bakıp arabasına binip gitti. Hen Thomas'ın yanına gittim. Thomas arkasına döndü ve sibirle ilerliyordu. Bende ona yetişemedim. Ama bağırdım. "Thomas !! Dursana!!" dedim ve gözümden bir yaş aktı. Böyle olmamalıydı. Onu Hayal Kırıklığına uğratmış gibi görünsem de asıl öyle değildi işte. "Şimdi de onu sevmediğini mi söyliyceksin?" dedi olduğu yerden bağırarak. "Evet! Hemde sonuna kadar. Onu sevmediğimi görmüyor musun? Sen hep böyle gördüğüne mi inanırsın? Sen doğrulara hiç mi inanmazsın?" dedim ağlıyor ve haykırıyordum. "Ben sevdiğime inanırım" dedi normal ses tonuyla ve gözünden bir yaş aktı. Ben bu duyduğunla ağlamayı kestim. Donup kaldım ve gözümden yaş aktı. "Ben sana inanmıştım! Ben hep sevdiğim insanlara inanırdım. Beni sevdiğini düşündüklerime inanırdım. Ama düşündüklerim de .... Yanıldım sanırım." daha demin resmen bana seni sevmiyorum dedi. Bu beni yıktı. Arkamı döndüm. Veyine ağlamaya başladım. Ama sessizce. "İşte bende sen yanılma diye yanındayım" dediğini duyduğum Thomas' a döndüm ve koşarak ona sarıldım. Bana inanmıştı. İnandı. Beni. Seviyor. Kollarımı boynuna doladım ve kafamı gömdüm ona. "Bana inanıyor musun?" "Her zaman". "Beni seviyormusun?" dedim. Bunun cevabını gerçekten bilmeliydim. "Her zaman. Her gün .Hep. Seni seviyorum." dedi. Dedi. Seni seviyorum dedi. Ona daha sıkı sarıldım. "Bende seni seviyorum." "Sevgilim ol Kelly. " diyen Thomas a heyecan ve şaşırmışlıkla baktım. "Ben.. Seni çok seviyorum.. Ama.. Yapamam.. Ben seni bırakamam" dedim ve afallamasına neden oldum. "Yani?" dedi ve kahkaha atmaya başladım. "Sevgilim.." dedim. Thas derin bir oh çekti. Gözlerini kapattı. Ve beni saçlarımdan kokladı ve öptü. "Sana doyum olmaz sevgilim. Ama beni merak ederler." dedim sırıttım tatlışca ce el sallayarak gittim. Allahım bugün çok güzel geçti.. İnanamıyorum.
____________BÖLÜM SONU____________

Sevgili okurlarım. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum. Hazır okuyorken bir de oy verirseniz gerçekten sevinirim.

Kelly rolünde Lauren Calaway

Thomas rolünde Francisco Lachowski

Hayal KırıklığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin