Bir anda yerimden fırladım. "O... O benim babamı mı öldürdü?"Bay Damon gergince bana baktı, oğlanlar henüz olanları tam olarak kavrayamamıştı. "Her şeyi anlatacağım."
Tüm hikayeyi anlatmasını sabırla dinledim. Parti zamanında bana olanları anlatmıştı ama her şeyi anlatmadığını fark ettim.
Neler olduğunu öğrendikçe kaşlarım daha çok çatıldı.
"Şimdi düşünüyorum da... Aleister her şeyi en başından planlamış olmalı. Lucas'ın benim için çalıştığını biliyordu, böylece de sana ulaştı." Dedi.
"Her şey planlanmıştı. Aleister hepimizin bir arada olmasını istedi, öyle mi?" Diye sordum.
Bay Damon, "Böyle bir olasılık var." Dedi.
"Bütün bu zaman boyunca annem de ben de babamın bir araba kazasında öldüğünü zannediyorduk." Başımı eğdim. "Bu inanılmaz. Şu anda hayatımı mahvetmeye çalışan adam babamı öldüren kişiymiş."
Ne kadar küçük bir dünya. Bu kader mi oluyor?
"Sana bir özür borçluyum. Bütün bu işin içine bulaşmış olman benim hatam. Ben iyi biri değilim." Bay Damon gözlerini tavana dikti. "Hatalarımın bedelini ödeyen kişi ben olmalıydım... Sen değil." Bana baktı. "Ya da herhangi biriniz." Oğullarına döndü. "Özellikle de Sen ve Helena." Dedi Sehun'a. "Her şeyin geçmişte sona erdiğini zannetmiştim. Yaptıklarım yüzünden kendimi çok kötü hissediyorum. Olanları hatırlamak istemiyorum ama sürekli bana musallat olmaya devam ediyorlar. Gerçekten çok üzgünüm." Yumruklarını sıktı.
"Sizden bir şeyler gizlediğim için benden nefret ederseniz, bunu anlarım. Bana bağırın, beni yumruklayın. Karşı koymam çünkü başıma gelecekleri hak ettim." Bay Damon'ı daha önce bu kadar üzgün görmemiştim. "Çok özür dilerim." Gözyaşları masaya düşmeden önce endişeyle birbirlerimize baktık. Bay Damon ağlıyor mu?!
Neşelendirmek için bir şeyler söyleyecektim ki Kris benden önce davranıp Bay Damon'ın omzunu pat patladı.
"Ağlama baba, hiç havalı gözükmüyor." Dedi. Hiç yardımcı olmadığı için ona ters ters baktık.
Suho ayağa kalkıp adama yaklaştı. "Baba biz sana sinirli falan değiliz. Öyle bir şeye hakkımız yok. Olan her şeye rağmen bize sahip çıktın ve o kadar şey olmasaydı şu an biz de burada olmazdık." Dedi sakince.
"Aleister'ın Sehun'u bu hale getirmesini engelleyebilirdim. Aleister'ın Christopher'ı öldürmesini engelleyebilirdim ama hiçbir şey yapamadım."
İç geçirdim. Bize anlattıklarıyla sarsılmıştım ama ona sinirlenmeyecektim. Kin tutma fikrinden hoşlanmıyorum. Eskiden nefret doluydum ama Bay Damon'ın iyi biri olduğunu biliyorum.
"Baba lütfen," dedi Sehun. "hatalar yaptın ve bunu anlıyoruz, ama olanlar için seni suçlayamayız. Ne yaptıysan annemiz ve bizim için yaptın. O yüzden lütfen kendini suçlamayı kes."
Hepsi bana bakınca benim de bir şeyler söylemem gerektiğini fark ettim. "Babamın da hataları olduğunu biliyorum. Ne yaptıysa kendi isteğiyle yaptı ve belki de her şey böyle olmalıydı." Dedim. "Dürüst olmak gerekirse Bay Damon, ben hala minnettarım." Gülümsedim. "Olanlar sayesinde sizinle tanışabildim. Tabii ki delirmek üzere olduğum anlar oldu ama şimdi düşününce belki de, ileride hepsine değmiş olacak."
Birden Bay Damon tekrar ağlamaya başladı ve ne yapacağımı bilemedim. Ağlayan bir baba nasıl sakinleştirilir?
Bay Damon yanıma geldi ve bana sıkıca sarıldı. "Annene çekmiş olmalısın çünkü Christopher'da benim gibi aptaldı." Kıkırdadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TWO FACED
FanfictionPaige Dee kardeş olan 12 gizemli erkekle aynı evde kalmaya zorlandı. Ev sahipleri tarafından pek sıcak karşılanmadı ve en önemlisi, evin en küçük erkeğinin -sehun- yanına bile yaklaşması yasaklandı. Ancak, tabii ki bu onu durdurmadı. Sehun'u tanımak...