TELL ME THE TRUTH (Larry-Ziam)

18- I don't care (part I)

Medyadaki Danielle! Keyifli okumalar :)

-

''Bu okuldan sıkılmaya başladım artık.''

''Bana mı diyorsun?''

''Bu yarışma çok lazımdı sanki?''

''Tanrım, ne saçmalık!''

Harry, her zamanki gibi yine tıklım tıkış olan kafeteryada, halinden hiç de memnun görünmeyen arkadaşları ile birlikte oturuyordu. İnsanlar yarışmaya saatler kala daha çok gerilmeye ve bu konudaki sıkıntılarını yüksek sesle dile getirmeye başlamıştı.

Ne yapacaklarını, onlardan ne isteneceğini veya ne beklendiğini bilmemek korkunçtu.

''Bu kadar abartmayın canım. Dekanın talep edeceği şey ne kadar zor olabilir ki?''

Gayet mutlu bir şekilde Zayn'ın koluna yapışan Perrie, karşısında oturmakta insanların sıkıntılı ruh haline iyi gelmiyordu. Ukalaca konuşması ortamın iyice gerilmesine neden olmuştu.

''Her şeyi isteyebilir!'' diye tersledi onu Eleanor. ''Soyun dese soyunacak mısın?''

''Benim için bir sakıncası yok.''Zayn'ın gözlerinin içine bakarak cevaplamıştı.

Yakışıklı esmer, isteksizce gülümseyip bakışlarını kafeteryada gezdirdi. Harry, onun kimi aradığını az çok tahmin ediyordu.

Bütün öğrencilerin dikkatine! Bölümler arası yetenek yarışması yarım saat sonra başlayacaktır. Öğrencilerin konser salonuna gelip, başkanlarının göstermiş olduğu yerlere oturmaları önemle rica olunur...

Sabahtan beri aynı duyuruyu tekrarlayan kadının ağzını, gidip bantlamayı bir an ciddi ciddi hayal etti ve tam da bu sırada Louis masanın altından elini tuttu. İrkilse de kıpırdamamaya çalışıyordu. Onun yanına oturmamak için elinden geleni yapmıştı fakat Lou söz dinlemiyordu. Ne yapıp edip yine yanına kurulmayı başarmıştı. O zamandan beri de rahatsız edici dokunuşlarına belirli aralıklarla devam ediyordu.

''Neden her bölümden bir kişi seçiliyor? Bu, diğer öğrencilerin kendini yetersiz hissetmesine neden olacak...'' Ellie sıkıntılı bir ses tonuyla mırıldandı.

Bayan Winter'ın, Louis'i seçeceği aşikârdı. Ev arkadaşı, her zamanki gibi egosuna söz geçiremiyordu. Başkası olsa sevgilisinin seçileceğine sevinirdi ama hayır, Eleanor asla buna sevinemezdi.

Bencil sürtük...

''Kimsenin kendini yetersiz hissedeceğini sanmıyorum.'' dedi Zayn sakince. ''Çünkü kimse bu yarışmayı ciddiye almıyor ve herkes seçilmemek için dua ediyor. Bu nedenle yerinde olsam ben de seçilmemek için dua ederdim.''

Masadakiler ona katıldıklarını belli etmek istercesine kafalarını sallayınca genç kız daha fazla ısrar edemeyip sustu.

Sohbet devam ederken Harry, bir yandan konuşmaya çabalıyor öbür yandan ise elini kurtarmaya çalışıyordu. Louis adeta bileğine yapışmıştı. İnatla bırakmıyor, parmaklarını iyice kavrıyordu. Başını çevirip ona baktığında genç adamın umursamaz bir tavırla sohbete katıldığını görüp hayrete düştü. Oralı bile değildi!

Ona bakarken, alnına dökülen kestane rengi saçlarına dalmıştı. Tam da o sırada Eleanor ile göz göze geldi. Elalarını ona dikmiş ve kaşlarını yukarıya doğru kaldırarak neye bakıyorsun dercesine sessiz sorular soruyordu. Louis'e olan bakışlarından rahatsız olduğu belliydi. Hemen başını çevirdi. Bu sırada arkadaşı, masanın altından avuç içini okşamaya başlamıştı. Derin bir iç geçirdi. Dokunuşlarından nefret ediyordu!