DÖRT

822 80 12
                                    

Yazar Notu :
Of.. hepiniz uyarıları biliyorsunuz değil mi? İşte bu sonuncusu.. kısaca söylemek gerekirse bu bölüm 10 kez ard arda Maroon5 - Animals şarkısı dinlendikten sonra yazılmıştır.

----

Döndüm ve yatağımda yuvarlandım ama bir türlü uyuyamadım. Başka bir yatakta yatmaya alışık olmadığım için olmalıydı. Çünkü çok yorgun olduğum halde gözüme uyku girmiyordu. Yatağımda bir hareketlilik hissedince inledim.

Gözlerimi yavaşça açıp, etrafa baktım ama hiçbir şey yoktu. Gözlerimi bir kez daha kapattıktan kısa bir süre sonra tekrar bir hareketlilik hissettim. Gözlerimi açamayacak kadar yorgundum. Bu yüzden yorgunluk yüzünden halisünasyon gördüğümü düşünüp, görmezden geldim.

Aynı anda üzerimde bir ağırlık, yanaklarımda da soğuk parmaklar hissettim. Bütün yorgunluğum bir anda yok oldu ve gözlerim aniden açıldı.

Ay ışığını yansıtan bir çift kırmızı gözle karşılaştığım zaman karşımdakinin Sehun olduğunu anladım. Avazım çıktığı kadar bağırırdım ama eliyle ağzımı kapatmıştı. Boğuk çığlıklarımı duyduğunda karanlık bir şekilde güldü.

Diğer elini bileğimi tutmak için kullandı. İşaretimin parladığını fark ettim. Kalbim, bir yarıştaymış gibi atıyordu ve korkuyla titriyordum.

Kurtulmaya çalıştım ama bu sadece üzerime daha fazla ağırlık eklemesine neden oldu.

Onu ittirmeye çalıştım fakat kollarımı tuttu ve kafamın üzerinde birleştirdi.

"Üstümden kalk mmph-" dudakları bir anda benimkilere çarptı. Kafamı çevirmeyi denedim ama istediğini yapabilmek için beni çenemden tutarak sabitledi.

Dudağımı ısırdığını hissettiğimde, şaşkınlıkla gözlerim büyüdü ve hemen dudaklarımı sıkıca kapattım.

"Ağzını aç." Diye inledi. Cevap olarak kafamı salladım. Bileğimi tuttuğu eli bir anda sıkılaştı.

"Aç yoksa kırarım." Başka şansım yoktu. Dudaklarımı serbest bıraktığım anda, hiçbir uyarı olmadan dilini içeri daldırdı. Ağzımın her bir santimini keşfettiğini hissederken gözlerimi sertçe yumdum.

Saçıma asılabilmek için kolumu bıraktı. Öpücüğü derinleştirebilmek için kafamı geri çekti. Durduğu anda nefesimi düzenleyebilmek için derin derin nefesler aldım.

"Surat ifadende hem korku hem istek var. Hoşuma gitti." Bana bakarak sırıttı.

"Lü-lütfen dur." Sesim titredi.

"Neden durayım ki?" Sesi boğuk ve keskin çıkıyordu.
"Senin de heyecanlandığını biliyorum." Bu sefer boynuma saldırmaya başladı. İnleme isteğimi bastırmak için altında kıvrandım.

Biri bana yardım edebilir mi?! Akıl okuma, telepati ya da her ne boksa uyurken işe yaramıyor muydu? Örtüleri üzerimden çekip yere fırlatmadan önce güldüğünü duydum.

"Seni duyamazlar, düşüncelerini engelledim." Tekrar sırıttı. Yani bunu da yapabiliyordu? Harika. Eli elbise askımı bulduğunda kulağıma yaklaştı.

"Gecelik giyerken ne kadar baştan çıkarıcı göründüğün hakkında en ufak bir fikrin yok."

Sonrasında tek bildiğim, geceliğimi parçalamasaydı. Tekrar çığlık atmaya çalıştım ama beni susturabilmek için kollarımdan tutarak tekrar öptü.

Bana zorla sahip olurken tek yapabildiğim ağlamaktı. Acı vericiydi, bekaretimi bu kadar kolay kaybedebileceğimi hiç düşünmemiştim. Sadece yoğun bir acı hissettim ve şimdiden kanımın aktığına emindim.

TWO FACEDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin