KIRK ALTI

450 42 13
                                    



Sehun'un Bakış Açısı

"Sehun! Yine neden ağlıyorsun?" Annemin kollarına koştum.

"O-o öldü." Ellerimdeki cansız kedi yavrusunu tutarken hıçkırdım. "Ailesi... ailesine ne olacak?"

"Ağlama," annem kediyi yere bıraktırdı ve ellerimi sıkıca tuttu.

"Benim yüzümden mi? Anne b-ben özür dilerim." Dedim. "Ona zarar vermek istemedim."

Annem bana sıkıca sarıldı ve bir elini sırtımda gezdirdi. Saçlarımı okşadı ardından başımı öptü. "Senin hatan değil. Ağlama. Küçük Sehun'um korktu mu?" Diye sordu. Kafamı yukarı aşağı salladım.

"Annen burada... Ben buradayım, artık korkma."

Çocukken ne olduğunu hatırladım. Ne zaman istemeden kötü bir şey yapsam beni sadece annem neşelendirebilirdi.

Şimdi Paige'e bakınca nasıl hissettiğini çok iyi anlıyorum.

Korkuyla titriyor, üstü başı kan olmuş ve kendini kaybederek ağlıyor. O gün konferans salonunda kendime geldikten sonra nasıl hissettiysem öyle hissediyor olmalı. Korkunç hissediyorum ve o suçluluğu hala bugün bile taşıyorum ve çok daha kötülerini yapmaya devam ediyorum.

"Buradayım... Artık korkma."

O kelimeleri söyledikten sonra kollarımın arasında rahatladığını hissettim. Bir elimi şevkatle başının arkasına koyarken alınlarımızı birleşik tuttum.

"Seni bu kadar acı içinde görmek istemediğimi söylemiştim." Dedim yavaşça. "Eğer sen üzgünsen, ben de üzgünüm."

Bana baktı, titremesinin geçtiğini gördüm. Uzanıp baş parmağını alt dudağıma sürttü.

"Canın acıdı mı?" Dedi endişeyle. "Olanlar için üzgünüm."

"Üzülmene gerek yok, canım acımadı. Merak etme."

"Yine de," gözlerini kaçırdı. "Dudağın yaralanmış."

Bir süre sessizlik içinde geçti. "Daha çok insana zarar verecek miyim? Ya seni bir kez daha incitirsem, ya da kardeşlerini?" Israrla sormaya devam etti.

"Paige, kendi isteğinle kimseye zarar vermezsin sen."

Zoraki bir şekilde gülümserken derin bir iç geçirdi. "Yanımda olduğun için teşekkürler Sehun."

İsmimi telaffuz edişi içimi ısıttı. Eskiden bana hep 'Hun' derdi, gizliden gizliye bu lakabı severdim ama tam adımı söyleyişini duymak çok başkaydı.

"Paige," dedim gözlerinin içine bakarken, "gözlerini kapat."

"Neden?" Diye sordu.

"Seni sakinleştirecek. Gözlerini kapat ve ona kadar say."

Dudaklarını büktü ama dediğim gibi yaptı. Onu tekrar izledim. Onu sakinleştirebilmiştim.

Parmaklarımla çene çizgisini takip ettim. Öne eğildim, geri çekilmedi. Bunun en iyi zaman olmadığının farkındayım ama onu öpmek istiyorum.

"O kadar aşıksın ki komik gözüküyor."

Dudaklarımın onunkilere sürttüğünü hissettim ama beynimdeki sesi duyar duymaz geri çekildim.

"Neden kaçıyorsun? Benim ortaya çıkmamdan mı korktun?"

Tam o anda Paige gözlerini açtı ve kafa karışıklığıyla bana baktı. "Bir sorun mu var?"

TWO FACEDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin