29-Sevgilim (Part II)

1.7K 87 17
                                    

Louis, rastgele eline aldığı bir önlüğü üzerine geçirip mutfağa koştuğunda işinin bu kadar uzun sürebileceğini tahmin etmemişti. Onca yemeği yapıp fotoğrafları asmak, kartları hazırlamak ve en önemlisi de şarkıları kaydedip temizlik yapmak çok fazla vaktini almıştı ve tatlı yapmaya vakit bulamamıştı.

Harry'nin en sevdiği tatlı olan cupcake'leri fırından çıkarırken giydiği büyük fırın eldiveni elinden kayınca parmak uçlarını yakmaktan son anda kurtuldu. Sakin olmaya çalışıp doğrulurken derin bir nefes almıştı.

Şu ana kadar her şey planladığı gibi gidiyordu...

Hazırlamış olduğu masada sadece birbirlerinin gözlerinin içine bakıp çok fazla konuşmadan romantik bir akşam yemeği yemişlerdi ve Harry ağzına aldığı her lokmada gözlerini kapatıp inleyerek ona övgüler yağdırmıştı. Genç adamın vurgulamak istediği elbette ki menünün zenginliği ve lezzetiydi fakat inlemeleri onda oldukça farklı tepkilere neden oluyordu.

Nedense iyice dar gelmeye başlayan kumaş pantolonu çekiştirerek buzdolabına doğru yöneldi ve daha önceden hazırlamış olduğu çikolata soslarını çıkardı.

Ağzı sulanırken ona hak vermeden edememişti. Gerçekten de güzel bir iş çıkartmıştı. Krema kabına sosu doldurup keklerin üzerine sıkmaya başladığı sırada arkasında hissettiği sıcak nefesle aniden titredi ve derin bir iç geçirdi.

''Bir adam bu kadar uzun süre yalnız bırakılırsa ne olur biliyor musun?'' dedi Harry onun kulağını hafifçe yalayarak. ''Canı çok sıkılır ve aklına yaramaz fikirler gelmeye başlar.''

Beline dolanan kollar sertliğini kalçasına bastırdığında elindeki krema kabını aceleyle bırakıp mermere tutundu. Kendisi de önündeki mermeri becermekle meşgul olduğu için onun ne zamandır mutfakta olduğunu bilemiyordu.

''Sürprizimi berbat ettin!'' Nefes nefese isyan etti. Bu sırada boynunu hafifçe yana doğru eğmiş ve onun diline yer açmıştı.

''Hı hı!'' dedi Harry burnunu boynuna sürtüp kokusunu içine çekerken. ''Bugün için yeterince sürpriz gördüm Lou. Artık seni hissetmek istiyorum. Seni içimde istiyorum!''

Sesinin tonu ve ellerinin mermerle kendi sertliği arasına girmesi sonucu hızla dönüp yakışıklı genci kendinden uzaklaştırdı.

''Onca keki boşuna yapmadım! En azından tadına bak lütfen?''

''Tamam.'' dedi yeşiller somurtup bozulduğunu belli ederek. Karşı taraftaki tezgâha doğru ilerlemiş ve mermerin üzerine zıplayıp oturmuştu. ''İki tane cupcake hazırla Tommo, biri senin biri de benim için ama onlarla ne yapacağımıza ben karar vereceğim.''

Mutfağın solgun sarı ışığında Louis, muhteşem yeşil gözlerin bir okyanus kadar derinleştiğini görebiliyordu. Elbette o da istiyordu ama eş derecede istediği bir şey daha vardı ve o da Harry'nin keklerinden yemesiydi.

Önüne dönüp krema kabını tekrar eline alırken büyük bir titizlikle çalışmaya devam etti. Bu sırada sızlayan erkekliğini görmezlikten geliyordu.

''Bana bu sürprizi nasıl hazırladığını anlat.'' dedi kumral genç büyük bir merakla.

Louis kısa bir an gözlerini ona doğru çevirdi ve gülümseyerek tekrar önüne döndü. ''Anlatayım ve sürprizin hiçbir anlamı kalmasın!''

''Tanrı aşkına Lou! Sürprizini gerçekleştirdin ve bu sürpriz neredeyse kalp krizi geçirmeme neden oluyordu. Sadece nasıl planladığını bilmek istiyorum.''

''Ani oldu.'' dedi. '' Çok ani oldu. Tek söyleyebileceğim Niall'dan patrona kadar herkesin bu sürprizden ve aşkımızdan haberdar olduğu.''

İlk cupcake'i hazırlamayı bitirip üzerine renkli toz şekerlerden serperken onu kenara doğru itti ve Harry'e baktı. Tedirgin görünüyordu. Biraz da şaşkın...

TELL ME THE TRUTH (Larry-Ziam)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin