TELL ME THE TRUTH (Larry-Ziam)

11-Sana bakışından hoşlanmıyorum!

Gifler ve resimler için @nehirhanc e kocaman öpücükler :*

-

*İnsan sevdiğiyle uğraşır derler, peki ya fazla ileri giderse o kişi? Haddini aşarsa? O zaman ne olur?*

2 gün sonra

''Louis, uyan artık!''

''Git başımdan!''

Harry, sabırlı davranmaya çalışıyordu fakat sabrı da git gide tükenmeye başlamıştı. Tam yarım saattir yorganına sımsıkı sarılmış bir dağ aslanı ile uğraşıyordu. Evet! Bir dağ aslanı! Louis ona kükremekten başka bir halt yapmıyordu ve bir türlü de kalkmıyordu.

''Kalk diyorum! Bugün okula gideceksin. Dersin var biliyorum.''

''Okula gitmek istemiyorum.''

''Devamsızlıktan kalacaksın geri zekalı!''

''Umurumda değil anneciğim!''

Sinirle derin bir iç geçirdi. Yorganı çekiştirmeyi bırakıp mutfağa doğru yöneldiğinde başka çaresi kalmamıştı. Louis, ki gündür çok garip davranıyordu. Okula gitmiyordu. Zorla işe geliyordu ve sürekli onu izliyordu! Başını nereye çevirse, kendisine bakan bir çift lacivert göz ile karşılaşmak onu korkutmaya başlamıştı.

Koca bir bardak soğuk su doldurduktan sonra odaya geri döndü. Louis'in başucuna yaklaşırken, suyu dökmeden önce ona son bir şans daha vermesi gerektiğini biliyordu.

''Son kez uyarıyorum. Kalk, yoksa acımasız yöntemlere başvuracağım.''

''Devam et, tatlım. Sinirlenince daha da seksi oluyorsun!''

Harry, kaşlarını çattı. Lanet olası gözlerini bile açmamıştı! Belli ki rüya görüyordu ya da sadece onunla dalga geçiyordu!

''Bunu sen istedin!'' deyip yorganı zorla çekti. Ardından bardağı genç adamın beynine doğru hızla boşalttı.

Louis'in yattığı yerden nefesi kesilerek fırlaması yaklaşık iki saniye sürmüştü. Bundan sonra gerçekleşenler ise çok daha hızlıydı. Arkadaşı, onu kollarından yakaladığı gibi kendisine çekmiş ve yatağa sırt üstü fırlatmıştı.

Elindeki bardağın yere düşmesini, ayağını yatağın kenarına vurmasını ve sırtında hissettiği acıyı bir an hayal ettiğini zannetti. Beyin sarsıntısı geçirmiş olmalıydı. Tam üstünde duran maviler intikamla parlıyordu. O parıltının ardında, ufak da olsa arzu kıvılcımları da vardı.

''Ne halt ettiğini sanıyorsun!'' diye ateş püskürdü üstündeki deliye. Islanan yastıktan ensesine doğru süzülen sular ürpermesine neden oluyordu.

''İntikam alıyorum.''

''Beni yatağa bağlayarak mı intikam alacaksın?''

''Hayır!'' yavaşça gülümsedi Louis. ''Daha güzel planlarım var.''

Harry, lanet olası planlarını alıp uygun bir yerine sokmasını söylemek üzereyken genç adamın üzerine oturması ile nefesi kesildi.

Yine mi? Kahretsin! Yine mi! diye çığlık atan erkekliği bulanıklaşan görüşüne hiç mi hiç yardımcı olmuyordu.

Gözlerini hızla kırpıştırıp kollarını yakaladı. Louis'i üzerinden atmaya çalışıyordu ama bir milim bile yerinden kıpırdatamamıştı.

''Kalk üstümden. Saçmalıyorsun! Sana iyilik yaptığımı Bayan Winter başkalarını geç kaldığı için azarlarken anlayacaksın!''

''Ben de sana küçük bir iyilik yapacağım sevgili arkadaşım, merak etme. Saçının bu hali hiç de hoş değil.'' Kumral genç, dudaklarını alaycı bir şekilde büzdü. '' Yeni bir duş ve yeni bir şekil ile çok daha iyi olacaklar!''